| Biliyor musun? Bir fikrim var. Neden büyük bir ortak parti yapmıyoruz? | Open Subtitles | لدي فكرة , لماذا لا نقوم فقط بحفلة واحدة كبيرة ومشتركة ؟ |
| On yaşımdan beri bu parti için ne düşündüğümü biliyor musun? | Open Subtitles | أنت تعلم أنني حلمتُ بحفلة هدايا زفافي عندما كنتُ بعمر العاشرة؟ |
| Bir daha da birisine sürpriz parti yaparsam iki olsun. | Open Subtitles | حسناً, إن هذه هي آخر مرة أقوم بمفاجأة أحدٍ بحفلة |
| Çaydanlığımı cilalar cilalamaz bebeklerimle bir çay partisi verebiliriz. | Open Subtitles | حينما أنتهي من تلميع إبريق الشاي الخاص بي, سيمكننا أن نحظى بحفلة شاي مع عرائسي |
| Doğum günü partisinde bir şey gördüm. | Open Subtitles | لقد شاهدت شيء ما الأسبوع الماضى بحفلة عيد الميلاد |
| Dünyanın en güzel kızlarının olduğu bir partide, durmuş ışıkları seyrediyoruz. | Open Subtitles | نحن بحفلة مع بعض اكثر الفتيات جمالاً فى العالم و نحدق لمجموعة أنوار |
| Tuhaf olurdu. - parti için fazla karanlık değil mi? | Open Subtitles | سيكون أمرا غريبا القيام بحفلة في الضلام، ألاتعتقد ذلك ؟ |
| parti mi verseler yoksa intihar mı etseler asla karar veremezler. | Open Subtitles | فهم لا يعرفون هل يختاروا الإنتحار أو يحظون بحفلة |
| Sayfiye evimde cumartesi günü büyük bir parti veriyorum. | Open Subtitles | سأقوم بحفلة كبيرة في منزلي الصيفي يوم السبت القادم |
| Harika bir parti olsun. | Open Subtitles | وآمل أن نحظى بحفلة ممتعة الليلة دعونا ناكل .. |
| Belki senin için sürpriz bir parti düzenlemeye gitmişlerdir. | Open Subtitles | ربما ذهبن للتخطيط لمفاجأتك بحفلة من أجلك |
| Howard, acele et. Çabuk. Kızlara çifte bebek partisi yapmak için Franck'ı tuttum. | Open Subtitles | قمت باستئجار فرانك لأفاجئ الفتاتين بحفلة جهاز طفل مزدوجة |
| Düğün için bana sürpriz hediye partisi hazırladığınızı biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنكما تخططان لمفاجأتى بحفلة توديع العزوبية. |
| Ona doğum gününden iki hafta sonra doğum günü partisi yapmamalıydın demeliydim. | Open Subtitles | لاينبغي أن تحظى بحفلة عيد ميلاد بعد أسبوعين من ميلادك |
| Onunla Noel partisinde tanışmıştım. Epey iyi anlaşmıştık. | Open Subtitles | التقيت به بحفلة عيد الميلاد وقد انجسمنا بشكل جيد |
| Bekârlığa veda partisinde ayrı hayatlar yaşadığınızı söyleyen sensin. | Open Subtitles | قد أخبرتني بحفلة وداع العزوبية بأن لديكم حياة منفصلة |
| Yani, kalabalık bir partide olsan, çatıya tek başına mı çıkarsın? Gençler salaktır. | Open Subtitles | أقصد، بحفلة مزدحمة بالناس، وتريد أنّ تصعد إلى السطح لوحدها؟ |
| Cathy'nin yarın akşamki partisine katılmamı istiyor. | Open Subtitles | انه يريدني ان اكون بحفلة كاثي غدا بَعد الظُّهر |
| Ama sizden bir sonraki partiye katılmanızı istiyorum. Burdan çok para kazanabilirsiniz. | Open Subtitles | و لكنني أريد منكن أن تقمن بحفلة عزوبية عما قريب |
| Biraz tuhaf bir şekilde, bana yeğenimin beşinci yaşgünü partisini hatırlattı. | TED | ذكرني، بطريقة غريبة، بحفلة عيد الميلاد الخامس لابنة أخي. |
| Aptal mahsul raporlarının annemin partisiyle ne ilgisi var? | Open Subtitles | ما علاقة تلك التقارير البالية بحفلة "ممزي"؟ |
| Global rahatlama konseri hakkında konuşuyoruz da. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن القيام بحفلة موسيقية للإغاثة العالمية |
| Şarap mahzenindeki özel partiyle şaşırttım. | Open Subtitles | أنا أفاجأ أنسة فالينارى بحفلة خاصة فى سرداب الخمر. |
| Cehennem donmadan önce Leonard'ın bir doğum günü partisinin olması ihtimali var. | Open Subtitles | ليونارد لديه احتمال بأن يحظى بحفلة عيد ميلاد قبل أن تقوم القيامة |
| Eski evimizdeki doğumgünü partini hatırlattı bu şarkı bana | Open Subtitles | تلك الأغنية تذكرني بحفلة عيد ميلادك التي كانت في منزلنا القديم |
| Eski moda bir güneyli balosuyla karşılanmalı. | Open Subtitles | من المفترض أن يُرحب بها بحفلة راقصة جنوبية كبيرة |