"السيف" - Translation from Arabic to Turkish

• kılıç
• kılıcı
• kılıcın
• kılıçla
• kılıcını
• kılıca
• kılıçtan
• kılıçlı
• bıçağı
• Katana
• kılıcının
• Bıçak
• kılıcım
• kılıcımı

Sizin kılıç stilinizin, ondan çok daha iyi olduğunu söylüyor.
لكنّه يقُول بأن مهَارتك في استخدام السيف أفضَل منه بكثير

Babam erkekliğin kapıma dayandığını anlayarak, bana kılıç kullanmayı öğretti.
،أبي ،مدركاً بزوغ الرجولة بداخلي .بدأ يعلمني كيفية استخدام السيف

Onu evin içinde yenebilmek için kısa kılıç kullanmamız lazım.
لا بد أن يهزم داخل بيته، وسينفع السيف القصير هناك

O son nefesinde... umuyordu ki... bu kılıcı tutmuş olan atalarını anımsayın.
تمنى ذلك فى نفسه الاخير بان تتذكر اسلافه الذين حملوا هذا السيف

Sonra ise Yedi Yıldız kılıcı'yla bir olacağım ve tüm gücünü alacağım.
عندما يحدث ذلك ، سأتحد مع السيف وكل القوى ستكون في يدي

Çünkü bir kılıcın esas amacı öldürmek değil kınında taşınmaktır.
بل لأن غاية السيف الحقيقية ليست القتل بل لبيقى مخفياً

Ölümüyle birlikte, kılıç kötü adamların eline düşmesin diye saklandı.
وبوفاته، تم اخفاء السيف حتى يبقى بعيدا عن أيدي الأشرار

Senin sol elin büyüdüğünde, o kılıç düşecek, değil mi?
وعندما تنمو ذراعك اليسرى مجددا سيسقط السيف أيضا، أليس كذلك؟

Evet ama bir keresinde kılıç'la Pusula'yı benden almak için kullanmıştın.
لا ، لكن يمكنكَ أنّ تستخدمها لتأخذ السيف و البوصلة منـّي.

Sırada kılıç adam var. O zamana kadar iguana adamın tadını çıkaralım.
صاحب السيف هو التالي، و حتّى ذلك الوقت نستطيع الاستمتاع برجل الإغوانا

Görünüşe göre kardeşler arasındaki bağ imparatorluğu savunan kılıç değil artık.
يبدو أن الرابطة بين الأخوة لم تعد السيف الذي يحمي إمبراطوريتنا

Ben hepinizden daha iyi kılıç kullanıyor ve ata biniyorum!
أنا أحمل السيف و أمتطي الخيل أفضل من أي منكُم.

Ve o kılıcı senden başka kim o taşın içinden çıkartabilir ki Selenia!
و من ايضا الذي صار قادرا على سحب السيف من الصخرة بالاضافة اليك,سيلينا؟

"Yalnızca kalbi temiz ve ruhu saf olan kılıcı taştan çekebilir."
وحده صاحب القلب النقي ..والطبيعة الصادقة يستطيع سحب السيف من الصخرة

Geçmişten ders alıp, kılıcı bir daha kaybetmeyeceğinizi ümit ediyor.
متمنياً أن تتعلمي من الماضي ولا تخسري هذا السيف مجدداً

kılıcı kullanırken öfkeye kapılıp, kendini kaybettiğin her anda onlar da öfkeye kapılacak.
كلّ مرّة تستعمل السيف و تسلم نفسك إلى غضبك هم أيضا يكونو كذلك

Bana bu kılıcı getirerek çok anlamlı bir şey yaptın.
لقد أحضرتَ لي هذا السيف . وذلك له معنى كبير

kılıcın yerini bisturi, palanın yerini sonda aldı.
المشرط حل محل السيف، والمسبار حل محل السيف

Traş olmayacak kadar küçüksün. O kılıçla ne işin var senin?
انت لست بالغ كفاية لتحلق ذقنك فلماذا هذا السيف اذا ؟

kılıcını kalbime geçirmeye çalışan çok sayıda küçük adam oldu.
الكثير من الرجال الصغار حاولوا أن يضعوا السيف في قلبي.

Zindana, ateşe ve kılıca rağmen hâlâ yaşıyor.
لا يزال يعيش ، على الرغم من الزنزانة و إطلاق النار و السيف

İnsan silahlarına karşı. Ruhunun içine eden kristal kılıçtan değil.
من أسلحة الرجال، وهذا لا يشمل السيف ذو الحجر الكريستالي

O zaman, büyük kılıçlı ve balık-gözlü bir adam gördün mü?
آنذاك ماذا عن هذا الرج بهذا السيف الملفوف الضخم وعيون سمك؟

Kasap bıçağı da kullanabilirdim ancak kılıç daha uygun göründü.
كنت اريد استخدام سكين الجازر لكن هذا السيف بدأ ملائم اكثر

Aslında, Katana için söyledikleri elleri asla kirletmemiş birisi için oldukça safça.
بالتأكيد, قيل أن السيف هو مجرد أدة لصاحبه للقتل.

Bak buna.Requitur kılıcının kopuz başından.
انظر لهذه انه جزء من السيف التنصيب المقدس

Cehennemin Savaşçısı veya İlk Bıçak ile ilgili hiçbir şey duymamıştık.
لم نعلم عن اي شئ يدعى فرسان الجحيم او السيف الاول

Gördüklerinizi söylemeyeceksiniz kimseye. kılıcım üstüne yemin edin.
تقسمان على هذا السيف انكما لن تتحدثا ابدا بما رايتموه

İnanıyorum ki, benim için önemli olanları korumak için kılıcımı kullanmalıyım.
أعتقد بأنني يجب أن أستعمل السيف لحماية أشيائي المهمة