| Sharon buraya New York'tan geldi ve Bran'in seçmelerine katılarak seçildi. | Open Subtitles | شارون خرجت من هنا, من نيوريورك وقد أخرجت فقط بران في إختبارها |
| Bence bunun için bana ihtiyacın yok Bran, tamam mı? | Open Subtitles | لا اعتقد انك تحتاجني فعلاً لهذا, بران,حسنا؟ |
| - Selam, Marty. - Git ve hallet şunları, Bran! - Evet,hareket, hareket! | Open Subtitles | ـ اهلا مارتي ـ نل منهم بران ـ ماذا حدث ـ كانت حركة ارضية هل رايتها |
| Buradaki, hükümetin askerleri ve Kızıl Kmer gerillaları arasındaki savaşın ortasında, ...rehberim ve tercümanım olan, Dith Pran ile tanıştım. | Open Subtitles | هناك وسط القتال بين القوات الحكومية وفدائيو (الخمير الحمر) قابلت مرشدي ومترجمي (ديث بران) |
| Pekala, Pran bu savaşı, Bangkok'ta bir masanın başında, ...örtbas etmeye çalışmaktan, kendimi salak gibi hissediyorum. | Open Subtitles | حسناً (بران) أشعر انها محاولة غبية كي تغطي هذه الحرب من على مكتب في (بانكوك) |
| Bran, Maç biteli yarım saat oluyor. Soyunma odasındalardır. | Open Subtitles | بران المبارة انتهت منذ نصف ساعة انهم في غرفة الملابس |
| - Bran, ilerliyoruz. - Tamam. Hazırım. | Open Subtitles | بران, نحنُ نتحرك - صحيح, أنا هنا, سأتحرك - |
| Bran binlerce kez tırmandığını gördüm. | Open Subtitles | بران لقد رأيتك تتسلق آلاف المرات |
| Kardeşim Bran'ı görürsen onu özlediğimi söyle. | Open Subtitles | إذا رأيت أخي بران أخبره أنني أشتاق إليه |
| Bran kendini suçlar. | Open Subtitles | بران كان ليلقي باللائمة على نفسه. |
| Warg hâline geçen Bran, Yaz'ın içine giriyor ve yabanilere saldırarak Jon'u kurtarıyor. | Open Subtitles | (انه (بران) من انتقل الى وضع الـ(وارج (والى (سمر) لمهاجة البربريون وانقاذ (جون |
| Eve dönme vaktim geldi. Bran'i ve Rickon'ı aylardır görmedim. | Open Subtitles | حان وقت عودتي للمنزل فلم أرى (بران) و(ريكون) منذ شهور |
| Bu şirkette kutsal iki şey var uni-ball ve Bran Bar. | Open Subtitles | هنالك شيئين في هذه الشركة أنا مولعٌ بهما بشدة "أقلام " يوني بال سكاكر بران بالتوت |
| Bran, Torch'u Broadway'e taşıyacağız. Bunu yapacağız, tamam mı? | Open Subtitles | بران, نحن سوف نأخذ الـ " شعلة" الى طريق واسعة |
| Oyunun böyle başlaması Bran'in fikriydi. | Open Subtitles | لقد كانت فكرة بران, لبدء العرض. |
| Bran Bar'lar birinci yıllara yasak. | Open Subtitles | بسكويت "بران" ممنوع لمن هم في سنتهم الأولى |
| Fotoğrafımı Pran'ınki ile değiştiririm, böylece İngiliz oluverir. | Open Subtitles | بدل صورتي بصورة لـ (بران) فيصبح مواطن بريطاني |
| Yaptığım çalışmayı bilenler, bunun yarısının Dith Pran sayesinde olduğunu bilirler. | Open Subtitles | أي شخص يعرف عملي سوف يعرف أن نصفه يعود إلى (ديث بران) |
| Pran olmasaydı, bu öykünün yarısını bile çıkaramazdım. | Open Subtitles | بدون (بران)، ما كان يمكننى كتابة نصف القصص التى كتبتها |
| Amerikalılar saldırı sonrası hangi yöne dönmüşler, Braun'a sor. | Open Subtitles | إسأل بران فى أى إتجاه كان الأمريكى يدور بعد كل هجوم |
| Kepekli kek bitmiş, o yüzden yabanmersinli aldım. | Open Subtitles | نعم , جميع كعك بران قد نفذو لذا أحضرت لك كعك التوت |