| antiloplar çok kalmaz. | Open Subtitles | فإن حيوانات النو لا تبقى لمدة طويلة، و عندما يغادرون، |
| Ama antiloplar kaçmayı bıraktığında, işin rengi değişiyor. | Open Subtitles | لكن حين يثبت النو في مكانه تنقلب الموازين |
| Fakat tüm antiloplar duracak kadar cesarete sahip değil. | Open Subtitles | لكن لم يملك جميع أفراد النو الشجاعة اللازمة للتوقف |
| 'Sonsuz sınırsız antilop sürülerinin sızlanma seslerini çıkarır gibiyiz." | Open Subtitles | نحن مثل حيوان النو الوحيد ياخذ يغمغم بالشعر الكئيب الى قطيع الحيوانات الغير محدود |
| Ve antilop bunu biliyor hâlâ güçlü olduğunu ve kovalamaya değmeyeceğini göstermek için zıplıyor. | Open Subtitles | و النو يعرف ذلك فيثب ليظهر أنه ما زال قويًا و ليس مناسبًا للمطاردة |
| Afrika antilobu gibi 1600 kilometre yürüdük mü dersin? | Open Subtitles | أتعتقد أننا مشينا آلف ميل؟ مثل حيوان النو البري؟ |
| Afrika antilobu. | Open Subtitles | "النو" |
| antiloplar göç ettiklerinde 1600 kilometre yol katediyorlarmış. | Open Subtitles | أتعلم عند هجرة النو البري هم يسّيرون لمسافة آلف ميل. |
| Bir yerlerde, antiloplar gibi başıboş yaşayan Oodlar var mı? | Open Subtitles | هل هنالك (أود) يركضون في مكان ما ؟ مثل حيوانات النو |
| antiloplar büyük ve güçlü. | Open Subtitles | يتميّز النو بالقوة و الضخامة |
| Ama antiloplar yapamaz. | Open Subtitles | بينما لا يسع النو فعل ذلك |
| Milyondan fazla antilop, yanı başlarında. | Open Subtitles | - أكثر من مليون من حيوانات النو على اعتابهم. |
| Sineği antiloptan daha çok çeken tek şey antilop yiyen aslanlar. | Open Subtitles | شيء واحد فقط يجذب الذباب أكثر منحيواناتالنو... .. الأسود التي أكلت حيوان النو... |