"القرميد" - Translation from Arabic to Turkish

    • kiremit
        
    • tuğla
        
    • tuğlalar
        
    • tuğlaları
        
    • tuğladan
        
    - kiremit sürünce daha iyi okunuyor. - Kabuğu kırılmıyor mu bunun? Open Subtitles تستطيعين القراءة أفضل إذا قمتي بتحديد الكلام بقطعة من القرميد الأحمر
    Oh, pardon oğlum, senden en üstteki raftan kiremit getirmeni istemiştim. Open Subtitles آسف يا بني ، أردتك أن تحضر لي كومة القرميد من الرف العلوي
    Bir ticarethanem var. Pek çok şey yaparız. Mesela kiremit. Open Subtitles أدير عملاً متعدد المجالات تركيب القرميد إحداها
    Bu tuğla ve taş duvarın ardında nehre giden büyük bir kanalizasyon var. Open Subtitles وراء هذا القرميد و البناء، هناك قناة صرف صحي رئيسية كبيرة، تصب بالنهار.
    Bazıları tuğla ve terakota gibi eski malzemeleri kullanmanın yeni yollarını buluyor. TED وجد البعض طرقاً مبتكرة لمواد قديمة مثل القرميد والصلصال.
    Eğer o tuğlalar çıkarsa... tüm okul çökebilir! Open Subtitles توقفا. إذا نزعتما هذا القرميد فيمكن للمدرسة أن تسقط بأكملها
    Rahatla. Tamamen aynı tuğlaları kullandım. Open Subtitles اهدأ، لقد استخدمت نفس قطع القرميد
    Bu iş seni sertleştirir, tuğladan bir çok duvar örmeni sağlar ve bugün daha az sert olmak iyi hissettirdi. Open Subtitles هذه العمل صعب يدعك تضع الكثير من القرميد حسنا و قد كان جيدا أن أشعر بهذا
    Bir ticarethanem var. Pek çok şey yaparız. Mesela kiremit. Open Subtitles أدير عملاً متعدد المجالات تركيب القرميد إحداها
    Bazen çatıdan düşen bir kiremit sesi ve onun gürültülü bir şekilde kırılışı duyulur. Open Subtitles وأحياناً يمكن سماع صوت بعض القرميد الذي يسقط من على السقف ويتحطم بصوت عالٍ
    Kafayla kiremit kırma veya ejderha ve kaplan dansları yapmaya gelince bunları da öğretmez. Open Subtitles أما بالنسبة لتحطيم القرميد برأسك أو القيام برقصة التنين أو النمر فإنها لا تدرّس أي من هذه أيضاً
    Sen kiremit fabrikasında çalışan herifin tekisin. Open Subtitles أنت العامل ذو الأصول الإيطالية تعمل في مصنع القرميد لعين
    kiremit fabrikasındaki ahmakların bile hayalleri olur Jack. Open Subtitles حتى الأحمق العامل بمصنع القرميد لديه أحلام، يا جاك
    Bu yüzden kafayla kiremit kırmayı öğretmiyoruz. Open Subtitles نحن لا نعلّم تحطيم القرميد بالرؤوس
    Bu biraz daha ev sıcaklığında, tuğla ve tahtadan. Open Subtitles هذا أكثر راحة ، مع القرميد و الأشجار الصغيرة
    Ben çocukken Artık Günde Harlem Nehri donmuştu... ve ben tuğla koleksiyonumla birlikte oradan geçmeye karar vermiştim. Open Subtitles أحد أيام 29 فبراير عندما كنت صغيرا. تجمد نهر هارلم و أنا قررت أن أعبره حاملا مجموعتي من القرميد
    İlk olarak, tuğla ve harç için para lazım. TED أولاً، الطوب و القرميد يكلفان المال.
    Tek gördüğüm şey tuğlalar. Open Subtitles كل ما أراه هو القرميد
    Tek gördüğüm şey tuğlalar. Open Subtitles كل ما أراه هو القرميد
    - Ufalanan tuğlaları duyabiliyorum. Bay Shankar, siz duyuyormusunuz? Open Subtitles يمكنني سماع القرميد ينهار يا سيد (شانكر ) هل بإمكانك سماعه ؟
    Duvardaki tuğlaları sayıyor. Open Subtitles يعدّ القرميد على الحائط
    Şimdi herkes rahatlasın ve yumuşak tuğladan yapılma bir duvara vuracakmışız gibi davransın. Open Subtitles سنصطدم بأننا وتظاهروا استرخوا الآن اللين القرميد من بجدار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more