| Örnek olarak Misk sığırı sürüleri, onlarca kilometreye dağılmış olabilir. | Open Subtitles | ثور المسك على سبيل المثال قد تكون متباعدة لعشرات الأميال |
| Erkek bir Misk öküzü, yüzündeki bezlerden salgıladığı kokuyla bölgesini işaretliyor. | Open Subtitles | يُحدد فحل ثور المسك حدوده برائحةٍ تصدر من غددٍ على وجهه |
| Misk yağı konusunda bir şey yapsan daha iyi olur | Open Subtitles | أنا حقا أعتقد أنه سيكون أمرا جيدا لو .. لو فعلت شيئا ما بخصوص زيت المسك هذا |
| Sana dokunmayacağım bile. | Open Subtitles | انني حتى لن المسك |
| Arkadaşınız Maya'ya dokunmadım bile, ve Alison'u da ben öldürmedim. | Open Subtitles | انا لم المسك صديقتك مايا , ولم اقتل اليسون |
| Sana ne zaman dokunsam geri kaçıyorsun. | Open Subtitles | اللحظة التى المسك فيها ، تتراجع |
| Misk öküzü karda yürümek için geniş toynaklarla ve kaşmir yünü benzeri, kuzununkinden daha yumuşak soğuk hava geçirmez bir palto ile bezelidir. | Open Subtitles | ثور المسك مجهز بحوافر عريضة تمكنه من المشي على الثلج وغطاء تحتي شتائي من قماش يشبه صوف كشمير |
| Ve Misk, Lordum, | Open Subtitles | و بعض المسك على الصدر , يا سيدي , سوف تنبهر الفتاة حتى |
| Ve sonra bir Misk öküzünün burada ne işi var diye düşündüm. | Open Subtitles | وفكرت، مالذي سيفعله ثور المسك هنا بحق الجحيم؟ |
| Ve sonra bir Misk öküzünün burada ne işi var diye düşündüm. | Open Subtitles | وفكرت، مالذي سيفعله ثور المسك هنا بحق الجحيم؟ |
| Ender Misk geyiği beyaz bir örtü altına gömülmeden önce kalan yapraklardan istifade ediyor. | Open Subtitles | تأكل غزلان المسك معظم أوراق الشجر المتبقية قبل أن تُدفن تحت الغطاء الأبيض |
| Güçlü bir kafatası ve on santimetre kalınlıktaki boynuzdan kaskı Misk öküzünün beynini koruyor. | Open Subtitles | الجمجمة الثقيلة وخوذة القرون بطول 10 سنتيمترات يؤمنان بعض الحماية لدماغ ثور المسك |
| Misk öküzleri çok güçlüdür ve keskin boynuzları ölümcüldür. | Open Subtitles | ثيران المسك شديدة القوة وقد تتسبب قرونها الحادة بالقتل |
| İyi görünüyorsun bence. Sana dokunmayacağım. | Open Subtitles | حسنا ,تبدو بخير انا لن المسك |
| Tamam.dokunmayacağım Sakin ol. | Open Subtitles | حسنا، أنا لن المسك. استرخي. |
| Pekâlâ, sana dokunmayacağım. | Open Subtitles | حسنا, انا لن المسك. |
| Sana dokunmadım. Caitlin'e de dokunmayacaktım. | Open Subtitles | انا لم المسك ولم المس كاتلين |
| Sana ne zaman dokunsam geri kaçıyorsun. | Open Subtitles | اللحظة التى المسك فيها ، تتراجع |
| Ellemeler kapının eşiğinde bitiyor. | Open Subtitles | سيتوقّف المسك عند عتبة الباب |
| Sana dokunmuyorum. Kendime dokunuyorum. | Open Subtitles | لم المسك ، انا المس نفسى |
| Tamam! Sana dokunmuyorum! | Open Subtitles | حسناً انا لا المسك |