| Bu kadın yüzünden. Onu işten çıkartmayı bekleyemezdim. | Open Subtitles | انه بسبب هذه المرأة,لا استطيع الأنتظار حتى تخرج من المنزل |
| İştahım kapalı, kemoterapi yüzünden olmalı. | Open Subtitles | لدي شهية كبيرة اعتقد انه بسبب العلاج الكيميائي |
| Bunun geçmişin yüzünden olduğunu anlayabiliyorum. | Open Subtitles | افهم ذلك على انه بسبب ما ممرتى به بالماضى |
| Bunda bir terslik mi var yoksa akşamdan kaldığım için mi böyle? | Open Subtitles | هل كان هناك شئ خطأ ؟ ام انه بسبب الصداع الكحولي ؟ |
| Daha doğrusu Shinji-kun'a gerçekten bu kadar fazla güvenmek için nedenin var. | Open Subtitles | أو بالأحرى، واعتقد انه بسبب من شينجي التي يمكنك أن تقول ذلك. |
| Eh, anlayabildiğim kadarıyla... fazla dövüşüp düzüştüğüm için. | Open Subtitles | حسنا,علي قدر ما استطيع ان استشف اعتقد انه بسبب انني اتشاجر و أُشاغب كثيرا |
| İnsanlar neden Shikoku'ya kıyasla buraya daha fazla saldırdılar? Bunun sebebi... ..bizlerin dağımızı çepeçevre korumamızdır. | Open Subtitles | لماذا البشر تخطى الحدود هنا في سونشو اثر منه في شيكوكو؟ انه بسبب نحن الراكون قمنا بحماية جبالنا بالكامل |
| Bu Turk hadisesi yüzünden ayrılmamız gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | انا اعتقد انه بسبب مسألة تورك يجب ان نتوقف عن رؤية بعضنا البعض |
| Peruk yüzünden. Perukta hayalet var. | Open Subtitles | انه بسبب هذا الشعر المستعار يوجد شبح فى هذا الشعر |
| Yok, bütün hepsi bu telaş yüzünden. "Telaş" kelimesi uyarıcı birşey. Eskiden sinirlendiğin şeyleri tekrar depreştiriyor. | Open Subtitles | لا, انه بسبب هذه العجلة, تعلمي? على الذهاب |
| Evet, iyi adamdı ama ailemin işi yüzünden onun gibi bir sürü insanla tanışıyorum. | Open Subtitles | أجل , كان رجل رائع انه بسبب عمل عائلتي ارى الكثير من الناس مثله |
| Mi Ho denen kız yüzünden kendini zorluyor mu? | Open Subtitles | لكن انه بسبب تلك الفتاة مي هو انه يجبر نفسه ؟ |
| Sanırım eşyalarını çalan o hırsız yüzünden? | Open Subtitles | اعتقد انه بسبب ذلك السارق؟ هل , هل اغضبك ؟ |
| Irkları karıştıranlar yüzünden bu ülkede beyaz insanların azınlıkta olduğunu fark ettin mi? | Open Subtitles | هل لاحظت انه بسبب اختلاط الاعراق البيض يعدون أقلية في هذه البلاد؟ |
| Eh, anlayabildiğim kadarıyla... fazla dövüşüp düzüştüğüm için. | Open Subtitles | حسنا,علي قدر ما استطيع ان استشف اعتقد انه بسبب انني اتشاجر و أُشاغب كثيرا |
| "Lütfen, onu hırpalama. Suçsuz o. Her şeyi mahvettiyse, annesini özlediği için." | Open Subtitles | رجاء يا ابي , عاملة برفق هذا ليس خطأه , انه بسبب فقدانه لامة |
| Hayır Marie. Rıza'nın bazı kötü insanlarla ilişkisi olduğu için. | Open Subtitles | كلا يا مارى انه بسبب اتصال ريز بأشخاص خطيرين |
| Dazlak cani beni bu duruma soktuğu için, uçamam. | Open Subtitles | انه بسبب الرجل الاصلع الشرير الذي جعلني هكذا |
| Ama bu noktaya gelmek için de kendimi kımıldatamıyorum. | Open Subtitles | لكن لايمكن ان تقولي انه بسبب ذلك لا استطيع التحكم بنفسي لتغييرها الى ماوراء تلك النقطه |
| Bunları keşfetmek için gelmedim ama mükemmel bir makarna için... | Open Subtitles | لا يمكنك ان تخبرني انه بسبب .. انك تريد ان تتقن صنع طبق المكرونة الاروع ، صحيح ؟ |
| Burnu çok kanamış ama septumdaki hasara bakarak sebebi uzun süreli kokain ya da metamfetamin kullanımı diyebilirim. | Open Subtitles | لقد نزف بشدة من أنفه لكن مع الضرر الحاصل للحاجز الأنفي تخميني انه بسبب الادمان الطويل للكوكايين او الميثامفيتامين |