Güzel tüyleri, muhteşem kanat genişliğini ve klasik kıvrık gagayı da unutmayalım. | Open Subtitles | لاحظ الريش الجميل على طول الجناح المهيب و المنقار المقوس بشكل كلاسيكي. |
tüyleri dövme yapacağız, ondan sonra da sanırım pençeleri dikebiliriz. | Open Subtitles | نستطيع أن نوشم هذه الريش, ثم سنقوم بزرع بعض المخالب |
Şuna bir bakın. Embriyoda şu güzel tüy var. | TED | الآن انظروا إلى هذا، انظروا إلى هذا الريش الجميل في الأجنة. |
Aslında çam kozalağındaki tüy, hindi akbabasınınki ile eşleşiyordu. | TED | بالفعل، الريش الموجود بجانب صنوبر كان متسقاً مع النسر الرومي. |
tüyler bir hayvan tarafından yapılan en olağanüstü şeylerden biri. | TED | الريش من بعض أبرز الأشياء التي حصل أن صنعتها الحيوانات. |
tüylü kanatları hasara karşı daha dayanıklıdır pterosaurun deri yapılı zarına nazaran, özellikle de dal ve çalı çırpı arasında. | Open Subtitles | لكن أجنحتها ذات الريش أكثر قدرة على مقاومة الأضرار من الأغشية الجلدية للديناصورات الطائرة لا سيما , بين الغصون والأشجار |
tüyü ayrıştırıp bir petri kabına koyduğumuzda, bir mavi hücre yığını elde ederiz. | TED | لذا عندما فصلنا الريش ووضعناه في طبق، حصلنا على كمية من الخلايا الزرقاء |
Rüzgar, sırtlarındaki tüyleri hareket ettirerek ayaklarını yürütecek. | TED | الرياح ستحرك الريش على ظهرها، والتي ستحرك أرجلها |
Kuşların en uzak tüylü akrabalarının tellere benzeyen düz tüyleri vardı. | TED | ذوات الريش من أقارب الطيور الأكثر بعداً كان لديهم ريش مستقيم والذي بدا مثل الأسلاك. |
Ah,bütün o dışarı çıkan kemikleri, bütün tüyleri dökülmüş yaşlı bir karga o. | Open Subtitles | كل عظامها ظاهره ,انها تبدو مثل الغراب العجوز منزوع الريش |
Çam kozalağının yanındaki tüy akbabaların orada olduğunu gösteriyordu. | TED | الريش الموجود بجانب الصنوبر يدل على وجود النسور في مسرح الجريمة. |
Aynı zamanda, tüyler dinozorların vücutlarına yayılarak seyrek tüy parçalarından bacaklarına kadar uzanan yoğun tüylere dönüştü | TED | في الوقت نفسه، الريش انتشر عبر جثث الديناصورات، وتحول من بقع متفرقة من زغب إلى ريش كثيف، الذي انتشر وصولاً إلى أرجلهم. |
Çünkü kan, kemik ve tüy gibi tavuğun yan ürünleri öğütülüp balıklara yem olarak veriliyor. | TED | لأن مشتقات الدجاج الريش ،الدم والعظام تغذى بها الاسماك. |
Doğadaki diğer her şey gibi tüyler de milyonlarca yılda bugünkü hâline evrimleşti. | TED | ككل الأشياء في الطبيعة، الريش تطور على مر ملايين السنين ليصل شكله الحديث. |
Ancak bir sorun vardı çünkü tüyler cesedin bulunduğu yerden 35 metre ilerideydi. | TED | لكن هناك ظهرت مشكلة لإن الريش كان يوجد على بعد 40 ياردة من مكان وجود الجثة. |
tüyler kanlı bir çam kozalağının yanındaydı. | TED | كان الريش موجود بجانب شجرة صنوبر ملطخة بالدماء. |
Aldo Leopold bunun biyolojik bir kasırga, bir tüylü fırtına olduğunu söyler. | TED | كان ألدو ليوبولد يصفها بأنهاكانت كعاصفة بيولوجية أو كعاصفة من الريش. |
Gerçekte hayat ağacının yalnızca bir bölümü bu tüyü yapabilir. | TED | وفي الواقع، يمكن لقسم واحد فقط من أقسام شجرة الحياة تكوين الريش. |
Tüm bu keşifler, tüylerin dinozorlar için önemini ortaya çıkarmıştır. | Open Subtitles | جميع تلك الإكتشافات أظهرت أهمية الريش لـحشدٍ كامل من الديناصورات |
Bazı ana tüylerini kaybetmiş. Ama merak etme, tekrar çıkar. | Open Subtitles | لقد فقد بعض الريش ولكن لا تقلقى سينمو مرة أخرى |
Yeni bir kuştüyü yatak, iki yastık. | Open Subtitles | أحضرا للعريسين، التالي غطاء سرير من الريش |
O zamandan beri, bilim insanları tüylerle kaplı düzinelerce dinozor türü buldular. | TED | ومنذ ذلك الحين، وجد العلماء عشرات الأنواع من الديناصورات مع بقايا الريش. |
Buraya en son geldiğinde bana tüylerden yapılmış bir pelerin getirmiştin. | Open Subtitles | آخرمرّة أتيت بها إلى هنا أحضرت لي عباءة من الريش |
Akbabalara bakmak yerine, tüylere ve kemiklere bakın. | TED | بدلاً من أن تبحث عن النسور ابحث عن الريش والعظام النقية. |
Pirzola almıştım, aniden ortaya çıkıverdin. | Open Subtitles | لقد ابتعت بعضا من "الريش -لحم-" وها انت ذا هاهنا |
Başımda daha fazla tüye ihtiyacım yok, tamam mı? | Open Subtitles | لا احتاج المزيد من الريش علي قبعتى،حسنا؟ |
Tanrılar biliyor burayla Kralın Şehri arasında pek tüyden yatak yok. | Open Subtitles | الآلهة تعلم أن هناك لايوجد الكثير من أسرة الريش بين هنا وبلاط الملك |
Tüylerine bak. İnanılmaz. | Open Subtitles | وإحساس الريش لا يصدق |