| Ne yaparsam yapayım arkadaşlarının her gün birbirine yaptıklarından daha kötü olamaz. | Open Subtitles | ..ما فعلته أنا ليس أسوأ ..من ما يفعله أصدقائك ببعضهم كل يوم |
| İyi bir ekip birbirine hep güvenir. Tüm bilmen gereken bu. | Open Subtitles | أفراد الفريق الجيد يثقون ببعضهم بعضاً هذا كل ما عليكم معرفته |
| Bu işaret bulunmadan önce, insanlar öylece birbirlerine doğru koşuyorlardı. | Open Subtitles | قبل أن يكون لديهم الإشارات كان الناس يتصادمون ببعضهم البعض |
| birbirlerine güvenleri sonsuz olduğundan kral ya da kraliçeye ihtiyaçları yokmuş. | Open Subtitles | ولم يكونوا بحاجة إلى ملك أو ملكة وكانوا يثقون ببعضهم البعض |
| birbirlerini tuttukları için özür dileyen bir avuç zenci düşmanı aptaldır onlar. | Open Subtitles | ليست هناك فريق هذه مجموعة من الأغبياء فقط يحظون بفرصة ليمسكون ببعضهم |
| Ortak barınma insanların birbirini tanıdığı ve birbiriyle ilgilendiği maksatlı bir mahalle. | TED | السكن المشترك هو حي دولي حيث يعرف الأفراد بعضهم ويهتمون ببعضهم البعض. |
| Benzer biçimde, insanlar kararlar gibi şeyleri bozmaya ve Birbirleriyle karşılaşmayı istememeye eğilimlidir ve bu problemi daha da karmaşıklaştırır. | TED | كما يميل الناس للقيام بأشياء مزعجة مثل اتخاذ القرارات وتجنب الاصطدام ببعضهم البعض، مما يجعل المشكلة أكثر تعقيدًا. |
| İlk karşılaştıklarında birbirlerinden çok da etkilenmediklerini söylediler. | TED | قالا أنهما لم يكونا فعلاً معجبين ببعضهم البعض عند أول لقاء. |
| Ama işimin insanları birbirine bağladığına inanıyorum. | TED | لكنني أؤمن أن عملي يتمحور حول ربط الناس ببعضهم. |
| Bu kutuyu sallıyoruz ve bütün bu insanlar birbirine bir nevi partikül gibi çarpmaya başlıyor. | TED | و نهز هذا الصندوق ويبدأ كل هؤلاء الناس بالأصطدام ببعضهم مثل الجزيئات |
| Şu an insanlık tarihinde ilk kez, her yerdeki insanlar birbirine güven duyabilir ve birebir işlem yapabilir. | TED | لذا لأول مرة الآن في التاريخ البشري، يستطيع الناس في كل مكان الثقة ببعضهم البعض وإجراء معاملات ند بند. |
| Babam bana nasıl hissettiğini söylediğinde ikisinin de birbirlerine ilgisi varmış gibi görünüyordu. | Open Subtitles | عندما أخبرني أبي عن شعوره كان الأمر يبدو أن كلاهما مغرمان ببعضهم البعض |
| İnsanların, yalnızca devletler arası değil, ayrıca devletler içinde, birbirlerine güvenmelerini sağlayan şey nedir? | TED | مالذي يجعل الناس يثقون ببعضهم البعض ليس بين الدول فقط ولكن داخل الدول ايضا؟ |
| Hayat zor ve bekar insanlar dışarıda bir yerde diğer insanlarla kaynaşmaya çalışıyorlar ve çiftler onlarca yıldan sonra birbirlerine tutunuyorlar. | TED | العالم صعب، يوجد الكثير من العزاب في الخارج يحاولون التواصل مع الآخرين، بينما الأزواج متمسكون ببعضهم البعض بعد كل هذه العقود. |
| Ama, insanlarınızın birbirleri ile nasıl iletişim kurduğunu görebiliyorsunuz, ne zaman birbirlerini aradıklarını, ne zaman yatağa gittiklerini. | TED | ولكن بإمكانكم رؤية كيف يتصل أصدقائكم ببعضهم ، وفي أي وقت ، ومتى يذهبون إلى النوم. |
| Çömelip birbirlerini temizleme eğilimindedirler. | Open Subtitles | هذا بالاضافة لميلهم إلى جلوس القرفصاء و العناية ببعضهم البعض ألا ترى؟ |
| Ve daha sonra beni ve birbirini arayan birkaç arkadaşım var. | TED | ومن ثم هناك بعض الأصدقاء يتصلون بي ، ويتصلون ببعضهم. |
| birbirini önemseyen ve birbirlerini seven iki insan neden bunu pek belli edemez? | Open Subtitles | لماذا لا يستطيع شخصين مهتمّين ببعضهم البعض ويحبّ بعضهم الآخر كثيرًا جدًا أن يعبرا عن هذا؟ |
| Demek istediğim birbiriyle karşılaşanlar hep aynı kattaki insanlardı. Her hâlükârda karşılaşan kişiler yani. | TED | هذا يعني أن هؤلاء الاشخاص لا غير الذين يلتقون ببعضهم هم الاشخاص في نفس الطابق من يلتقون ببعض على أية حال |
| Çünkü orada, Georgia'da, beyaz insanlar ile siyahi insanlar Birbirleriyle tarihsel olarak daha tanıdıklar. | TED | ويعود ذلك هناك، في جورجيا، إلى أن السكان البيض والسود تربطهم تاريخيا علاقة ومعتادون ببعضهم البعض. |
| ve sonunda gerçek tekten birbirlerinden hoşlanmaya başlar hatta aşık olurlar. | Open Subtitles | يعجبون ببعضهم البعض أحيانا حتى يقعون فى الحب |
| 2 insanı bir araya getirip, birbirinden hoşlanmasını sağlayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تضع شخصين معاً و تجعلهم يعجبون ببعضهم. |
| Hele kadınlar. Sanki birlik olmuşlar. | Open Subtitles | النساء بالتاكيد اشبة ببعضهم. |
| Ishbal insanları, aynı kandan olan insanlar arasındaki bağa önem verir. | Open Subtitles | أهل أشبال يقدرون قيمة روابط اللحم والدم التي تجمعهم ببعضهم البعض |