"بد من" - Translation from Arabic to Turkish

    • olmalı
        
    • lazım
        
    • zorunda
        
    • gerekiyordu
        
    • olması
        
    • gerekiyor
        
    • olmalısın
        
    Hayır, başka bir "kıç öpme yarışması" olmayacak. Başka bir yol olmalı Open Subtitles لا لن نقوم بمسابقة تقبيل المؤخرات لا بد من وجود طريقة أخرى
    Yani kız bir avukat, çok zeki olmalı Evet öyle Open Subtitles إنها محاميه ، إذاً لا بد من ان تكون ذكيه
    O kadar uzun süre kapalı kalmışsa büyük bir şey olmuş olmalı. Open Subtitles حسنا , لا بد من حدوث شئ لاغلاق هذا المكان لهذه المدة
    Böyle bir şey yapması için tüm umudunu kaybetmiş olması lazım. Open Subtitles لا بد من أنها فقدت كل الأمل لكي تفعل شيء كهذا.
    Mutlaka onu kendini değiştirmeye itecek ikincil bir tetikleyici olmalı. Open Subtitles لا بد من وجود محفز ثانوي يحفزه ليغير من نفسه
    Fakat başka bir yolu olmalı, belki de onunla konuşursam... Open Subtitles و لكن لا بد من وجود طريقة ربما إذا كلمته
    Burası büyük bir şehir. Başka kurtulan insanlar da olmalı. Open Subtitles إنها مدينة كبيرة لا بد من وجود أناس كثيرين هناك
    Başka bir yolu olmalı. Büyü kartlarıyla onları bombardımana tutabiliriz. Open Subtitles لا بد من حلٍّ آخر، لنمطرهم بوابل من بطاقات السّحر.
    O zaman bir seri kaçakçı olmalı ve Gövde Katili de müşterilerinden biri. Open Subtitles لذا لا بد من وجود خاطف متسلسل و قاتل الجذوع كان أحد زبائنه
    Büyük şirketlerden geliyorlar; bir yerlerde sayısal veri tabanları olmalı. Open Subtitles إنهم تابعون لشركات كبيرة لا بد من وجود قاعدة رقمية
    Babanızın gelme vakti yaklaşmış olmalı. Open Subtitles لا بد من الاقتراب طوال الوقت بجوار والدك
    Başka bir terapist bulacağız. Dışarıda başka birileri mutlaka olmalı. Open Subtitles سوف نجد معالج نفساني آخر لا بد من أن هنالك شخص متاح
    Limanda bu büyüklükte bir şey olmalı. Open Subtitles لا بد من أن هناك وسيلة فى ميناء بهذا الحجم
    Buna göre, bilinmeyen bir bölgeye gidiyor olmalı. Open Subtitles طبقاً لهذا، لا بد من أنه يؤدي مباشرة إلى منطقة مجهولة.
    Tanrım, gazla uçuyor olmalı. Open Subtitles يا إلهى, لا بد من أنه يطير بواسطة البخار
    Orada bir yerde, bir bakir olmalı. Bulun onu! Open Subtitles لا بد من وجود بتول في مكان ما بالخارج ،جدوه
    Önce örgütlenmemiz lazım ve saklanma yerlerimizi sağlama almamız lazım. Open Subtitles أولاً، لا بد من تنظيم جميع أمورنا ونؤمّن مخابئنا
    Eğer buraya geri gelmek zorunda kalırsam, işler kanlı bir hale gelecek. Belki de bunu şimdi halletmeliyim. Charlene'i bulmalıyız. Open Subtitles لو اضطررت للمجيء ثانيه ستصبح الأمور دمويه ربما لا بد من انهاء الأمر الآن لا بد أن نعثر على شارلين
    Onun ölümüyle birlikte beş kişi kaldı ve yeni bir rahibenin seçilmesi gerekiyordu. TED ولكن بموتها اليوم، تتبقى خمسٌ فقط، ولا بد من اختيار كاهنة جديدة.
    Fantastik birşeylerle doldurmak gerekiyor. TED هل تفهم قصدى؟ لا بد من ملأها بشيء رائع.
    Kendinle gurur duyuyor olmalısın. Eminim kadınlar kapını tırmalaya başlar yakında. Open Subtitles عليك الافتخار، لا بد من أن النسوة يقفن على عتبة بابك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more