| Fakat, bu cinsiyet farklılıkları oldukça sık göz ardı ediliyor. | TED | ولكن في الكثير من الحالات يتم تجاهل الاختلافات بين الجنسين. | 
| İş yerindeki cinsiyet dengesizliği ve güç dengeleriyle nasıl baş ederiz? | TED | كيف نتعامل مع الاختلالات بين الجنسين وديناميكيات السلطة في مكان العمل؟ | 
| Biz de bu sırada cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi hakkında | TED | وفي هذه الأثناء، نواصل الحديث عن المساواة بين الجنسين وتمكين المرأة. | 
| Ve bu arada, tüm bu ruhsallığın yanısıra, Kabe'de bana oldukça ilginç gelen dünyevi bir ayrıntı vardı. cinsiyetler arasında hiçbir ayrım yoktu. | TED | واثناء ذلك واثناء ذلك الجو الايماني المميز كان هناك تفصيل صغير في الكعبة اثار اهتمامي وهو انه لم يكن هناك فصلٌ بين الجنسين | 
| Burada, Kopenhag'da daha yeni, cinsiyet ayrımı gözetmeyen bir çocuk yuvası açmıştı. | Open Subtitles | كانت قد بدأت في المحايدة بين الجنسين روضة أطفال هنا في كوبنهاغن | 
| Popüler kültürde cinsiyet eşitsizliğini protesto etmek için ona fırsat oldu. | Open Subtitles | كانت فرصتها للاحتجاج على عدم المساواة بين الجنسين في الثقافة الشعبية | 
| Boş, basmakalıp cinsiyet grafikleri ve diğer demografik karakteristikler tarafından yönetilmeyen bir medya atmosferi hayal edin. | TED | وبالتالي تخيل جو وسائل إعلام لا تهيمن عليه الصور النمطية حول الجنسين والخصائص الديمغورافية الأخرى. | 
| Çoğu dilde dilbilimsel cinsiyet var; her ismin bir cinsiyeti var, genellikle eril ve dişil. | TED | الكثير من اللغات تفرق بين الجنسين نحوياً: كل اسم يتم تعينه لجنس، مذكر أو مؤنث. | 
| Görünüşe göre masamız cinsiyet de değiştirebiliyor. | TED | يبدو ان طاولتنا يمكنها التحويل بين الجنسين أيضا. | 
| Bir cinsiyet analizi de elde edebiliriz. | TED | يمكنك أيضاً الحصول على تفصيل بين الجنسين. | 
| Bu cinsiyet farklılıkları sadece depresyonda değil; bir çok hastalıkta da ortaya çıkmaktadır. | TED | وهذا الفرق بين الجنسين لا يحدث فقط على صعيد الاكتئاب، بل يحدث بالنسبة لأمراض أخرى كثيرة. | 
| Bu yüzden, sizinle kadınların sağlığını cinsiyet farklılıklarının etkilediği üç örnek paylaşacağım ve nerede daha fazla çaba harcamız gerektiğini anlatacağım. | TED | سأطلعكم على ثلاثة أمثلة حيث أثرت الاختلافات بين الجنسين على صحة النساء، وحيث يجب أن نفعل المزيد. | 
| Şimdi size cinsiyet farklılıklarını göz önüne alırken bilime götürecek bir örnekten bahsedeceğim. | TED | والآن دعوني أطلعكم على مثال حيث نعتبر أن الاختلافات بين الجنسين يمكن أن تقود البحث العلمي. | 
| Pekâlâ, günümüze dönelim, 2011'e, oldukça fazla, yeryüzündeki her orkestra cinsiyetler arasında harika ve sağlıklı bir dengeye sahip. | TED | نحن هنا بعد 50 عام، في عام 2011، أنا متأكد أن كل أوركسترا على الكرة الأرضية يوجد بها توازن رائع بين الجنسين. | 
| Bu bakış açısına göre, cinsler arası savaş DNA'mıza kodlanmış, değil mi? | TED | الحرب بين الجنسين مزروعة في حمضنا النووي بناءً على هذه الرؤية. | 
| Her iki cins de bu aşamalardan eşit şekilde geçer. | Open Subtitles | تجربة كلا الجنسين متساويه في جميع المراحل الست | 
| Nadia olabilir. Fahişemsi ve biseksüel gibi bir isim. | Open Subtitles | أعتقد "ناديه" تبدو فاسقة و فضولية لممارسة الجنس مع الجنسين | 
| Her iki cinsiyetten de Parti üyelerini ayarttım... | Open Subtitles | قمت بإغواء عناصر الحزب من الجنسين | 
| cinsiyet eşitliğine destek veren erkeklere yardımcı olmak için buradayım. | TED | انا هنا لتجنيد الرجال لدعم المساواة بين الجنسين. | 
| Yarışmayı biliyorum. Her zaman kadın erkek sayısı eşit olmuyor. | Open Subtitles | أنا أعرف هذا العرض ، لا يساوون دائما بين الجنسين. | 
| cinsiyet eşitsizliğini ve kadınların cinsel ve üretken kimliklerini düşündüm. | TED | لقد فكرت في عدم المساواة بين الجنسين والعامل الجنسي و الإنجابي للمرأة. | 
| Bence biraz huzursuz oldun, çünkü her iki cinsle de yatabileceğini keşfettin. | Open Subtitles | أظنك مرتبكة فقط لأنكِ اكتشفتي أنه يمكنك مضاجعة الجنسين | 
| Sana bunu söyleyen erkek cinsine ihanet etmiş bir hain! | Open Subtitles | الصبي الذي قال لك هذا هو خائن لدينا الجنسين! | 
| Siki bir feminist oldugum için kiz gibi vuruyorsun demek istemiyorum. | Open Subtitles | بصفتي مؤمن بالمساواة بين الجنسين أرفض القول بأنّك تضربين مثل فتاة. | 
| Güzelim, bunun cinsiyetle alakası yok. Kadınlar da gayet güzel yapabilir. | Open Subtitles | نحن لا ندرس التمييز بين الجنسين يا عزيزتي النساء يمكنهم القيام بالمهام | 
| Varoluşçuluğun temellerini oluşturduğu anda, cinsiyetin sınırlarını yeniden tanımlayacaktı. | TED | أُسوةً بصياغتها قواعد المذهب الوجودي، ستقوم الآن بإعادة تعريف حدود الجنسين. | 
| Cinsiyetlerin kafası ne zaman karıştı? | Open Subtitles | متى الجنسين الحصول على جميع الخلط؟ |