"ان اجد" - Translation from Arabic to Turkish

• bulmalıyım
• bulmaya
• bulamıyorum
• bulabilirim
• bulurum
• bulmak
• bulamam
• bulamadım

Doğum gününü kutlayabileceği, Cadılar Bayramının yaşanmadığı bir yer bulmalıyım.
اريد ان اجد مكان يمكن ان تحظى بعيد ميلادها فيه

zamanı gelince kullanacak bir kurban bulmalıyım. Yoksa o ben olacağım.
علىّ ان اجد شخصا, ضحية اقدمه حين يحين وقته, لأنى ان لم افعل, سأكون انا الضحية

Jenny yi bulmaya gidip ona burada kaldığını bildiğimizi... söylemeye.
علي ان اجد جيني واخبرها اننا نعرف انها كانت هـنا

New York Times gazetesinin bir nüshasını alıp mutluluk senyezleyen insanlar bulmaya çalştım.
فقد اخذت نسخة من صحيفة نيويروك وحاولت ان اجد بعض الامثلة عن اشخاص يولفون السعادة

Ben bir sebep bulamadım da. Hmm, biliyormusun, düşününce, ben de bulamıyorum!
. لم اجد سببا . او اتعلمين , اذا فكرت بذلك ايضا لا استطيع ان اجد سببا

- Geçiş için yer bulamıyorum. - Yer arama. Kendin yarat.
، لا استطيع ان اجد ثغرة لا تبحث عن ثغرة ، بل اصنع ثغرة

Gördüğün gibi kendi başıma yiyecek bulabilirim. Neden senin için çalışayım ki?
يمكنني ان اجد مثل هذا الاكل بنفسي لم علي ان اعمل معك ؟

Çıkış yolunu ben bulurum.
بامكانى ان اجد طريقى الى الخارج لدى عودتى

Volare ile anlaşmanın yolunu bulmalıyım.
يا يصلح لابد ان اجد طريقة للتعاقد مع فولار

Annem her zamanki davranışım olduğunu söyledi. - Çantamı bulmalıyım.
كنت على طبيعتى ، هذا ما قالته اريد ان اجد حافظتى

Nakite ihtiyacın olacağından sana bir iş bulmalıyım.
من الافضل ان اجد عمل لك لأنك تحتاج للمال

Su kabilesi saldırıya uğradı. Ay ve okyanus ruhlarını bulmalıyım.
روكو، قبيلة الماء تحت الهجوم واريد ان اجد روحي القمر والمحيط

Müsaadenizle. Sizin için başka bir masa bulmaya çalışayım.
اسمحوا لي ، سوف اراى ان كنت استطيع ان اجد طاوله اخرى لكم

- Seni Güney Amerika'ya yanımda götürmek için bir sebep bulmaya çalışıyorum.
احاول ان اجد سبب واحد جيد لاخذك معى الى امريكا الجنوبيه

Sadece senin babafingoyla oynayacak birini bulmaya çalışıyorum.
انا فقط احاول ان اجد لك شخصا ليلعب بمؤخرتك

Ne zamandan beri orada dikiliyorsun Aslında farketmez Benim hiç vaktim yok 15 dakika içinde bir randevum var ve anahtarlarımı bulamıyorum beni oyalama Ama ben anahtaralrımı orda bırakmamıştım
عندى اجتماع بعد 15 دقيقة ولا يمكننى ان اجد مفاتيحى اجعلى الامر سريع

Atla! Dezenfektanımı bulamıyorum! Dezenfektanımı bulamıyorum!
لا استطيع ان اجد المطهر الخاص بي لا استطيع ان اجد المطهر الخاص بي

Ne var tatlım? Kaplanımı bulamıyorum! Onu nereye koydun?
لا يمكنني ان اجد قميصي , لا يمكنني ان اجده

Bu adamı Zodiac olmakla suçlamaktan bahsediyoruz. Başka örnekler bulabilirim.
استطيع ان اجد المزيد ساجد فولجن وسأتعقب ليندا

Rats, dur. Bana birini bulmanı istemiyorum. Kendim bulabilirim.
لا اريد مساعدتك انا استطيع ان اجد شابا بنفسي

Yukarı çıktığımda, ki çıkacağım, umarım Bayan McGuire'ı yatağında bulurum.
حسنا سوف اصعد سوف اصعد بالاعلى اتوقع ان اجد الانسة ماجواير فى سريرها

Ama banka toprağı alınca, yapacak başka bir şey bulmak zorunda kaldım.
ولكن البنك استولى على الارض لذا يجب ان اجد شيئاً اخر لافعله

O adamı yalnız bulamam. Başarmam lazım.
لا يمكنني ان اجد هذا الرجل بمفردي ويجب ان انجح

Tüm gün boyunca aradım ama aklımdan çıkmayan o kadını bulamadım.
بحثت طوال اليوم ولكنى لم اتمكن من ان اجد تلك المرأه التى كانت تسحرنى