| En çok kurabiye satan bu güzel plaj sandalyesini ve şemsiye setini alıyor. | Open Subtitles | رأس البائع على متن الطائرة يحصل على هذا الكرسي الشواطئ الجميلة ومجموعة المظلة. |
| Ama, eve gidemeyiz, Ina. Bak, bun başına bağla, o zaman şemsiye gibi olur. | Open Subtitles | يمكنك وضع هذه على رأسك مثل المظلة الشمسية |
| şemsiyeyi kapatıyorlar, onu şöyle bir sallıyorlar, ve onu yaslayacakları bir yer buluyorlar. | Open Subtitles | ثم يغلقون المظلة ثم يهزونها هكذا ثم يجدون مكاناَ يتكئ عليها |
| EB:Eğer paraşütü çok erken açarsak, paraşütün kendisi başarısız olabilir. | TED | إذا قمت بإطلاق المظلة باكراً، فيمكن أن تتلف المظلة نفسها |
| Yaklaştıkça sırt çantanızı indirirsiniz, böylece yere indiğinizde üzerinizde olmaz, ve Paraşüt düşüşüne hazırlanırsınız. | TED | وما ان تقترب .. تقوم تخفيض حقيبتك الى ادنى من خط العلام الموجود لكي لا تصبح فوقك اثناء الهبوط وعندما تستعد لفتح المظلة |
| Tanecikler kollarla kaldırılıp şemsiyenin ortasında bulunan ağza taşınırlar. | Open Subtitles | تتسرب الجسيمات نحو أذرعهم التي تحملها نحو الفم بالأسفل في منتصف المظلة |
| şemsiyenin içinde durmuyor. Bu köpek şemsiye eğitimi almamış, öğrenebileceğini de hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | رفضت البقاء على المظلة، هذا الكلب لم يقم ابداً بالتدرب على المظلة |
| Yanına da şemsiye ve magazin dergileri alır mısın? | Open Subtitles | هل تريد المظلة الصغيرة و مجلة أوبرا مع ذلك؟ |
| Bak Chris var..şemsiye var ama Dr G yok | Open Subtitles | تلك هي كريس , وهذا الدكتور جي يحمل المظلة ولكن لا وجود للدكتور جي |
| Şu kahrolası şemsiyeyi neden sürekli taşıyorsun? | Open Subtitles | و لكن لماذا بحق الجحيم تحمل دائما هذه المظلة اللعينة؟ |
| 0 bozuk eski şemsiyeyi mi verdi? | Open Subtitles | هو أعاركما إياها؟ ليست هذه المظلة البالية |
| şemsiyeyi açma. İçeride olmaz. | Open Subtitles | لا لا تفعلي هذا لا تفتحي المظلة في الداخل |
| UE: Paraşüt. Aslında paraşütü yere--çarpmadan-- saniyeler öncesinde açmamız gerekiyor. | TED | المظلة ، علينا أن نفتح المظلة فقط قبل لحظات من ، لأقول ، الإستطدام |
| Önceden planladıysa, paraşütü de muhakkak yok etmiştir. | Open Subtitles | لو كنت أتأمل مسبقاً فقد تخلص من المظلة سابقاً |
| Ve inişte de, gördüğümüz gibi, kanalın bu tarafına varışta Paraşüt kullanıyorsunuz. | TED | ثم تهبط كما رأينا، بوصولك لهذا الجانب من القناة، هو عن طريق المظلة. |
| Büyük Paraşüt açıldığında, açılmazsa ikinci bir Paraşüt olduğunu biliyorduk ve bu güzel bir saat mekanizmasında çalışıyor. | TED | وعندما فتحت المظلة العملاقة، عرفنا أنه إذا لم تفتح هنالك مظلة أخرى، التي تعمل حسب آلية ساعة صغيرة لطيفة. |
| Yanılabileceğini itiraf et işte, ve şemsiyenin altına girebilirsin. | Open Subtitles | فقط إعترف أنك مخطئ , و سنسمح لك بأن تأتي تحت المظلة |
| tepe örtüsü araştırmacısı arkadaşlarım ve ben, ormanda yaşayan tepe örtüsü bitkilerinin devinimlerini merak ettik. | TED | كنت مهتما، وزملائي الباحثين في المظلة في دينامكيات نباتات المظلة التي تعيش في الغابات. |
| 21. yüzyılın başlarında, Umbrella Şirketi Amerika'nın en büyük ticari şirketi haline geldi. | Open Subtitles | في بداية القرن الواحد و العشرين إمتلكت شركة المظلة أكبر وجود اقتصادي في أمريكا |
| O siyah dantelli şemsiyeye kaç para verdin? | Open Subtitles | بكم تشترى هذه المظلة الدانتيل السوداء ؟ |
| şemsiyeni açık tut, çünkü birazdan sağanak yağış başlayacak. | Open Subtitles | احتفظي بتلك المظلة لأنها ستتحول إلي هطول |
| Hayır bu şemsiyeli adamdı. Kesinlikle eminim buydu. | Open Subtitles | لا، إنه الشخص مع المظلة الآن أنا متأكد، إنه هو |
| ve gerçekten önemli olduğundan burada sadece birkaç saniye içerisinde demosunu yapacağım bir hava freni paraşütünü görebilirsiniz. | TED | وهناك يمكنكم رؤية مرساة المظلة والتي سأقوم بعرضها وشرحها خلال لحظات، لأن ذلك مهم للغاية. |
| Annem alt kattan sesler geldiğini duymuş ve şemsiyesini kaptığı gibi aşağıya inmiş. | Open Subtitles | سمعت صوتاً في المنزل ثم أخذت المظلة وذهبت تتفقد منزلها |
| Endişelenip paraşüte bakmak için buraya geleceğinizi biliyordum. | Open Subtitles | عرفت أنك ستقلق وتأتي إلى هنا وتبحث عن المظلة |
| Kırmızı tentenin olduğu yere bak, parti orada. | Open Subtitles | المظلة الحمراء. وهي طرف الذهاب بعيدا. |