| Son partiden sonra banyo, patlamış bir çorba fabrikası gibiydi. | Open Subtitles | آخر حفلة في الحمام بدت على أنها إنفجار معركة للحساء |
| Bu olağanüstü düzenleme içinde, kostümler aktör, aktris veya canlı heykeller gibiydi. | TED | وفي هذا الترتيب الغير اعتيادي، بدت الأزياء وكأنها ممثلين وممثلات، أو شخصيات حيّة |
| Biraz deli olabilirdi ama, Çok tatlı bir kıza benziyordu. | Open Subtitles | قد تكون غريبةً بعض الشيء، لكنّها بدت كفتاة لطيف جدًا. |
| Bir iki tasarısı oldukça akla yatkın görünüyor. Ben gidip... | Open Subtitles | واحدة من مخططاته الإستثمارية .. بدت لي مثيرة للإهتمام |
| - Ama şehir bana Çok büyük geldi. - Mil başına 20 sent. | Open Subtitles | و لكن المدينة بدت هائلة بعشرون سنتا فى الميل |
| Broşürde güzel gözüküyordu. Her şey gözüktüğü gibi değildi tabii. | Open Subtitles | بدت جيدة في الكتيب ليست بمثل السمعة التي عرفت عنها |
| neyse kapıyı Hyun Sook açtı, gözleri kan çanağına dönmüştü, şokta gibiydi | TED | وطرقت الباب و فتحت أون سوك، و كانت عيناها حمراوتين و بدت عليها الصدمة، |
| İlk konuşmamız, sanki bir sözlü müsabaka gibiydi ve ilk yumrukları savurmaya başladı. | TED | عند بداية كلامنا، بدت وكأنها معركة بالكلام حيث رمى أولى اللكمات. |
| Ve kâbus görmeye başladığımda sanki tüm oda sisle kaplanmış gibiydi. | Open Subtitles | و عندما جاء الحلم... الغرفة كلها بدت و كأنها مليئة بالضباب |
| Sonuç olarak, ara formlar neye benziyordu? | TED | بعد كل شيء، كيف بدت الأشكال الوسطية له؟ |
| 10 milyar yıl önce neye benziyordu, 10 milyar yıl sonra nasıl görünecek? | TED | كيف بدت منذ 10 مليارات عام؟ أو كيف ستبدو بعد 10 مليارات عام في المستقبل؟ |
| Sarılıp sarmalanmışken bu daha Çok şuna benziyordu -- pek de güzel değil. | TED | وقد بدت هكذا .. وهذا غلافها لا تبدو جميلة في الواقع |
| Daha önemlisi, bilgi mekana-özel görünüyor. | Open Subtitles | الأكثر أهمية هو أن المعلومات بدت محددة الأماكن فعندما يخترقون المعلومات في بنك واحد |
| Emin değiliz, ama hasara üç ayrı patlayıcı yol açmış görünüyor. | Open Subtitles | نحن لسنا متأكدين, لكن بدت كأنها ثلاث أجهزة تفجير متفرقة تسببت في الضرر |
| Bana öyle geldi ki... sanki arabayı o ağaca bilerek sürdü. | Open Subtitles | بدت لي؛ على أية حال كانها وجهت السيارة بتعمد الي هذه الشجرة |
| Evet, Kendall Çok sinirli gözüküyordu, değil mi? | Open Subtitles | نعم , لقد بدت كيندل سكرانه وجميله بالداخل |
| Ona şu an 10,000 verebileceğimi, kalanını da 2 gün içinde vereceğimi söyledim ama çıldırdı ve yeterli olmadığını söylemeye başladı. | Open Subtitles | لقد اخبرتها انى استطيع اعطائها 10,000 الان و الباقى خلال يومان لكنها بدت هستيرية و واصلت القول ان هذا غير كافى |
| O zaman nasıl olduysa iyi bir fikir gibi göründü. | TED | بطريقة ما , بدت تلك فكرة رائعة في تلك اللحظة |
| Ve bir zamanlar, kısa ve önemsiz gibi görünen bir hayat kendisini hayati, sonsuz ve belirgin hale getirdi. | TED | والحياة التي بدت يومًا مختصرة وتافهة أظهرت أنها حيوية ومستمرة للأبد |
| Bana göre tam da Kaliforniya sahillerine benziyor. | TED | و التي بدت مشابهة لساحل كاليفورنيا بالنسبة إلي. |
| İki aydır çıkıyorduk, o zamanlar bir ömür gibi gelmişti. | Open Subtitles | لقد واعدتها لمدة شهرين وبالعودة للوراء بدت وكأنها حياة لعينة |
| Acı verici olması normal bu durum boşanma davalarında Çok yaygındır. | Open Subtitles | حتى وإن بدت تجربة مؤلمة. هذا يحدث في كل حالات الطلاق. |
| Bilmiyorum, belki biraz paranoya yapıyorum ama Sesi biraz... değişikti. | Open Subtitles | لا اعرف ، ربما انا مذعوره و لكنها بدت مختلفه |
| Güçleri size ne kadar tuhaf gibi... görünse de tüm hasımlarınızın üstesinden gelebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنكم أن تتغلبوا على أي منافس كان مهما بدت قواهم غريبة الأطوار لكم |
| Küçükken, sürekli düşüp bir şeyleri kırardı ama düğünde kendine Çok hakim görünüyordu. | Open Subtitles | عندما كانت صغيرة، سقطة وأشياء تكسّرة لكنّها بدت بإحتجاز نفسها حتى في العرس |
| Aynı gün ilerleyen saatlerde bir arıcı, gazetecilere arılarının olduğu sahaya sanki atom bombası atılmış gibi olduğunu söyledi. | TED | وفي وقتٍ لاحق من ذلك اليوم، قالت إحدى مربيات النحل للصحفيين بأن حديقة نحلها بدت وكأنها ضربت بقنبلة نووية. |