"القالب" - Translation from Arabic to Turkish

• küf
• Kalıbı
• kalıp
• kalıbın
• tuğlayı

Tam da bu yüzden son büyük çalışmalarından birinin şu olması normal: "Solucanların Eylemleri Yoluyla Sebzelerde küf Oluşumu"
‫وهذا هو السبب وراء‬ ‫أحد أعظم أعماله الأخيرة‬ ‫وهو تشكل القالب النباتي عبر حركة الديدان.‬

Hayır. Ödülleri o alıyor, bense küf alıyorum.
، لا هو يحصل على المنح وأنا أحصل على القالب

Planları, Kalıbı ve arta kalan malzemeleri istiyorum. Hatırlıyor musun?
ولكن مازلت أريد القالب والمخططات والمواد، أتذكر؟

Önce plastik Kalıbı bitiriyorum. Yarım yüzle ona hayat veremeyiz.
أولاً، أقوم بإنهاء القالب الجصي لا يمكننا منحها حيوية بنصف وجه فقط

Bu kalıp tam bir klişe ama ben her şeyde bir güzellik olduğunu düşünüyorum.
و هذا القالب هو مبتذل جداً لكنني أشعر أن الجمال موجود في كل شيء

Orada gördüğünüz üzere, ağaç gövdesinden yaptığım kalıbın içine boşalttım.
صببته في القالب .. الذي صنعته من جزع شجرة

Dur bir saniye. Ben bu tuğlayı sipariş etmemiştim.
انتظر لحظة أنا لم أطلب هذا القالب

Banyodaki küf mantarı bungalovdakini tutuyor mu?
القالب مِنْ حمّامِه يَجاري البيت من طابق واحدُ؟

küf yüzünden havuzu çöken İngiltere'den Kathy ve Gordon'u hatırlıyor musun?
(كاثي) و (جوردن) في (إنكلترا) أتعرفينهما الذين كانا منهاران بسبب القالب

Dostum.küf. küf,küf,küf
. يا صاح , انه القالب , القالب

Bu haritanın üzerinde küf izleri var.
الآن, هذه الخريطة وعليها آثار القالب

Bence küf yüzündendi.
في الواقع، أعتقد أنه كان القالب.

Sende de tespit edemediğimiz cinayet silahının Kalıbı var.
نعم و انت لديك القالب من سلاح الجريمة غير المحدد ؟

O plastik Kalıbı hemen halledersin, değil mi?
أشعل القالب البلاستيكي ذاك بأسرع ما يمكن, صحيح؟

Ayrıca tekerlek izleri vardı, onun da Kalıbı alındı, fotoğrafları çekildi, kapıdaki 4 çekerle aynı olduğu üzerine de bahse girerim.
وهناك أيضا مطبوعات شوكية. لقد القالب والصور لذلك أيضا. أنا واثق أنه ينتمي إلى 4x4 الخاص عند الباب.

Kalıbı kırdı. ahh. viktor brodsky Brooklyn'den uzak dur diyor.
كسر القالب فيكتور بروسكي ) يقول ) ( أبقى بعيداً من ( بروكلين

Lütfen monomeri ver, sonra da Kalıbı.
رجاءً ناولني الـ"مونومر"، وثمّ القالب

ve eğer isterseniz, daha kalıp esnasında renklendirme yapılabilecek böylelikle boya işine de gerek kalmayacak
ان اردت يمكنك وضع اللون على القالب و بذلك تتخلص من محلات دهان السيارات

kalıp güçlendirilmezse bronza dayanamayacak ve kırılacak.
ان كان القالب غير مغطى بالصفائح لن يتحمل لا النحاس ولا الشقوق

O ayakkabı izinden çıkardığım kalıp, şu kulübede bulduğum bahçıvanın botuna uyuyor.
نعم, القالب الذي صنعته من طبعة الحذاء تلك تطابق طبعة حذاء البستاني التي وجدتها في الكوخ هناك

Çikolatayı şekillendirmek için kullandıkları kalıbın kenarının genişliğiyle eşleşiyor. Çok iyi iş çıkarmışsın.
تتلائم مع عرض حافة القالب الذي كانوا يشكّلون به قالب الشوكولاتة

Atmasam daha iyi olur. At şu tuğlayı!
لا, انا لن اقذف القالب.