| Ertesi gün yel değirmen işi olağan devam etti ama Boksör katılmamıştı. | Open Subtitles | في اليوم التالي العمل في الطاحونة سار كالمعتاد لكنه الان بدون بوكسر |
| Ama yel değirmeni hala bitmemişti, ve Boksör'ün yaralı ayağı gün geçtikçe kötüleşiyordu. | Open Subtitles | لكن الطاحونة لازلت غير مكتملة البناء واصابة بوكسر في رجله اتت بالاسوء بدلا من الافضل |
| Daha sonra Bob beni ara sıra gittiği bu bara, yani Mill'e götürdü. | Open Subtitles | ثم بعد ذلك اخبرني حول هذا البار كان هو يتردد عليه يدعى الطاحونة |
| Eski değirmene girmiş, herkes çıktıktan sonra. | Open Subtitles | يبدو انه قد تسلل الى الطاحونة القديمة بعد ساعات |
| Senin Rajiv Ganga'yı tarlaya almak istiyormuş, değirmenin arkasına! | Open Subtitles | ان راجيف يريد أن يأخذ جانجا الى الحقول.. خلف الطاحونة |
| Moulin Rouge'u tiyatroya dönüştürmek muazzam bir paraya mal olacak. | Open Subtitles | تحويل الطاحونة الحمراء إلى مسرح سيكلف مبالغ طائلة من المال |
| Ama Allison Connover'ın cesedini... yel değirmeninin orada bir çukurdan çıkarırlarsa... bunun sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalacaksınız. | Open Subtitles | لكن عندما يدفنون جثة أليسون كونوفر في قبر ضحل قرب الطاحونة عليك أن تتعايش مع ذلك |
| MÜNASEBETSİZİN BİRİ yel DEĞİRMENİNE YAPTIĞI İÇİN BİR SÜRELİĞİNE KAPALIYIZ | Open Subtitles | بسبب شخص متهور خرق شروط السلامة الطاحونة الخضراء مغلقة حتى إشعار آخر |
| Kırmızı değirmen'in bir tiyatorya dönüşümü fantastik miktarlarda para gerektirecek. | Open Subtitles | تحويل الطاحونة الحمراء إلى مسرح سيكلف مبالغ طائلة من المال |
| değirmen, Fonio üreticilerini el işlerinden kurtararak, onlara zaman kazandıracak, verimliliği kısıtlayan dar boğazı çözecek. | TED | بإعفاء منتجي الفونيو من العمليات اليدوية، ستوفر الطاحونة لهم الوقت ويزيل عنق الزجاجة للانتاج التي تحدّ نتاجهم |
| Fakat birkaç yalnız Kırmızı değirmen dansçısı görüyorum... kendilerine birkaç eş arayan! | Open Subtitles | لكنني أرى القليل من راقصات الطاحونة الحمراء الاتي يشعرن بالوحدة يبحثن عن شريك أو شريكين |
| Sizinle 1 8 Nisan akşamı ve Mill'deki tecavüzle ilgili konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | ارغب ان اتكلم معك حول لليلة الثامن من ابريل والاغتصاب الذي حدث في الطاحونة. |
| Ben de arabama bindim ve kız arkadaşımı görmek için Mill'e gittim. | Open Subtitles | ركبت سيارتي و سقت لرؤيت صديقتي سالي في الطاحونة. |
| Baba, beyzbol maçını terk etmenin sebebi değirmene gitmen miydi? | Open Subtitles | هل تركت المباراة وذهبت لتعمل في الطاحونة ؟ |
| Beni dinleyin, bu eski değirmenin olduğu günden beri birlikte çalıştık ve verdiğimiz sözleri tuttuk. | Open Subtitles | إستمعوا طالما هذه الطاحونة القديمة صامدة يجب علينّا أنّ نعمل معاً و نلتزم بوعودنّا. |
| Ama bazı yalnız Moulin Rouge dansçıları görüyorum. | Open Subtitles | لكنني أرى القليل من راقصات الطاحونة الحمراء الاتي يشعرن بالوحدة |
| Hayır, Fabrika yıllardır kullanılmıyor. Kimsesizlerle gençler gider oraya. | Open Subtitles | لا, كانت الطاحونة مهجورة لسنين, ما عدى المشردين و المراهقين. |
| Çuvalları buğdayların un yapıldığı öğütücüye, oradan da onların yeniden buğdaya dönüştürüldüğü un bölümüne taşırlardı. | Open Subtitles | لقد حملوا الأكياس إلى الطاحونة حيث يتخبص الطحين في الأرضية ومن هناك إلى غرفة الطحين التي ترجعه مرة أخرى إلى حبوب |
| Şimdi anlaşıldı. rüzgar gülünüzün arada bir bakıma ihtiyacı var, değil mi? | Open Subtitles | فهمت ، الطاحونة الهوائية تحتاج لتغير مروحتها من وقت لآخر ، صح؟ |
| Biz de Buellton'da kalıyoruz. - Windmill Inn'de. | Open Subtitles | نحن نقيم في بيولتين ، نزل الطاحونة |
| Fakat körükleri bastırmak için gereken kuvvet, rüzgar değirmeni tarafından üretilen enerjiden yüksekti. | Open Subtitles | ولكنّ القوة التي يحتاجها المنفاخ، كانت أكبر من الطاقة التي تنتجها الطاحونة الهوائية |
| Babam o değirmende 60 yıl çalıştı. Bu neredeyse 80 yıl eder. | Open Subtitles | ابي اشتغل في هذه الطاحونة لمدة 60 سنة هذا تقريبا 80 سنة |