Ona karşı olan cadı avının başını senin çektiğini düşünürsek, bu seni güç bir duruma sokacaktır. | Open Subtitles | هذا يضعك فى موقف صعب بإعتبار أنك مَن قاد الحرب ضدها |
Senin bir örneğim olduğunu düşünürsek bu çok hoş. | Open Subtitles | ذلك جميل ، أخذاً بإعتبار أنك ملصقي الإعلاني |
Dinle artık işsiz olacağını düşünürsek merak ediyordum hiç düşündün mü, belki bilmiyorum New York'a geri dönmeyi? | Open Subtitles | إذاً أسمع بإعتبار أنك ستكون عاطل مؤخراً كنت أتسائل |
Ama şuan burada benimle birlikte olduğunu düşünürsek sanırım evren benim iyiliğime çalışıyor. | Open Subtitles | لكن... بإعتبار أنك هنا معي الآن يعني أن الكون يعمل لصالحي |
Onunla yattığınızı düşünürsek, çok ilgisi var. | Open Subtitles | بإعتبار أنك تنام معها, كثيراً |