| Evet, iyiyim. Hoş geldin. Uzun zaman oldu. | Open Subtitles | أجل، بخيرٍ أهلا بعودتكِن إنها لمدة لم نركِ فيها |
| Ben iyiyim. Bu sabah ilacımı almayı unuttum. | Open Subtitles | بخيرٍ نعم لم أتناول أقراص الدّواء هذا الصّباح |
| Sağol Şef. Ama kendi adıma, ben iyiyim. | Open Subtitles | شكراً لكـَ أيُّها الرئيس ولكنَّني شخصيّاً بخيرٍ |
| Sanırım şimdilik her şey yolunda. | Open Subtitles | إنَّ الأمورَ تبدو بخيرٍ على ما أعتقد |
| Aslına bakarsan o kadar iyiyiz ki bence Pedaler konserine hep birlikte gitmeliyiz. | Open Subtitles | في الواقع، نحن بخيرٍ تماماً، لدرجةِ أنّه علينا الذهاب إلى حفلة "بيدلر" معاً. |
| İyiyim ama yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | اجل ، انا بخيرٍ لكنني احتاجُ مساعدتكَ |
| - Böyle iyiyim. - Olsa saniyesinde dönerdim. | Open Subtitles | انا بخيرٍ هنا- اما انا ارغب حتماً بالعودة- |
| Partiye gitsene. Ben böyle iyiyim. | Open Subtitles | ينبغي أن تحضري الحفلَ سأكون بخيرٍ هنا |
| - ıyiyim Dr. Farber, oldukça iyiyim. | Open Subtitles | أنا بخير، دكتور فاربر. بخيرٍ تماماً |
| Ben iyiyim! Onu tutmamıza yardım et! | Open Subtitles | أنا بخيرٍ, فلتساعدونا على سحبها |
| Evet, iyiyim ... | Open Subtitles | أجل، أنا بخيرٍ. |
| Zor bir gündü. Şimdi iyiyim. | Open Subtitles | مر يومٌ عصيب ، انا بخيرٍ الآن |
| Ben iyiyim burada. | Open Subtitles | أنا بخيرٍ ها هنا |
| Sen nasılsın? Ben de iyiyim. | Open Subtitles | إنني بخيرٍ ايضاً |
| Gerçekten, şimdi iyiyim. | Open Subtitles | صـدقاً، أنا بخيرٍ الآن. |
| Mandy, doktora iyi olduğunu söyle. Doktor, ben iyiyim. | Open Subtitles | .(أخبري الطّبيب أنّكِ بخير يا (ماندي - .إنّي بخيرٍ أيّها الطّبيب - |
| İyiyim. Burada ne işin var? | Open Subtitles | بخيرٍ ماذا عساك تفعل هنا؟ |
| Orada herşey yolunda mı? | Open Subtitles | أكلّ شيءٍ بخيرٍ عندك؟ |
| Orada her şey yolunda mı? | Open Subtitles | هل الأمور بخيرٍ هنا؟ |
| Evet, Biz iyiyiz. | Open Subtitles | أجل، نحن بخيرٍ الآن |
| Pekâlâ, iyiyiz. | Open Subtitles | حسنٌ، نحن بخيرٍ. |