| O dedikodular doğru değil aşkım. Brienne'in olayla ilgisi yok. | Open Subtitles | هذا غير صحيح يا حبيبي (بريان) ليس لديها دخل بذلك |
| Böldügüm için kusuruma bakmayin. Benim adim Brienne Tars. | Open Subtitles | يُرجى العفو على المقاطعة اسمي هو (بريان) التارثية |
| Bazen de hiç sakin geçmiyordu. - Brian. | Open Subtitles | في بعض الأحيان أنها لم هادئة جدا. بريان. |
| Mesela bir kız var o kadar kilolu ki sanki iki tane Brianna var gibi. | Open Subtitles | هناك هذه البنتِ السمينُة جداً، تَبْدو إبتلعتْ إثنان مثل بريان. |
| Bir kağıda yaz, Brianne geldiğinde oylama yaparız. | Open Subtitles | حسنا، يجب أن تكتب عليهم وعندما يحصل بريان هنا، ونحن نأخذ تصويت. |
| Ryan'ı aramaya çalışıyordum ve telefonu ağaçların arasında çalıyordu. | Open Subtitles | حاولتُ الإتصــال بريان سمعتُ رنين هاتفهِ في الغابة. |
| Aubrey, Brian'ı yaklaşık saat 1'e kadar Darva malikanesinde tutmuş. | Open Subtitles | أوبري و بريان روث كانا في القصر حتى حوالي 1: 00 |
| Brienne Tarth! Benden istediğin her şeyi dileyebilirsin. | Open Subtitles | (بريان) مِن "تارث" يمكنكِ أن تطلبي منّي ما تشائين |
| Brienne, Leydi Catelyn'e çadırına kadar eşlik et. | Open Subtitles | (بريان) رافقي السيّدة (كاتلين) إلى خيمتها |
| Böldüğüm için kusuruma bakmayın. Benim adım Brienne Tarth. | Open Subtitles | يُرجى العفو على المقاطعة اسمي هو (بريان) التارثية |
| Brienne'e seni öldürmesini söylesem kendini bile koruyamazsın. | Open Subtitles | لن تقدر على حماية نفسك حتى لو أخبرت (بريان) بأنّ تصيبك |
| - Brian Rix'i hep pantolonu inmiş haIde görmeyi kim ister ki? | Open Subtitles | من يريد رؤية "بريان ريكس" بدون بنطاله طوال الوقت؟ |
| - Brian'ı aradın mı? - Birkaç kez çağrı attım. | Open Subtitles | هل دعا بريان لقد ترك عدة رسائل. |
| - Çok üzgünüm. - Brian, neden bahsediyorsun? | Open Subtitles | انا اسف جداً بريان عن ماذا تتحدث؟ |
| - Brianna bebekken dişlerinin lekelenmesine sebep olan bir antibiyotik kullanmıştı. | Open Subtitles | ( بريان ) تناولت مضادات حيوية عندما كانت صغيرة أسنانها كانت مصفرة كانت تشعر بالخجل من هذا |
| İlk raporlara göre eski kocanızın Brianna'yı kaçırdığını düşünmüşsünüz. | Open Subtitles | بناءاً على تقرير الشرطة أنتِ شككتِ بزوجكِ السابق باختطاف ( بريان ) ؟ |
| Brianna'yı inadından istiyordu. | Open Subtitles | ( بغير ضغينة كان يريد الحصول على ( بريان |
| Brianne ve ben yılbaşı fotoğrafını bugün çekmeye karar verdik. | Open Subtitles | بريان وقررت أننا ستعمل اطلاق النار على صورة بطاقة عيد الميلاد اليوم. |
| Neden Brianne'nin sizinle klinikte çalıştığını bana söylemedin? | Open Subtitles | لماذا لم تخبرني أن بريان يعمل معك والأردن في العيادة؟ |
| Brian. Bir saniye, hayır. B. Ryan içinmiş. | Open Subtitles | بريان أوه، لا، انتظر انها لـ بـ راين |
| Zorundaydım! Yoksa Brian'ı götürmezdi, anne. | Open Subtitles | اضطررت لذلك والا ما كان لينقل بريان الى المستشفى |
| Şey, Brain'nın yanına taşınmış gibi yapacağım, bir şekilde onu göndereceğim, sonra da iki yeri de alıp rüyalarımın dairesine kavuşacağım. | Open Subtitles | حسنا، سأتظاهر بالإنتقال للعيش مع (بريان)، بطريقة ما سأطرده، ثم سأشتري المنزلين معاً وأحضى بشقة أحلامي |
| Dikkat etmezsen bir gün bir yerlerini kıracaksın, Bri. | Open Subtitles | في يوم من الأيام ستكسر جمجمتك ان لم تحذر بريان |
| Windsor'da kendisine iyi bakılsın ve sıcak tutulsun Leydi Bryan. | Open Subtitles | يجب أن يظل دافئا و جيدا في وندسور, ياسيدة بريان |
| Ben Brian sweeney, Amerikan büyük elçiliği başkan yardımcısıyım. | Open Subtitles | السيد رايلي، اسمح لي أن أقدم نفسي أنا بريان سويني، أنا نائب رئيس بعثة سفارة الولايات المتحدة |
| Onlar teslim edildiğinde de, Brian'ın mükemmel bir mazereti olacaktı. | Open Subtitles | في الوقت الذي يتم فيه استلامها بريان عنده عذر مقنع |