| Yani tek kollu bir adam aramamız gerektiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | إذن أنت تقول بأن علينا البحث عن رجل بذراع واحدة |
| Bir gün o yüzünü asla unutmayacağım tek kollu adamı bulma umuduyla. | Open Subtitles | أتمني يوما ما أنا أجد الرجل بذراع واحد ذو الوجه الذي لا يمكنني أبدا نسيانه |
| Doktorumuz tek kollu bir adam vardı diyor. | Open Subtitles | الطبيب الطيب إدعى أنه كان هناك رجل بذراع واحدة وأنا أثبت انه لم يكن هناك شيء. |
| Daha dikkatli olmalısın. Tek kolla olmuyor. | Open Subtitles | عليك أن تكون أكثر أحتراساً يا رجل أنك تقود بذراع واحدة |
| Dahası... kullandığın kolunu kaybettin ve bundan sonra tek kolla savaşmak zorundasın. | Open Subtitles | والاهم انكي فقدي الذراع المسيطر ومن الان فصاعدا انتي ستتقاتلين بذراع واحد فقط |
| Beyin, Hebb'in öğrenme kuralında belirttiği ilkelere bağlı olarak öğrenir. kolu kıpırdatmak için yollanan komut felçli kol hissi oluşturuyor | TED | المخ يتعلم، بسبب ارتباط هيبيان، أن فقط الأمر للذراع بالتحرك يعطي الإحساس بذراع مشلولة، |
| O kadar bomba düşüyor, tamamen şansına, eve sadece kolu incinmiş olarak dönüyor. | Open Subtitles | ألقى الألمان قنبلة , و بسبب حظه اللعين عاد إلى موطنه بذراع مجروحة |
| Bırak, lütfen, bir kolumu, hayır... | Open Subtitles | لقد تركنى بذراع واحدة أرجوك لا |
| Tek kollu bir adam beni hakladı. | Open Subtitles | نعم ، لقد تركت رجلا بذراع واحدة ينال مني |
| "Beraatını istemiş" Bu işi tek kollu birinin yaptığını söylemiş. | Open Subtitles | أنكر التهمة أدعى أن شخصا بذراع واحدة قتلها |
| Hey, Beany, tek kollu bir asker nasıl "tam isabet" der? | Open Subtitles | بيني كيف يفعل الحكم إذا رأى هدف بذراع واحد |
| İddaa ediyorum, tek kollu, karamsar biridir. | Open Subtitles | أراهـن أنـه كـان رجلا متشائمـا بذراع واحـدة |
| Hey, aradığınız memur tek kollu olan mı? | Open Subtitles | أهذا النائب الذي تبحث عنه .. بذراع واحده ؟ ؟ |
| Ben can sıkıcı, sakat kollu Thomas'ım. | Open Subtitles | انا مجرد توماس العجوز ,الغبى,بذراع شجاعة |
| Tek bir kolla nasıl bir zararım dokunabilir ki? | Open Subtitles | ما الأذى الذي يمكنني أن أسببه بذراع واحدة محررة؟ |
| Sonra berbat bir hal ve kırık bir kolla çıkageldi ve ne olduğuna dair hiçbir şey hatırlamıyordu. | Open Subtitles | ثمّ عاد والقذارة تعتليه بذراع مكسورة وبلا ذاكرة لما حدث |
| Tek kolla çok şey yapılmıyor. | Open Subtitles | لا يمكنك فعل الكثير بذراع واحدة،كما تعلم؟ |
| Karınca Kralı! Tek kolla dua edemeyeceğimi mi sanırsın? | Open Subtitles | أيُّها الملك النملة، أتحسبني أعجز عن الصلاة بذراع واحد؟ |
| Sana yeni bir kol alırız. Taze gözler. | Open Subtitles | أتعلم، سنأتي لكَ بذراع جديد و عينين جديدان. |
| Babam kırık bir kol ve alnında bir kesikle hastaneye doğru sürüyor. | Open Subtitles | وقاد أبي السيارة للمستشفى بذراع مكسور وجرح بالجبهة |
| Daha sonra bilgisayarı, resimde gördüğünüz protez bir kola bağladılar ve bu kolu başka bir odaya yerleştirdiler. | TED | ثم ربطوه بذراع اصطناعية، والتي ترونها هنا في الصورة، وضعوا الذراع في غرفة أخرى. |
| Tek kolunu kullanabilen birinden dayak yediğinde, bırakma zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | عندما يضربك شخص بذراع واحدة حان وقت التوقف |
| Bırak, lütfen, bir kolumu, hayır... | Open Subtitles | لقد تركنى بذراع واحدة أرجوك لا |
| Birbirimizin kolunda yaşlanmış olarak. | Open Subtitles | نتقدم بالعمر ونمسك بذراع بعضنا البعض |
| - Erkeğin koluna girmek uygundur. | Open Subtitles | من الحسن ان امسك بذراع الرجل اذاعرض ذلك كيف كان المسرح? |