| Kazıyarak o ızgarayı çıkarabilirim, ve deliği koridor çıkışına kadar büyütebilirim oradan hücre katına ve belki çatıya. | Open Subtitles | يمكنني أن أكمل هذه الفجوة الي الخارج وأ ُكبر الفتحة ممر الخدمة. فوق بناية الزنزانة ولَرُبَّمَا الي السقف. |
| Kazıyarak o ızgarayı çıkarabilirim, ve deliği koridor çıkışına kadar büyütebilirim oradan hücre katına ve belki çatıya. | Open Subtitles | يمكنني أن أكمل هذه الفجوة الي الخارج وأ ُكبر الفتحة ممر الخدمة. فوق بناية الزنزانة ولَرُبَّمَا الي السقف. |
| Bu delik, şimdiye dek kimsenin kaçamadığı bir cehenneme açılıyor. | Open Subtitles | هذه الفتحة تؤدي إلى الجحيم لم يهرب منها أحد أبداً |
| Her an Alman bir kız gelip duvara tıklatarak, pantolonu indirip, çükümü o deliğe sokmam için bana sinyal gönderebilir. | Open Subtitles | في أيّ لحظة الآن ستقوم ألمانيّة بالدقّ علي الجدار وهذه ستكون إشارة لي لأخلع بنطالي وأُخرج قضيبي وأضعه خلال الفتحة |
| Adam kabine girer, parayı delikten verir, dansçı da diğer taraftan alır. | Open Subtitles | رجل دخل للكابينة وضع المال في الفتحة الراقصة تاخذه من الناحية الاخري |
| deliğin çevresine saç teli koy. O zaman vuracağından eminim. | Open Subtitles | ضع شعرا ً حول تلك الفتحة أراهن انك ستدخل الكرة فيها |
| Banyodaki deliği o delmedi. | Open Subtitles | لاأظنه قام بثقب هذه الفتحة فى حائط الحمام |
| - Normal şartlarda, tam güç olduğunda ancak yarım saat boyunca solucan deliği bağlantısı kurabiliyoruz. | Open Subtitles | و توصياتك ؟ عادة عندما كان لدينا طاقة قصوى يمكننا ابقاء الفتحة الدودية لنصف ساعة |
| Albay, gelen solucan deliği. | Open Subtitles | عقيد , هناك من هوة قادم من الفتحة الدودية. |
| Hepsinin ardında bir çift göğüs ve dar bir delik var! | Open Subtitles | فهي لا تساوي شيئاً أمام صدر امرأةٍ وتلك الفتحة الصغيرة بمؤخرتها |
| Bu delik, bizi çevreleyen yabancı ışığın yarattığı kaosu dışarıda tutuyor. | Open Subtitles | هذه الفتحة تستبعد الفوضى المكونة من أشعة الضوء الخارجية والمحطية بنا |
| bu delik aslında havanın dışarı çıkmasına ve içeri girmesine yarıyor. | TED | إذاً تلك الفتحة بالواقع. تجعل الهواء يدخل و يخرج. |
| Güney kutbundaki koronal deliğe giriliyor. | Open Subtitles | دخول الفتحة التاجية في ذروة القطب الجنوبي |
| Kaldırma işinden siz sorumlusunuz. Vinci deliğe getirin. | Open Subtitles | أنتما مسئولان عن الرفع ،أسقطا الرافعة فى الفتحة |
| İşte bir öneri. Belki pipini de oradaki deliğe koyabilirsin. | Open Subtitles | وضع لربّما ك تتبوّل تتبوّل في الفتحة هناك. |
| Aynen. O delikten günün 24 saati parfümlü hava üflenmesi lazım. | Open Subtitles | بالطبع,معطر الهواء من المفترض أن يُضخ من هذه الفتحة 24ساعة يومياً |
| Birkaç vampir benim geldigim bu delikten gelmek için disarida bekliyorlar. | Open Subtitles | هُنالك بعض مصاصي الدماء. سيأتون من نفس الفتحة التي اتيت منها. |
| Bu lanetli delikten kurtulmak anlamına geliyor. | Open Subtitles | انا متحمسا للهروب من تلك الفتحة الملعونة |
| deliğin tabanı büyük midyelerle kaplanmıştır. | Open Subtitles | يكسو الجزء السفلي من الفتحة البركانية محارات كبيرة |
| O lanet delikte, 2 hafta geçirmek istemiyorsan sus artık. | Open Subtitles | تراجع مالم تكن تريد قضاء إسبوعين في تلك الفتحة الداعرة |
| Tek çıkış şu kapak, ve onu çiviyle kapatabiliriz. | Open Subtitles | المدخل الوحيد هو تلك الفتحة ويمكننا إغلاقها |
| Tabi Ambar ağızlarından nasıI çıkacaklarını bulamazlarsa. | Open Subtitles | أفترض أنهم لا يفهمون كيف يعبر عبر تلك الفتحة |
| Kontrol odasını bulun, harici kapağı açın ve güvenliği sağlayın. | Open Subtitles | أعثروا على غرفة التحكم أفتحوا الفتحة الخارجية وأمنوا هذه المنطقة |
| Enderby'nin evinde bulduğumuz çamur parçasını pişirdim sonra bıraktığı boşluğu alçı ile doldurdum. | Open Subtitles | لقد خبزت قطعة الطين التى وجدناها فى منزل اندرباى ثم ملأت الفتحة بالجبس |
| - Lazer ışını Kapağın üzerini tarıyor. | Open Subtitles | ـ أشعة ليزر عبر أغطية الفتحة الرئيسية ـ عالج الأمر |
| Güney Kutbunda taç deliğine girecek. | Open Subtitles | دخول الفتحة التاجية في ذروة القطب الجنوبي |
| Solucan deliğinden geçerek atılacak bu dev adım büyük risk ve tehlikeye de gebe. | Open Subtitles | القفزة العظيمة ستكون في الفتحة الدودية انها تتطلب مجازفة كبيرة وخطرة |
| havalandırma boşluğuna çıkarız, oradan her yere gidilir. | Open Subtitles | سندخل هذه الفتحة و سترسلنا لجميع الاماكن و ربما يكون مخرجنا من هنا |
| Tamam, sarı kutunun içinde sarı bir düğme ara; kapağa yakın bir yerde. | Open Subtitles | حسناً، ابحثي عن مُحوّلة صفراء في صندوق أصفر قرب الفتحة. |