| Küçük, eski püskü bir ofisim var diye beni başarısız mı sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد بسبب ان لدي مكتب تافه وبسيط اذا انا فاشل ؟ |
| bir dakikada 700 kelime okuyabilirim ve mükemmel bir hafızam var. | Open Subtitles | استطيع قراءة 7000 كلمه في الدقيقة كما ان لدي ذاكره ممتازة |
| Babanın neden mektup yazmak istediği hakkında bir fikrim var. | Open Subtitles | أعتقد ان لدي فكرة عن ما اردته كتابته على الرسالة |
| bir arkadaşımın oğlunun ufak çapta bir plak şirketi olduğunu söyledim. | Open Subtitles | حسناً, أخبرته ان لدي صديق لديه ابن, لديه شركة إسطوانات صغيرة |
| Güzel bir sesim olduğunu ve benimle kayıt yapmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | قال ان لدي صوتا رائعا ويرغب بان يسجل لي ماذا قلت؟ |
| bir yerlerde yetişkin bir oğlum olduğunu biliyorum ancak onu ben büyütmedim. | Open Subtitles | انا اعرف ان لدي ابن بالغ في مكان ما ولكني لم اربيه |
| Bilirsin, eğer parıltılı kumaştan dokunmuş bir elbisem olmasaydı, benzerlik çok ürkütücü olurdu. | Open Subtitles | أتعرف لو ان لدي ملابس جديدة من النسيج البراق هنا التشابة سوف يذهلك |
| Santana, bilmen gerek ki, uzman danışmanlara ait telefon numaraları bende var. | Open Subtitles | سانتانا يجب أن تعلمي ان لدي رقم مستشار مختص في هذا الأمر |
| Sadece başkalarını seven çocuklardan hoşlanma gibi bir zaafım var. | Open Subtitles | يبدو فقط ان لدي موهبة في الاعجاب بفتيان يحبون أخريات |
| Sanırım hassas bir cildim var ve biraz alerjik reaksiyon yaşadım. | Open Subtitles | اعتقد ان لدي بشرة حساسة وتسبب هذا في ردة فعل سيئة |
| Mesele şu ki, hâlâ sevgilim var gibi, o yüzden... | Open Subtitles | الشيء الجلي هو ان .. لدي حبيب من الأساس, لذا |
| İyi zamanlama dahi çocuk. İkinci kurbanla ilgili bilgiler var. | Open Subtitles | توقيت جيد، ايها العبقري ان لدي تطابق على ضحيتنا الثانية |
| Yani, çiftliğim var en azından, ama aslında o gün ne zaman gelir düşünmek bile istemiyorum. | TED | اعني ان لدي مزرعة و كل شيء ولكن حقيقتًا لا أريد ان اتخيل قدوم ذلك اليوم |
| O gittikten sonra ona soracak tonla sorum olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | بعد ان غادر اكتشتفت ، ان لدي الكثير من الاسئلة له |
| Evet, ben de kuyruğum olduğunu fark ettiğimde aynı hissetmiştim. | Open Subtitles | نعم حصلت لي نفس الشيء عندما اكتشفت ان لدي ذيل |
| Bebeğim olduğunu biliyor bu da hayatta kalmana yardımcı olan işlerden biri işte. | Open Subtitles | هو يعرف ان لدي طفل و وهو فقط واحد من امور العمل التيتحتاجلهالتساعدكانتبقىحياً. |
| Doğru, evet, biz ilk karşılaştığımzda, ona tek bir koşulum olduğunu söyledim-- | Open Subtitles | نعم ، حسنا المرة الاولى لـ لقائنا اخبرته ان لدي شرط واحد |
| "ve böyle bir fırsatı kullanma cesaretimin olduğunu düşünmen beni gururlandırdı. | Open Subtitles | ان لدي الشجاعة لأنتهز هكذا فرصة يجعلني اشعر بالفخر |
| Bilmiyorum. Saplantılarım olduğunu, bu dünyayı yarattığımı söylemiştin. | Open Subtitles | انا لا اعرف ، انطري لقد قلت ان لدي بعض الاوهام |
| - bir yanlışlık olmalı. - Galiba evinize bir alıcı buldum. | Open Subtitles | لابدّ أن يكون هناك بَعْض الخطأ أعتقدُ ان لدي مشتري لبيتِكَ |