Anlat onlara, küçük balığı denize geri attığımı. - Onu ona ver. | Open Subtitles | . أخبرهم أنني قد أعدت السمكة الصغيرة إلى البحر . أعطِه إياه |
Kıyının uzak taraflarında gemiden atlamışlar ve küçük ev turlarına başlamışlar. | Open Subtitles | لقد استقلّوا السفينة بمُوازاة الساحل وهم في جولتهم الصغيرة إلى وطنهم |
Fakat bilimadamları müzik dinleyenlerinkinden ziyade müzisyenlerin beyinlerini incelemeye döndüğünde, küçük havai fişekler dev bir şölene dönüştü. | TED | وعندما تحول العلماء من مراقبة أدمغة مستمعي الموسيقى إلى أدمغة الموسيقيين تحولت الألعاب النارية الصغيرة إلى حفلة صاخبة |
Nevada'ya olan küçük yolculuğumuzun farkına varılmamış. | Open Subtitles | سفرتنا الميدانية الصغيرة إلى نيفادا مرّت بدون ملاحظة. |
Benim Almanya'ya olan gezimle ilgili bir şey diyecektim efendim. | Open Subtitles | حسنٌ، بشأن رحلتي الصغيرة إلى ألمانيا |
Bu, havanın içeri çekilmesine izin verip, ciğerlerimizdeki alveolleri milyonlarca küçük keseyi şişirir. | TED | وهذا ما يسمح باستنشاق الهواء، واتنفاخ الحويصلات الرِّئوية؛ فتدخل ملايين من الحويصلات الصغيرة إلى الرِّئتين. |
Şimdiye kadar, WWF'nin desteğiyle çok küçük programlarımızı, şu anki ulusal programlarımıza büyütebildik. | TED | وحتى الآن، و مع دعم صندوق الحياة البرية، أستطعنا أن نوسع البرامج الصغيرة إلى برامج على المستوى الوطني اليوم. |
Yalnızca kıçını kaldır ve şu küçük içki batığını buraya geri getir! | Open Subtitles | قم و تحرك بعقبيك و أحضر هذه الصغيرة إلى هنا |
Yanımıza sadece küçük şeyleri alabiliriz. | Open Subtitles | حسنا أنسى المعدات الثقيلة و خذ الصغيرة إلى الناقلات |
Roger, küçük Episcopalian'lımızı kiliseye geri götürür müsün? | Open Subtitles | روجر ، هلا تعيد الصغيرة إلى الكنيسة الأسقفية؟ |
küçük banknotları bütünletmemi ve 3. bir şahsa götürmemi istedin. | Open Subtitles | أنت تريد مني صرف الفئات الصغيرة إلى فئات كبيرة وتسليمها لطرف ثالث |
Hepsi uyuyor, bana davranışların, ormana küçük gezilerin. | Open Subtitles | كل ذلك ملائم، الطريقة التي تتصرّفينها معي جولاتك الصغيرة إلى الغابة |
Çocuğu kaçırdınız ve dansçı küçük kızı karanlığa fırlattınız. | Open Subtitles | و هي. لقد سرقت الطفل ، و رميتي الفتاة الراقصة الصغيرة إلى الظلام. |
Benim başlattığım bu küçük olayı insanlara yardım eden bir yere dönüştürmüşsün. | Open Subtitles | حوّلت عمليتي الصغيرة إلى مكان يساعد الناس بالفعل. |
küçük dereler azgın nehirlere dönüşür ve ağaçlar domino taşı gibi düşer. | Open Subtitles | تنفجر الجداول الصغيرة إلى أنهار هائجة، وتتساقط الأشجار كحجارة الدومينو |
Bu küçük silindir şapkayı Saint James Sarayı'na götürürsen hepimiz havaya uçarız! | Open Subtitles | لو حركت مقدمة القبعة الصغيرة "إلى مكان "ساينت جايمس ستنفجر إنفجاراً كبيراً |
Rio Bravo'ya olan küçük gezin nasıldı? | Open Subtitles | كيف كانت رحلتك الصغيرة إلى ريو برافو؟ |