"بإفساد" - Translation from Arabic to Turkish

    • berbat
        
    • mahvetmek
        
    • mahvetmesine
        
    • içine
        
    • mahvetmene
        
    • mahvediyorum
        
    • mahvediyor
        
    • mahvedeceksin
        
    • rezil
        
    Ayrıca dostumuz işi tamamen berbat etmeseydi o cadılar şimdiye dek ölmüş olurdu. Open Subtitles و أولئك الساحرات كِدنَ أن يمُتنَ في الوقت الحالي لو لم يقُم المُتغطرس بإفساد كل شيء
    - O zaman ver şu parayı! Kes şunu. Bir çuval inciri berbat edeceksin. Open Subtitles توقف عن هذا، سوف تقوم بإفساد الأمر حسناً ؟
    Hayır ama senin sahili sevdiğini biliyorum ve gününü mahvetmek istememiştim. Open Subtitles لا، لكنني أعلم بأنكِ تحبين الشاطيء، ولم أرغب بإفساد هذا عليكِ
    Bugün benim için buradayız. Onun bunu mahvetmesine izin vermeyin. Open Subtitles اليوم أنتما هنا من أجلي لا تسمحا لها بإفساد هذه الرحلة
    Yok ya, döndü sandım ve arkadaşlığımızın içine ettim. Open Subtitles لا, لقد إعتقدتُ أنها فعلتْ. ولربما أنني قمتُ بإفساد علاقة الصداقة بيني وبينها.
    Son 12 yılımı ilk ekibimi almak için harcadım ve bunu senin mahvetmene izin vermeyeceğim. Open Subtitles لقد قضيت آخر 12 سنة، محارباً من أجل ترقيتي الأولى، ولن أسمح لك بإفساد الأمر
    * Ama aptal bir şey söyleyerek mahvediyorum her şeyi sonra * Open Subtitles * لكن بعدها أقوم بإفساد كل شيء *
    Onlarla tanışıyor, onlardan aşırı derecede hoşlanıyor daha çok erkenken çok büyük şeylere kalkışıyor ve sonunda her şeyi mahvediyor. Open Subtitles يقابلهن، يعجب بهن كثيرًا يفعل الكثير مبكرًا، وينتهي به الحال بإفساد الأمر
    Birkaç hayat kurtarmış olabilirsin ama bir sürü hayatı mahvedeceksin. Open Subtitles ربّما أنقذت بعضة حيوات لكنكن ستقومون بإفساد المزيد
    Hiçbir şekilde bunu berbat etmene izin vermeyeceğim. Open Subtitles عملت لأجله بصعوبه لتحقيقه, ليس تحت أي ظرف من الظروف أنا سأسمح لك بإفساد هذا علي
    Beni öldürmen için para ödedim sense işi berbat ettin, ...şimdi de paramı geri vermeyeceğini ve kendimi öldürmemi söylüyorsun. Open Subtitles أدفع لك حتي تقتلني فتقوم بإفساد الأمر ثم تأتي هنا وتقول بأنك لن تعيد المال وتشجعني علي قتل نفسي
    Şu anda, onun için planladığın özel ve seksi olan her şeyi berbat ettim. Open Subtitles الأن، قمت بإفساد كل الأشياء الجنسية التي خططتي لأجله.
    Onu bir kız yüzünden mahvetmek istemeyeceğinden eminim. Open Subtitles لا يجب أن تجازف بإفساد كلّ شيء بسبب فتاة
    Kendi ilişkini mahvetmek istiyorsan o senin seçimin ama bunu mahvedersen hasta ölür. Open Subtitles ،إن كنتَ ترغب بإفساد علاقاتك فهذا من حقك ،لكن عندما تفسد هذا سيموت مريضنا حينها
    Durun canım, büyük planlarınızı mahvetmek gibi bir niyetim yok. Open Subtitles ليس لدي اي اهتمام بإفساد خططكم العظيمة أياً كانت
    - Her neyse. Bunların gecemizi mahvetmesine izin vermeyelim. Open Subtitles على أي حال , دعينا لا نسمح لها بإفساد مسائنا
    Dinleyin millet o aptal sıralama sistemi için özür dilerim ama bunun dansınızı mahvetmesine izin vermemelisiniz. Open Subtitles إنتباه جميعاً. أنا أعتذر عن نظام التقييم الغبي ذاك لكن يجب أن لا تسمحوا له بإفساد الحفل الراقص.
    Düğünü mahvetmesine de izin veremem. Open Subtitles حسناً , لا يمكنني السماح لها بإفساد واحداً أيضاً
    Bir dakika. İşin içine eden o. Open Subtitles إنتظري لدقيقة, هو المقصود الذي قام بإفساد الأمر.
    Onca yıldan sonra ilk özgür gecelerimi mahvetmene izin vermeyeceğim. Open Subtitles ولن أسمح لك بإفساد واحدة من أول ليالي الحرية التي أقضيها منذ سنوات
    Eli, gününü nasıl mahvediyorum? Open Subtitles (إيلاي)، وما شأني بإفساد يومك؟
    Onlarla tanışıyor, onlardan aşırı derecede hoşlanıyor daha çok erkenken çok büyük şeylere kalkışıyor ve sonunda her şeyi mahvediyor. Open Subtitles يقابلهن، يعجب بهن كثيرًا يفعل الكثير مبكرًا، وينتهي به الحال بإفساد الأمر
    Bütün davayı mahvedeceksin. Open Subtitles ستقوم بإفساد كل شئ
    Gerçeğe gölge düşürerek kendimizi rezil etmeyiz. Open Subtitles ولا يمكننا أبدا أن نجلب العار لأنفسنا بإفساد الحقيقة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more