| Minnie, bu yaz akşamı hayatta olmak kesinlikle çok güzel. | Open Subtitles | اوه ميني متأكد انه من الجيد ان اكون حيّا مساء هذا الصيف |
| Sizi takımımda görmek çok güzel. Oyundan geliyorum. Umarım siz de yaparsınız. | Open Subtitles | انه من الجيد ان احصل عليكم فى فريقى انا هنا لألعب واتمنى ان تكونوا كذلك |
| Tanrı der ki, "Bir erkeğin yalnız olması iyi değildir. | Open Subtitles | قال الرب: انه ليس من الجيد ان يكون المرء وحيدا |
| Sonuç olarak böyle olması iyi. | Open Subtitles | اذا كان من الواجب ان يحدث انه لمن الجيد ان يحدث بهذه الطريقة |
| Londra'dan çıkmak iyi oldu. Trafik azaldı en azından. | Open Subtitles | يجب أن أقول أنه من الجيد ان تكون خارج لندن حتى الآن حركة المرور قليلة |
| Sorun değil. memnun oldum. | Open Subtitles | .لا يوجد مشكلة, من الجيد ان اتعرف عليك |
| Sizinkilerin sinemaya gitmesi çok güzel,yoksa sığmayacaktık. | Open Subtitles | من الجيد ان أبواكى لم يريدوا أن ينتقلوا هنا يمكن ان ٌنعصر معا |
| Dışarıda hala sadık okuyucularım olduğunu bilmek çok güzel. | Open Subtitles | انه لمن الجيد ان اعرف ان هناك بعض القراء المخلصين |
| Hadi gel Vit. Eve dönmek çok güzel. Evet çok iyi. | Open Subtitles | هيا يا فيت يوري، من الجيد ان نكون بالمنزل |
| O zamandan beri, çok az ziyaretçimiz oldu, ama senin kadar yakışıklı birinin ziyareti çok güzel. | Open Subtitles | منذ ذلك الوقت لا يوجد القليل من الزوار ولكن من الجيد ان نستقبل زائر وسيم مثلك |
| İyi vakit geçiren birini görmek çok güzel. | Open Subtitles | انه من الجيد ان ارى ان هناك شخصا ما يستمتع بوقته |
| Kameraların olması iyi oldu. Kanıt olarak kullandılar. | Open Subtitles | من الجيد ان الكاميرات كانت موجودة و إلا لما استطعنا إثبات اي شيء |
| ve bizi sıcak tutmak için vücudunda o kadar yağ olması iyi oldu." | TED | ومن الجيد ان لديك كل هذه الشحوم في جسمك لتُبقينا دافئين" |
| Doktor Bromfenbrenner'in orada olması iyi bir şeydi çünkü Sidney'in kendisine zarar vermesine engel olması mümkündü. | Open Subtitles | ومن الجيد ان الدكتور كان هناك لانه كان يستطيع منع "سيدني" من ايذاء نفس |
| İstihbaratın notlarını okuduğunu bilmem iyi oldu Prinsloo. | Open Subtitles | إنه لمن الجيد ان أراك تقرأ ما بين السطور يا برينز |
| Adamın cesetleri attığı yerin bulunması iyi oldu. | Open Subtitles | من الجيد ان مكان التخلص من الجثث بالنسبة لهذا الرجل قد اكتشف |
| Robin senden çok bahsetti. Tanıştığıma memnun oldum. | Open Subtitles | -لقد حدثنى " روبين " كثيرا عنكِ , انه من الجيد ان اقابلك |
| Ah, evet. Sizi tekrar gördüğüme memnun oldum. | Open Subtitles | نعم , بالطبع من الجيد ان اراكم مرة اخرى |
| Tren istasyonuna geldiğinde kahkahalar atıp kaşınarak, yapacak bir şey olması ne güzel diyen ihtiyar. | Open Subtitles | واحد الذي جاء راكبا في الخلف في محطة القطار ضحك وخدش، قائلا كم من الجيد ان يكون لديك شيء للقيام به |
| Bazen yol arkadaşının olması hoş olur. | Open Subtitles | بعض الاحيان من الجيد ان يكون لديك بعض الرفقه طول الطريق |