| Sonra yıllarca sonra... onu nişanlımla tanıştırmak gibi... korkunç bir hata yaptım. | Open Subtitles | حسنا بعد عدة سنوات قمت بخطأ فظيعا بأن قمت بتعريفه إلى خطيبتى |
| Sanırım korkunç bir hata yaptım. Onun Toby gibi olacağını zannetmiştim. | Open Subtitles | لقد قمت بخطأ شنيع لقد ظننت انة سوف يكون مثل توبى |
| Tek bir yanlış hamleyle götüne oku yiyen bu sefer sen olursun. | Open Subtitles | لو قمت بخطأ واحد سأطلق عليك سهم في مؤخرتك، ليكن بعلمك ذلك |
| Lizzie, o elbiseyi yakarak yanlış bir şey yaptıysa, bu benim hatamdır. | Open Subtitles | إن كانت ، ليزي قد قامت بخطأ بحرق الثوب فقد كان خطئي |
| Kimsenin hatası değildi. Bazen top istemez. | Open Subtitles | انه ليس بخطأ أحد بعض الأوقات لا تنزل الكرة |
| Sanırım benim hatam olduğunu düşündüler. | Open Subtitles | أعتقد أنهم ظنوا أن هذا بخطأ مني |
| Ben büyük bir hata yaptım zeki biri ile evlenme? | Open Subtitles | هل اقوم بخطأ فادح بزواجي بشخص أذكي واجمل مني ؟ |
| bir hata yaptım. Yoksa izimizi nasıl sürmüş olabilirler ki? | Open Subtitles | لقد قمت بخطأ ما ، إذن كيف قاموا بتتبعنا ؟ |
| Ama pencereden çıkar çıkmaz bunun korkunç bir hata olduğunu anladım. | Open Subtitles | و لكن بمجرد خروجي من النافذة علمت أنني قمت بخطأ شنيع. |
| İşte tam da burada ölümcül bir hata yaptım, bir arkadaşıma sesten bahsettim ve dehşete düştü. | TED | ولكن حينذاك قمت بخطأ فادح، قمت بإخبار صديقة لي عن الصوت، فأصابها الهلع. |
| Ama talihsiz bir hata, efendim belgelerde imzanıza rastlayamadık. | Open Subtitles | لكن بخطأ مؤسف يا سيدى توقيعك لم يكن على هذة المستندات |
| Ama bu sandığın gibi bir şey değil. Yani herkes hayatında bir hata yapar, değil mi? | Open Subtitles | إنها ليست كما تبدو لكِ، كل شخص يقوم بخطأ في وقت ما. |
| bunca zamandır tamamen yanlış anladığımız Orta Doğu'dan. | TED | و لسنوات عدة ، و نحن نعيش بخطأ بيَن من حيث إدراكنا للشرق الأوسط. |
| Ben temizim. Tek bir yanlış hareketim olmadı. Kim söylemiş bunu ona? | Open Subtitles | أنا نظيف ولم أقم بخطأ واحد من أخبره بهذا الهراء؟ |
| Bu geziye çıkmanın yanlış olduğunu düşünsem de bunu almanı istiyorum. | Open Subtitles | بالرغم من اعتقادي بخطأ قيامك بهذه .الرحلة |
| Bizim burada yanlış yapmaya bir şey deriz. | Open Subtitles | لدينا عبارة هنا نقولها عندما يقوم أحداً بخطأ. |
| Kimsenin hatası değildi. Bazen top istemez. | Open Subtitles | انه ليس بخطأ أحد بعض الأوقات لا تنزل الكرة |
| Eğer hatam olursa, sonuçlarına katlanırım. | Open Subtitles | إن قمت بخطأ سأحتمل العقاب |
| Pozisyonunu TJ Harper'a kaptırdı, geri almaya çalıştı, faul yaptı. | Open Subtitles | لقد خسر الكرة لهاربر فحاول ان يعيدها لكنه قام بخطأ وضربة جزاء |
| Laparoskopi ya da açık ameliyat, hiçbirimiz bu hatayı yapmamalıyız. | Open Subtitles | بالتنظيرِ أو بدونه لا يسمحُ لأحدٍ بخطأ كهذا |
| İki taraflı oynamak gibi hataya düşme. | Open Subtitles | وأنت تنظر إليه لا تقع بخطأ اللعب بجانب الطرفين |
| Bunları konuşmuştuk. Müvekkilim dürüst bir hata yaptı. | Open Subtitles | لقد تخطينا هذا الأمر، موكلتي قامت بخطأ صريح. |
| Ortaya çıkacak hatalar yapmadın, değil mi? | Open Subtitles | لم تقم بخطأ وقت إعترافك , أفعلت ذلك ؟ |
| Yani bir hata yaptın ama güzel bir hataydı. | Open Subtitles | أعني، لقد قمتَ بخطأ ولكنّه كان خطأ سعيدًا. |
| Büyük bir hata yapıyorsun - "En kötü" kelimesini duydunuz mu? | Open Subtitles | لكنكَ تقوم بخطأ كبير للغاية هل سمعتَ بشيء إسمه أفوس سيد أرنولد |