"الزمن هو" - Translation from Arabic to Turkish

    • zaman
        
    • Zamanın
        
    zaman, bir yanılsama mı, evreni anlamlı yapmak için yarattığımız? Open Subtitles هل الزمن هو وهم ابتكرناه لنجعل من الكون شيء منطقي
    zaman fiziksel olarak var olan veya sadece zihnimizde var olan bir şey miydi? TED هل الزمن هو شيء له وجود مادي، أو هو موجود فقط في عقولنا؟
    O hâlde, zaman bu kadar temel varlıksa, aynı şekilde evreni tanımlarken en temel denklemlerde de olmalı, değil mi? TED فإذا كان الزمن هو خاصية أساسية يجب أن يوجد في أكثر معادلاتنا الأساسية التي تصف الكون، أليس كذلك؟
    Zamanın geçişi temel bir gerçekliktir ve, aslında, evrende tek bir gerçek şey olabilir. Open Subtitles مرور الزمن هو حقيقة ثابتة في الواقع , ربما تكون الحقيقة الوحيدة في الكون
    İnsanlık, Zamanın ötesinde ebedi bir dünya özlemi içinde çünkü bizi köleleştiren şey zaman. Open Subtitles لعالم خارج حدود الزمن، ﻷن الزمن هو ما يستعبدنا
    zaman evreni algılama şeklimizin kısıtlamalarıyla oluşan bir çeşit illüzyon olabilir miydi? TED هل يمكن أن يكون الزمن هو مجرد وهم بحدود الطريقة التي نرى بها كوننا؟
    zaman fiziği de benzeri bir illüzyon olabilir mi? TED هل يمكن أن يكون فيزياء الزمن هو وهم مشابه؟
    Ve bu süreçte, yüzeyin altındaki zaman tamamen farklı bir boyuttur ve burada geçmiş, şimdi ve gelecek birleşerek derin zaman hâline gelir. TED في حين أن جميع، ما تحت سطح الزمن هو هذا البعد الآخر بأكمله حيث يتحد الماضي والحاضر والمستقبل ويصبحوا زمن عميق بعيد.
    zaman perspektifi, bireylerin, hepimizin, deneyim akışımızı nasıl zaman bölgeleri ve zaman kategorileri gibi bölümlere ayırdığımızı inceler. TED منظور الزمن هو دراسة طريقة الأفراد، كلنا، في تقسيم تجاربنا الأنسانية إلي مناطق زمنية أوفئات زمنية.
    Bence zaman ilerlerken, hayat insanları birleştirip, ayırma işini üstleniyor. Open Subtitles أعتقد أن الحياة، مرور الزمن هو الكفيل بمهمة لم الشمل أو تفريقه
    zaman her şeyin ilacıdır, fakat ya zaman hastalığın kendisiyse? Open Subtitles سيعمل الزمن على شفاء كل شئ، ولكن ما لو كان الزمن هو العلة؟
    - Ben hep "zaman"ın dördüncü boyut olduğunu sanırdım. Open Subtitles كنت اعتقد انهم قد اعتبروا الزمن هو البعد الرابع
    Doğru veya yanlış, zaman gösterecek. Şimdi yolumuza gidebiliriz. Open Subtitles صائب ام لا ، فقط الزمن هو الحكم يمكننا الرحيل الآن
    zaman kapsülü, bir istifçinin düşünmeden, farklı eşyaları bir anda bir kutuya koymasına denir. Open Subtitles ان كبسولة الزمن هو فعل تلقائي من قبل المكتنز ان يضع مجموعة من الاشياء
    zaman hakkında zevk aldığım şey onun kaydını tutmaktır. Open Subtitles ما الذي استمتع به في الزمن هو التسجيل له
    zaman anlığın içerisindedir. Open Subtitles هذه اللحظة ليست في الزمن الزمن هو في اللحظة
    Ve zaman ilerledikçe, anlaşılan vücudumuzdaki hücrelerin de tek amacı bu gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو أن التغلُّب على الزمن هو الغاية الوحيدة أيضًا لخلايا أجسامنا
    Ve belki de Zamanın istediği babanla birbirinize kavuşmanızdır. Open Subtitles وربما ما يريده الزمن هو أن تجتمع مع والدك من جديد
    Zamanın, içinde yandığımız ateş olduğunu söylerler. Open Subtitles يقولون أن الزمن هو النار التي نشعلها.
    Gerçek şu ki, yıllarla ölçülmüş bir Zamanın hiç önemi yok öyle olsaydı, dünyanız yer çekimi denilen şey yüzünden güneş tarafından yutulurdu. Open Subtitles الزمن هو مقياس العمر, و لكنه لا يدل على الكبر لو الشمس فى معدلها الثانى التى تحافظ على هذا الكوكب الصغير فى هذا المكان بسبب الجاذيبيه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more