| Yasak aşklarında hiçbir utanç olmadığını söyledi. | Open Subtitles | قال أنّه لا يوجد أيّ عار في حبّهم المحرّم |
| Burası Yasak bölge, buraya çıkmamalıydın. | Open Subtitles | لا يمكنك التواجد في هذا الطابق هذا .. أنت في المكان المحرّم من المنزل |
| Hepimiz isteriz Yasak olanla yüzleşmeyi. | Open Subtitles | نحن جميعًا نريد أن نحدّق في الوجه المحرّم |
| Geçmişte bile bu Yasak aşk hep vardı. | Open Subtitles | حتى في الماضي، دومًا هذا الحب المحرّم |
| Yasak hazineye dokundunuz. | Open Subtitles | لقد لمست الكنز المحرّم |
| "Yasak Gezegen" Leslie Nielsen, komedideki şanından çok önce. | Open Subtitles | (الكوكب المحرّم) (ليزلي نيلسن)، قبل أيّام مجده الفكاهيّة الطويلة هل تتذكّرين كم كنتِ تحبّين هذا؟ |
| Angelika'ya gitmeyi düşünüyordum. "Yasak Gezegen" oynuyor. | Open Subtitles | كنتُ أفكّر بالتسلل لسينما (أنجليكا) ففيلم "الكوكب المحرّم" يعرض |
| Yasak Gezegen mi? | Open Subtitles | "الكوكب المحرّم"؟ |
| Yasak Gezegen'i izlemedin mi hiç? | Open Subtitles | لم ترَ قط "الكوكب المحرّم"؟ |
| Adı neydi? - Yasak Damar. | Open Subtitles | -العرق المحرّم" " |
| Adı neydi? - Yasak Damar. | Open Subtitles | - "العرق المحرّم" - |
| Yasak GÖLGE | Open Subtitles | الظِلّ المحرّم |