"ان نفعله" - Translation from Arabic to Turkish

    • yapmamız
        
    • Yapabileceğimiz
        
    • şey
        
    • yaptığımız
        
    • yapmalıyız
        
    • yapacağımız
        
    • yapabiliriz
        
    • yapamayacağımız
        
    • yapabileceğimizi
        
    Şimdi yapmamız gereken zihnimizde bu iki resmi biraraya koymak-- işte böyle birşey. TED وماعلينا ان نفعله الآن هو ان ندمج هاتين الصورتين في مخيلتنا لتبدو هكذا
    Bütün bilgiler yok edildi. Yapabileceğimiz başka bir şey yok. Open Subtitles كل المعلومات تدمر , لم يتبقي شيئ نستطيع ان نفعله
    İşimi takip ettik ve yapamayacağımız hiçbir şey yok gibi görünüyordu. TED وتابعنا وظيفتي، وبدا لنا انه ليس هناك شيء لانستطيع ان نفعله
    Neden eskiden eşimle birlikte yaptığımız gibi yapmadığımızı anlamıyorum. Open Subtitles لما لا نفعل ما تعودنا ان نفعله انا وزوجتي
    Bunu yapmalıyız, ve bunu yapmak derin Amerikalı algısında sonuç veren uygulamacılıktır. TED و هذا ما يجب ان نفعله و لكي تفعل هذا يجب ان تكون براجماتي في هذا العمق, الحس الامريكي الوصول للنتائج
    Bu da bizim de işimize gelir, Bartlett'a rahat eder. Tek yapacağımız şeyde savaşmak olur, böylece. Open Subtitles كده تبقى مشاكلنا انتهت و مشاكل بارتليت انتهت كل ما علينا ان نفعله هو نخوض الحرب
    Bundan daha uygun ve münasip ne yapabiliriz ki? Open Subtitles ماذا يتعين علينا ان نفعله ، فى رايك ، الصحيح والمناسب ؟
    Bir kalem, kağıt ve hayal gücümüzle neler yapabileceğimizi unutmamalıyız. Open Subtitles يجب ان لا ننسى , مانستطيع ان نفعله بالقلم و قطعة من الورق مع تخيلاتنا
    yapmamız gereken şey, daha azla daha fazla şey yapmayı öğrenmek. TED ما يجب ان نفعله هو ان نتعلم ان نفعل الكثير بالقليل
    yapmamız gereken bunu tersine çevirmek. TED و الذي نريد ان نفعله هو ان نعكس ذلك تماما.
    yapmamız gereken ilk şey, şu ayak altındakilerden kurtulmak. Open Subtitles اول شيء يجب ان نفعله هو ان نتخلص من هذه الحثالة
    Şu an bunun üzerinde durmaktan başka Yapabileceğimiz bir şey yok. Open Subtitles لا شيئ يمكننا ان نفعله سوى أن نراقب الأمر الى الآن
    Ama Yapabileceğimiz şey yola devam etmek. Onun isteyeceği şey de budur. Open Subtitles لكننا يمكنا ان نستمر و نكون اقوياء هذا ما كانت تريدنا ان نفعله
    Onun için Yapabileceğimiz birşey olmalı. Open Subtitles لابد ان هناك شيئا من الممكن ان نفعله من اجلها بحق السماء
    Bizim yaptığımız birşey mi? Open Subtitles اذا , ماذا ؟ لذلك ربما هناك شئ علينا ان نفعله ؟
    Sence onu ne yapmalıyız? Open Subtitles ماذا تظن انه من المفترض ان نفعله مع ذلك ؟
    Tek yapacağımız, elimizden geldiğince bela çıkarmak. Open Subtitles كل ما يجب ان نفعله هو عمل مشاكل بقدر استطاعتنا
    Bunu nazikçe yapabiliriz. Yavaş, yavaş ilerleriz. Open Subtitles يمكننا ان نفعل ذالك بلطف ويمكننا ان نفعله ببطئ
    Beraber çalıştığımız zaman yapamayacağımız hiçbirşey yok. Open Subtitles لا يوجد شىء لا نستطيع ان نفعله اذا عملنا معا
    Twitter'ı kullanmadığım zamanlarda internette hikayeler anlatmayı denedim, yeni dijital araçlarla neler yapabileceğimizi denedim. TED خلال وقت فراغي بعيدا عن توتر أقوم بتجارب بسيطة برواية القصص اون لاين , أقوم بتجارب عن ما نستطيع ان نفعله بالتكنولوجيا الجديدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more