| Aynı fikirdeyim ve sana minnettarım, ama çok şey öğrendim ve bunu yapabileceğimi biliyorum. | Open Subtitles | اوافقك الرأي, وانا شاكرة لكني تعلمت الكثير وأعرف انه باستطاعتي فعل هذا |
| Biraz acele ettim ama ne istersem yapabileceğimi söylediniz. | Open Subtitles | .. أعرف أنني تعجّلت قليلاً ولكنكِ قلتِ أن باستطاعتي فعل ما أشاء |
| Bunu yapabileceğimi hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | وانا بجد اعتقد انه ليس باستطاعتي فعل هذا |
| İşleri çabuklaştırmak için yapabileceğim bir şey olursa haber ver yeter. | Open Subtitles | أخبريني إن كان باستطاعتي فعل أي شيء حتّى أعجّل الأمور في الطابق العلويّ |
| Onu sevmiştim ama yapabileceğim bir şey yoktu. | Open Subtitles | لقد أحببته، لكن.. لم يكن باستطاعتي فعل شئ |
| Hala yapabileceğimi düşünüyor musunuz? | Open Subtitles | هل مازلت تعتقد أن باستطاعتي فعل ذلك؟ |
| Artık bunu yapabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | . لا أظن انه باستطاعتي فعل ذلك بعد الان |
| Bunu yapabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّ باستطاعتي فعل ذلك. |
| Çok etkilendim, Bay Agos ama bu konuda ne yapabileceğimi bilemedim. | Open Subtitles | ،(مذهل، سيد (آغوس ولكنّي لست متأكدة إن باستطاعتي فعل شيء |
| -Maalesef yapabileceğim bir şey yoktu. -Ben bir Dalek'im. | Open Subtitles | لم يكن باستطاعتي فعل شيء انا داليك- |