| Yeni bir bale gösterisi ile başlıyor, yürüyüş ve cazibe dolu. | Open Subtitles | يقوم الآن بالعمل على رقصة باليه جديدة دوّن عندك، مفعمة بالحركة والسحر |
| O geceye bale biletim olduğunu söylemeyi planlıyorum. | Open Subtitles | لكنني أخطط للقول أنني وأنت لدينا تذاكر حفلة باليه تلك الليلة |
| 7 yıl bale ve 2 yıl caz ile değil... | Open Subtitles | ليس بعد سبع سنين تعلم باليه و سنتين من رقص نقر الجاز |
| ve bildiğin gibi, benim hayalim dünya çapında ünlü bi balerin olmak. | Open Subtitles | وكما تعلم فإن حلمي أن اصبح فتاة رقص باليه مشهورة لدى العالم |
| Kalça Eritme balesi dersi veriyor çoğunlukla spor salonunda o yüzden. | Open Subtitles | انها تدير درس باليه لتنحيف المؤخرة فغالبا ما تتواجد في نادي اللياقة |
| Dersler saat 4'e kadar sürüyor. bale ise 5 buçuğa kadar. | Open Subtitles | لدي مخيم شتائي حتى الرابعة وحصة باليه حتى الخامسة والنصف |
| Bir keresinde, büyük bir bale şirketinden bir hoca beni dans ederken gördü, özetlersek iki gün sonra bir iş teklifinde bulundular. | Open Subtitles | وذات مرة، رآني مدرّب من .. شركة باليه كبيرة .. وأنا أرقص، و .. بإختصار بعد يومين، عرضوا عليّ عملاً |
| Marmaro bale'si ilk kez Prag'dan Londra'ya geliyor. | Open Subtitles | باليه الماراما سيأتي إلى لندن لاول مرة من البراغ |
| Burası bale okulu, çocuk yuvası değil. | Open Subtitles | حسناً ، هذه مدرسة باليه وليست مؤسسة لرعاية الأطفال |
| bale dansçısı olmak istediğini biliyorum, ama olabileceğine inanmıyorum. | Open Subtitles | اعلم انك تريد ان تصبح راقص باليه لكني لا اعتقد انه يمكنك تحقيق ذلك |
| bale gösterisinden dönen anne ve kızı öldürdü. | Open Subtitles | وقتل امرأة شابة وابنتها الصغيرة حين عودتهما من حفلة باليه. |
| Alkolik bir bale öğretmeni tanımıştım. | Open Subtitles | لقد قابلت فتاةً كانت معلمة باليه مدمنة على الكحول |
| Erkekler bale yapabildiği gibi kızlar da futbol oynayabilir. | Open Subtitles | فبإمكان الأولاد أن يصبحوا راقصي باليه ويمكن للفتيات أن يلعبن كرة القدم |
| Burada yazdığına göre 18'in de Pittsburgh bale Grubu'nda stajyerliğe başladığın daha ilk yılında ayrıldığın yazıyor. | Open Subtitles | مكتوبٌ هنا أنك تدربت في فرقة باليه بطسبرغ بعمر 18 |
| Aynı şekilde evlenecek kadar embesil olan başka bir baş balerin de. | Open Subtitles | ولا لأي راقصة باليه رئيسية بلهاء تود أن تتزوج |
| Bunları bana takabilir misin? , çünkü ben kanatlı bir balerin olabilirim. | Open Subtitles | هل تستطيعين تركيبها لي حتي أكون راقصة باليه ذات أجنحة |
| Bir bakalım. Sonra küçük balerinimiz ve bebek balerin, zamanla da.. | Open Subtitles | لنرى, ثم كانت لدينا باليه للحشرات وباليه للأطفال |
| Evet, kalça eritme balesi sence yapabilir miyiz? | Open Subtitles | نعم باليه حرق المؤخرة اتظنين أننا قادرتان عليه؟ |
| Bolşoy balesi 4 gün için burada. | Open Subtitles | باليه البولشوى هنا لأربعة أيام.. |
| balet olmak madenci olmaktan daha mı iyidir sence? | Open Subtitles | هل تعتقد كونك راقص باليه سيكون أفضل من كونك عامل منجم؟ |
| Baş balerin gibisin ama hiç balerine benzemiyorsun. | Open Subtitles | حسناً، أنتِ فريدة نوعاً ما، و لكن لا يبدو عليكِ أنكِ راقصة باليه |
| Diaghilews Ballet Russe'da çalışıyordu. | Open Subtitles | لقد كانت مع باليه دياغليف الروسي |
| Igor Stravinsky "Bahar Ayini" balesini yazdığında... | Open Subtitles | عندما كتب إيجور سترافينسكي باليه .... طقوس الربيع |
| Bu gece New York şehri balesinin kış açılışı var. | Open Subtitles | "اليوم الافتتاح الشتوي لـ "باليه نيويورك |
| Tchaikovsky'nin balesinde, Siyah Kuğu büyücü bir kadındır ve 32 büyüleyici fouetté'si neredeyse doğaüstü gözükmektedir. | TED | في باليه تشايكوفسكي، رقصة البجعة السوداء ساحرة و دورات الفوتييه الـ 32 الأسرة يبدو أداؤها خارقاً تقريباً |