İsimlerini yarım kalmış işlerini dinle... ..sonra mesajları düzenleyip bana e-maille yolla. | Open Subtitles | اذن ماذا, هل تريدين مني المجيء بالمظلة لا, فقط اسمع خذ اسمائهم واعمالهم الغير منتهية وابدا بايصال الرسائل لعائلاتهم |
yarım kalmış bir işimi bitirmeni istiyorum. Öyle mi? | Open Subtitles | احتاج منك ان تنهي بعض الأمور الغير منتهية ليّ |
Öyle de olabilir ama sanki bu dünyada bana söylemediği ve yarım kalan bir işi varmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | قد يكون هذا جزئا ً من السبب لكن أشعر بأن هناك بعض الأعمال الغير منتهية والتي لا تخبرني بها |
Güneşin etrafındaki hiç bitmeyen yolculuğumuzda seneler senelere, tecrübeler tecrübelere eklendi. | Open Subtitles | عام بعد عام ، خبرة تضاف لخبرة خلال رحلتنا الغير منتهية حول الشمس |
O, sonsuz sayıdaki çadırın önlerinden geçerken müşteriler de, beş kuruşluk zevklerinin yalaklarında tutkuyla yuvarlanıyorlardı. | Open Subtitles | وبينما هو يمر الصفوف الغير منتهية من اللوحات المميزة والزبائن منغمسين بلهفة في حوضهم من متعة ال10 سنت |
Sanki ayrıImadan önce bitmemiş bir işin hesabını görmek istemiş gibi gözüküyor. | Open Subtitles | إنهما يبدوان كأنه أراد الأعتناء ببعض الأعمال الغير منتهية قبل أن يموت |
Şimdi izin verirseniz halletmem gereken bir işim var. | Open Subtitles | الآن, اذا سمحتم لى, عندى بعض الاعمال الغير منتهية يجب ان اعتنى بها. |
Bu sabah yarım kalmış bir işimiz vardı da. | Open Subtitles | هذا مجرد بعض الأعمال الغير منتهية منذ الصباح |
yarım kalmış işlerimiz var. | Open Subtitles | عندنا بعض الاعمال الغير منتهية. |
Kahpe karı tüm paramı meditasyon merkezlerinde ve yarım kalmış, bir boka benzemeyen ev dekorasyonunda yedi. | Open Subtitles | الساقطة صرفت كل اموالي على خلوات التأمل وتجديدات المنزل التافهة الغير منتهية! |
yarım kalmış bir işim var. | Open Subtitles | لكن لا أحب النهايات الغير منتهية. |
Onunla yarım kalmış bir işimiz var. | Open Subtitles | حسنا، لدي بعض الأعمال الغير منتهية معه |
Herkül yarım kalmış görevini tamamlamak zorunda. | Open Subtitles | (هرقل) يجب عليه أن يكمل المهمات الغير منتهية |
O zaman yarım kalan işini bu çocukla bitirmeye çalışmayı kes. | Open Subtitles | اذن لا تحاول حل مشاكلك الغير منتهية بفعل ذلك مع هذا الفتى |
Çünkü şu çiçekçiyle yarım kalan bir işimiz var. | Open Subtitles | لأنّه هنالك بعض الأعمال الغير منتهية مع صاحب الزهور |
Ne de olsa ikimizin de yarım kalan işi aynı. | Open Subtitles | بعد كل شيء، أعمالي الغير منتهية هي نفسها أعمالكِ |
Bize hiç bitmeyen hayat bahşedildi. | Open Subtitles | لقد أعطينا الحياة الغير منتهية |
Kim girdiyse kapılarından içeri, sonsuz labirentlerinde ölüp gitti. | Open Subtitles | هذه الطباشير تظل في قلعة والتي لا يمكن أن تٌأخذ وكل شخص جاء من أجلها دخل الباب ومات في المتاهة الغير منتهية |
Bütün gece Clifton'un bitmemiş denklemini çözerek annemin saygısını kazanmaya çalıştık. | Open Subtitles | نحن مستيقظين طوال الليل محاولين أن نحظى بإحترام والدتي بحل معادلة كليفتون الغير منتهية |
Şimdi izin verirseniz halletmem gereken bir işim var. | Open Subtitles | الآن, اذا سمحتم لى, عندى بعض الاعمال الغير منتهية يجب ان اعتنى بها. |