Sıkılmış olmalısın ama bir şeyler anlarsın. | Open Subtitles | لا بدّ من أنّ الملل قد اعتراك ؛ لكنّك سترى شيئا |
Yani ona karşı bir şeyler hissediyor olmalısın. | Open Subtitles | أعني لا بدّ من امتلاكك لبعض المشاعر تجاهها. |
-Tamam, iyi kötü... -Arasinda bir sey olmali degil mi? | Open Subtitles | حسناً، الخير والشر لا بدّ من وجود نقطة وسطى بينهما |
Ama mutlaka buna değiyordur, çünkü kimse başına neler geldiğini bilmez orada. | Open Subtitles | لا بدّ من أنّ ذلك جدير تماماً بالعناء لأنه لا يمكن لأحد معرفة ما حصل لكِ |
Ama herhalde bir farkı vardır, babamı bu yüzden hapse atmışlardı. | Open Subtitles | لا بدّ من وجود اختلاف ما بينهما لأن والدى عمل فى هذا المجال لفترة |
olmak zorunda. | Open Subtitles | لا بدّ من ذلك البنّي يبقى بنّياً |
Onun diğer insanlar gibi olmadığını biliyor olmalısın. | Open Subtitles | لا بدّ من إنّكَ عرفتَ إنّه ليس كباقي الرجال |
Balonun en güzel kızı gibi hissetmiş olmalısın. | Open Subtitles | لا بدّ من أنّك شعرت بأنكّ أكثر فتاة مهمة |
En azından biseksüel olmalısın. | Open Subtitles | لا بدّ من أنّك خنثى على الأقلّ. |
Yeterince çalışmayla herkes Nen'i kullanabilir. Bu yüzden Nen öğretmeye karar verdiğinde dikkatli olmalısın. | Open Subtitles | بما يكفي من جهدٍ يسع أيّ أحد استخدام "الرين"، لذا لا بدّ من انتقاء تلاميذي بعناية. |
Kim olduğumu merak ediyor olmalısın. | Open Subtitles | لا بدّ من أنّكما تتساءلان عن هويّتي. |
- Yorgun olmalısın, git yat. | Open Subtitles | لا بدّ من إنّكِ منهكة, إذهبي للأعلى |
Öyle olmali yoksa söylemezdi. | Open Subtitles | لا بدّ من إنّها مهمة و إلّا ما كان ليذكرها |
Tanrinin ciddi bir uyku problemi olmali. | Open Subtitles | لا بدّ من أن القدير يعاني من أرق نوم خطير |
Bir seyler olmali. | Open Subtitles | لا بدّ من وجود شيء |
Demek istediğim, dışarıda bir yerde seni yatıştıran, rahatlatan bir ses mutlaka vardır. | Open Subtitles | أعني لا بدّ من وجودِ شيءٍ يستطيعُ تهدئتك و التخفيفَ عنك. |
Bu şey her neyse mutlaka antibiyotik özelliği vardır. | Open Subtitles | مهما كانتْ هذه فلا بدّ من أنّ لها خواص المضادات الحيوية |
Bir de iletebilirsem mutlaka duyan olacaktır. | Open Subtitles | لو كان بوسعي جعلها تبث فلا بدّ من أنْ يسمعها أحد |
herhalde bizim çocuklar, herhalde bizim çocuklar mesajı bırakanlar, o komik mesajı bırakanlar. | Open Subtitles | لا بدّ من أنّ أحد الشبان ترك رسالة على سبيل المرح |
Şaka herhalde. Geçen sezon ne olduğunu hatırlamıyor musunuz? | Open Subtitles | لا بدّ من أنّكم تمزحون معي لا تذكرون ما حدث لنا في الموسم السابق؟ |
Bir şey söyleyeceksiniz herhalde. | Open Subtitles | لا بدّ من أن لديك شيئاً لتقوله |
Burada bir kapı olmak zorunda. Kapı nerede? | Open Subtitles | لا بدّ من وجود باب هنا، أين هو ؟ |