"انكسار" - Translation from Arabic to Turkish

• kırılması
• kırma
• kırılmış
• kırılmasını
• kırılmasına

güneşin ufuk altına düştükten sonra, parlamaya devam ediyor olmasının nedenini, ışınlarının Dünya'nın atmosferine girerken kırılması olduğunu farz etmiştir.
بعد أن تسقط الشمس عن صفحة السماء بسبب انكسار آشعتها عندما تدخل غلاف الأرض

Tabii ki, baltanın başının kırılması hırdavatçıya bir ziyaret daha demek.
بالطبع انكسار الرأس تعني رحلة أخرى إلى متجر لوازم العائلة

Fakat sonra, fazla bastırmış olmalıyım ki bir kemik kırılması duydum.
لكن بعدها، لابد أنني... ضغطت بقوة، لأنه عندها سمعت انكسار عظم.

- Işık kırma teknolojisi.
-تقنية انكسار الضوء

Sen daha iyi hissedersin, ya karın yıkılmış, ihanet edilmiş, kalbi kırılmış mı?
ستشعر بتحسن و هي ستشعر بماذا بالدمار بالخيانة؟ انكسار الخاطر

Ve sanki birşey kırılmış gibi bir ses geldi,
وسمعت صوت انكسار

Elimde dil kemiği kırılmasını açıklayacak başka bir senaryo yok.
لقد فقدت التفسيرات البديلة لشرح كيفية انكسار عظمة الترقوة هذه

Saldırganın burnunun kırılmasına ve gözünün patlamasına yol açar böylece kaçabilirsiniz.
هذا سيسبب انكسار الانف وتمزيق عيون مهاجمك ويعطيك فرصه للفرار

Fakat sonra, fazla bastırmış olmalıyım ki bir kemik kırılması duydum.
لذا واصلت الضغط على صدره. لكن بعدها، لابد أنني... ضغطت بقوة، لأنه عندها سمعت انكسار عظم.

- Işık kırma mı?
انكسار الضوء؟

Kalplerinin ne kadar çok kırılmış olabileceğini...
أو عدد مرّات انكسار أفئدتهم

Sağ bacağı kırılmış olan Shoot bilinçsiz bir şekilde ellerinden birinin üstüne tünemişti.
"في ظلّ انكسار ساقه..." "استخدم (شوت) ساقه السليمة تلقائيًّا للوقوف على أحد قبضاته"

Bir balık okunu avının büyüklüğüne ve mesafesine göre ayarlamalıdır ve sonra su yüzeyinden geçen ışığın kırılmasını hesap etmelidir.
يجب أن تضبط السمك رَمْيتها بناءً على حجم الفريسة ومسافتها ثم تعوّض انكسار الضوء المارّ عبر سطح الماء