"الوجود" - Translation from Arabic to Turkish

    • varoluş
        
    • varoluşun
        
    • olmak
        
    • varlığı
        
    • varlık
        
    • varlığını
        
    • varlığın
        
    • Yüce
        
    • ortadan
        
    • varoluştan
        
    • varlığına
        
    • oluşun
        
    • yaşayan
        
    • varlığının
        
    • olmanın
        
    İnsan varoluşu ve yükselme arasında birçok varoluş aşamaları vardır. Open Subtitles هناك عده درجات من الوجود بين الوجود الإنسانى و الرقى
    Daha yüksek bir amaç var, varoluşun başka bir uçağı. Open Subtitles إنهُ ذو مُستوى عاليّ و رفيع، مُستوى آخر من الوجود.
    Karmaşık dengeleyici bir hareketin parçası olmak mekaniği bizden tamamen saklanmıştır. Open Subtitles ببساطة ، الوجود هو قسم من فن الموزنة المعقد التقنيةفيأيٍمنا هيمخفيةكلياعنا.
    Bir halkın varlığı nasıl durdurulur? İnan bana, planları bu. Open Subtitles لا، لست انت كيف يمكن لشعبنا ان يزول من الوجود
    Eğer biz varlıktan silinirsek, varlık da var oluştan silinir. Open Subtitles إذا نحن محينا من الوجود , الوجود ينمحي من الوجود
    Ve bana derdi ki en güçlü adamlar kimsenin varlığını bilmediği adamlardır. Open Subtitles وقال لي أن أقوى الرجال هي تلك التي لا أحد يعرف الوجود.
    Ama Amazon'daki karanlık varlığın... .. omuzuma değen soğuk bir el kadar gerçek biçimde... .. bir anda üzerime gelmesini hiç beklemiyordum. Open Subtitles ولكنلمأكنأتوقع . أن الوجود المظلم من منطقة الأمازون . سيلحقني فوراً إلى هنا . حقيقي مثل اليد الباردة على كتفي
    Kafasını karıştıran buydu. Denklemler büyüyü gerçekleştiremezler; varoluş bulmacasını çözemezler. TED أصابه هذا بالحيرة، إذًا المعادلات نفسها لا تستطيع فعل السحر، لا تستطيع حل لغز الوجود.
    Eğer varoluş ve ölümlü olduğumuz gerçeği moralinizi bozmuyorsa bile, mevcut cenaze işlerimiz durumu bozacaktır. TED فإذا لم يكن الوجود وحقيقة فنائنا مصدر إحباطٍ لكم، فإنَّ حالنا الراهن فيما يخص ممارسات الجنائز كفيل بذلك.
    Tüm varoluş şimdi tehdit altında çünkü Katolik inanç sistemi bu pisliğe izin veriyor. Open Subtitles كل الوجود فى خطر الان بسبب هذا التغوط الكاثوليكى
    Budistler tüm yaşamlarını varoluşun doğasını anlamaya çalışarak geçirirler. TED أما البوذيون فقد أمضو حياتهم يحاولون فهم الوجود
    Bunlar, her durumda, tanımlanabilir güçler tarafından varoluşun dışına sürülmüş dinamik canlı insanlardır. TED في كل حالة، هناك أناس يعيشون بديناميكية خلال رحلة الوجود عن طريق قوى تعريفية
    Bu şekilde var olmak hoşlarına gidiyor adeta. O halde neden savaşayım ki? Open Subtitles ،يبدو عليهم أنهم يستمتعون بهذا الوجود إذاً، لمَ يجب عليّ أن أحاربه ؟
    Bir Tanrı öldüğünde, bu ölmek değil yok olmak anlamına gelir. Open Subtitles وحين يموت إله فلا يكون موتًا، إنّما يكون إنعدامًا من الوجود.
    Şu anda yoğun şekilde polis varlığı hatalı olur. Open Subtitles انه يحتاج للخصوصية,و يحتاج لبيئة مسيطر عليها المهم جدا الان هو الوجود المكثف للشرطة
    Karınız, kızınız, benim kızım tanıdığımız ve sevdiğimiz her şeyin varlığı sona erer. Open Subtitles زوجتك، ابنتك، ابنتي كلّ من نعرفهم و نحبّهم... . ببساطة سيزولون عن الوجود
    varlık alanında kalmak için bu kadar çok çalıştıktan sonra böyle düşünemezsin. Open Subtitles للبقاء في عالم الوجود هناك شيء آخر خيار بالنسبة لك أن تنظر
    İnsanlar yanılabilirler ve yanıltıcı etkiler de varlığını sürdürecek. TED الناس هم بشر معذبون، التأثيرات المشوشة ستستمر في الوجود.
    Ölüm korkusu olmadan, varlığın amacını öğrenebilirdim. Open Subtitles بدون خوف الموت يمكنني أن أعرف حقيقة الوجود
    Sanırım senin ölümlü biri olmanda Yüce Güçler'in parmağı var. Open Subtitles إعتقدت أن قوة الوجود عليها أن تتدخل أيستطيعون عمل هذا؟
    Projenin diğer bölümleri ve aksaklıkları hatırlanmayacak olmanın da ötesinde tamamen ortadan kalkacaktı. Open Subtitles أما ما حدث بالمشروع وفشله ،فلم ينسى وحسب بل تلاشى من الوجود تماما
    Onları varoluştan siliyorsun ve sadece kan içtikleri için. Open Subtitles أنت تمسحيهم من الوجود وكل هذا بسبب أنهم يشربوا الدم
    Mısır unlu sosis dünyadaki varlığına 20. yüzyılın başlarında başlamıştı. Open Subtitles كوب الذرة لم يجيء إلى الوجود حتى النصف الأول من القرن العشرون
    Sizin gibiler, var oluşun rastlantısallığını reddeden bütün hikayeleri seviyorsunuz. Open Subtitles أنتم أيها القوم تحبون أي قصة تُنكر عشوائية الوجود
    yaşayan son dört Dalek. Sizi bu kadar özel yapan ne? Open Subtitles آخر أربعة داليك في الوجود ما الممير بشأنكم إذاً ؟
    Burası uzayın, zamanın ve doğanın varlığının ta kendisinin, insanlık tarafından yaratılmış en büyük makinenin içinde kafa kafaya gelerek çarpıştıkları yer. Open Subtitles حيث يجتمع المكان و الزمان و طبيعة الوجود نفسه في تصادم وجهاً لوجه داخل أكبر و أكثر الأجهزة تعقيداً التي صنعها الإنسان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more