Yvette ve Rebecca Ellison birkaç ay önce ölen Charles Ellison'ın tek çocuklarıydı. | Open Subtitles | ايفيت و ريبيكا ايليسون كانا الطفلين الوحيدين لجارلز اليسون المتوفى قبل أشهر قليلة |
Ama bufalonun kurban edilmesi ve gücün ritüel gösterimi ayrıca ölen kişinin ve ek olarak ölen kişinin ailesinin statüsünü gösterir. | TED | ولكن التضحية بالجاموس وطقوس عرض الثروة أيضا تعرض وضع المتوفى، وإستطرادا، أسرة المتوفى. |
Kalbinde, ölü bir kocanın anısından başka ne var? | Open Subtitles | ماذا يوجد فى قلبها عدا ذكرى زوجها المتوفى ؟ |
ölmüş Munro'nun çocuklarını ve İngiliz subayı bırakın gitsinler. | Open Subtitles | أطلق سراح بنات موترو المتوفى والضابط الإنجليزي |
Gazeteleri oku. Rahmetli başka bir yozlaşmış polis tarafından öldürülmediyse tabii. | Open Subtitles | كلا إذا كان المتوفى قد قتل من قبل شرطي فاسد آخر |
Merhumun niyetinin aksi doğrultuda mirasının paylaşılması için biraz zorlamalıyız. | Open Subtitles | عليكم القيام ببعض الضغوطات والتى توضح أن المتوفى تخلص من ملكيته على عكس نواياه |
Anlaşılan Merhum, bu talihsiz kazadan önce talihsiz bir kaza geçirmiş. | Open Subtitles | يبدو أن المتوفى كان لديه حادث تعيس قبل وقوع الحادث التعيس |
Bay Williams, ölen kişiyle ilişkinizi açıklar mısınız? | Open Subtitles | السيد ويليامز سيصف طبيعة عن العلاقة مع المتوفى |
Meraklı bir komşu, ölen kadının ayrıldığı kocasından korunmak için birkaç ay önce silah satın aldığını söyledi. | Open Subtitles | هناك جار متطفل جاء يقول بأن المتوفى إشترى السلاح قبل أشهر للحماية من زوجها المزعج |
Bir adam mezarlıkta yazdığı mektubu okuyor, uzun zaman önce ölen babasını affediyor. | Open Subtitles | يقفُ رجلٌ في المقبرَة يقرأُ رِسالةً كتَبَها أخيراً ليصفحُ عن والدهِ المتوفى منذُ زمَن |
Seçmenler ölen adamı tercih etti. | Open Subtitles | الناخبون فضلوا الرجل المتوفى فقام جورج دابليو بوش |
Ama sana ölen oğlumdan söz ettim ve sen benimle alay ettin. | Open Subtitles | اذا لقد اخبرتك عن امر ابنى المتوفى وانت اخبرتنى نكتة |
ölen kişi, "öldükten" sonra, zanlı müdafaada bulundu mu? | Open Subtitles | بعد موت المتوفى هل أبدى المدعى عليه أية مقاومة ؟ ? |
Kalbinde, ölü bir kocanın anısından başka ne var? | Open Subtitles | ماذا يوجد فى قلبها عدا ذكرى زوجها المتوفى ؟ |
ölü Munro'nun çocuklarını ve Yengeese subayı serbest bırakın. | Open Subtitles | أطلق سراح بنات موترو المتوفى والضابط الإنجليزي |
Yirmi yaşlarında ölü bir yetişkin, orta yaşlı birinden daha değersizdir. | Open Subtitles | فالمتوفى البالغ فى العشرينات من عمره ، يساوى أقل من المتوفى البالغ فى منتصف العمر |
Anladım, ölmüş erkek arkadaşına benziyorum değil mi? | Open Subtitles | فهمت ، انا اشبه صديقك المتوفى ، اليس كذلك ؟ |
Annemden nefret ederim, kahrolası ölmüş babamdan daha çok nefret ederim. | Open Subtitles | انا اكره امى واكره ابى الملعون المتوفى اكثر |
Rahmetli babamın hatıraları var burada. | Open Subtitles | هذا المكان يمثل ويحمل ذكريات أبى المتوفى |
Rahmetli babamın mirası olan Bass Sanayi'nin olası satışını engellemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول منع بيع محتمل لصناعات باس أرث أبي المتوفى |
Merhumun tüm eşyaları fotoğraflandı ve dosyalandı. | Open Subtitles | جميع أغراض المتوفى يتم تصويرهاووضعها فى ملفات |
Merhum en iyi arkadaşımın yatağında bir gece daha geçirebileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظنني أستطيع تحمل ليلة أخرى في سرير أعز أصدقائي المتوفى. |
- Merhuma saygıda kusur etmeyin. - Emredersiniz. | Open Subtitles | تعاملوا مع المتوفى بكل شرف |