| Onu ilk farkettiğinde, Posta kutusundan Mektuplarını almak için dışarıya çıkmıştı. | Open Subtitles | لقد خرج ليحضرها من صندوق بريده عندما رأى الطفل للمرة الأولى |
| Mektuplarını üç ayda bir Tahiti'den alıyor. | Open Subtitles | يحصل على بريده كل ثلاثة أشهر في تاهيتي |
| Bayan Hallet kendi anahtarlarını neden kendi Posta kutusuna atsın? | Open Subtitles | لما السيده هيلت وضعت مفاتيحها فى صندوق بريده اللعين ؟ |
| Bilemem. Ama postalarını yönlendirmişti. İzini sürebilirsiniz belki. | Open Subtitles | ليس فعلاً، لكن أعرف أنه أعاد تحويل بريده لذا قد يمكنكم تعقبه |
| Oyunu oynarken kimsenin mesaj yazdığını veya e-postalarını kontrol ettğini görmedim. Yani oyunu oynamaktan gayet memnundunuz. | TED | لم أر أيّ منكم يبعث رسائل نصية قصيرة أو يتفقّد بريده الالتكرونيّ أثناء اللّعب، كنّا قنوعين تماما باللّعب. |
| Sesli mesajlarına falan bakmıyorsa n'olacak? | Open Subtitles | أعني ، ماذا لو لم يتفحص بريده الصوتي او شيء من ذلك |
| Doktor'un e-postalarına bakmak için evine bir ekip göndermeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نرسل فريق لمنزل الدوك ليتفقد بريده |
| - Booth'un kişisel maillerini ve donanma yazışmalarını inceliyorum. | Open Subtitles | مازلت أحاول الفصل بين بريده الشخصي و مراسلاته البحرية، |
| postalarına bakacaklardır. Babanızı iyi bir bahaneyle hapse atmak istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يراقبون بريده, يريدون ان يضعوا أبيك في السجن للأبد |
| Onun Posta kutusunu açıp senin Mektuplarını koyacağız. | Open Subtitles | سوف نقتحم صندوق بريده وندخل بريدك فيه |
| Mektuplarını mı sansürlüyordun? | Open Subtitles | هل راقبت بريده ؟ |
| Daire boş. Mektuplarını nereye yolladın? | Open Subtitles | أين يمكننى أن أرسل له بريده ؟ |
| Evet. Onu Mektuplarını alırken gördüm. | Open Subtitles | أجل، صدته وهو يأخذ بريده |
| Daha önce de bir içkiyle Posta kutusunun açılışını kutlamıştı. | Open Subtitles | سوف يحتفل بفتح بريده الالكترونى بتناول المشروبات |
| Posta torbasına öfkeli bir gelincik koyduk. | Open Subtitles | ووضعنا ذلك النمس الغاضب بحقيبة توزيع بريده |
| Bina yöneticisi postalarını bu adrese yönlendirdiğini söyledi. | Open Subtitles | قال مدير مبناه إنّهم يحوّلون بريده إلى هنا |
| - McGee. - Patron, hala albayın bilgisayarı üstünde çalışıyorum ama sesli mesaj sistemine girmeyi başardım. | Open Subtitles | مازلتُ أعمل على حاسوب النقيب المحمول، لكن إستطعت ولوج بريده الصوتي. |
| Ne sesli mesajlarına, ne postalarına ne de herhangi bir hesabına sızabilmiş değilim. | Open Subtitles | لم أقدر على اِختراق بريده الصّوتيّ ولا بريده الالكترونيّ أو أيّ مِن حساباته على الانترنت. |
| Doktor'un e-postalarına bakmak için evine bir ekip göndermeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نرسل فريق لمنزل الدوك ليتفقد بريده |
| maillerini, bilgisayarındaki dosyaları ve telefon kayıtlarını kontrol edin. | Open Subtitles | تحقق من بريده الإلكتروني، ملفات حاسوبه، وسجلاّت هاتفه. |
| Evet, kesinlikle. Elektronik postalarına izleme kurmuşlar, hepsi. | Open Subtitles | مفتاح ولوج على بريده الإلكتروني، كلّ شيءٍ. |
| Virüs gönderebilirim ama aktif olabilmesi için mailini açması gerekiyor. | Open Subtitles | .. يمكنني أن أُرسل له فيروساً ولكن سيكون عليه أن يفتح بريده حتى يبدأ عمل الفيروس |
| Telefon numarasını, E-postasını ve ev adresini buldum. | Open Subtitles | ,لقد حصلت على رقمه .و بريده الألكتروني , و عنوانه |
| Sizi sesli mesaja yönlendiriyorum. | Open Subtitles | يمكنني ان اوصلك الى بريده الصوتي |
| maillerine bakmasını söyleyebilir misiniz? Gerçekten önemli. | Open Subtitles | هلا طلبتي منه أن يتفقد بريده الأمر هام للغاية |
| Tamam, ofisine git ve onun e-postalarını, mesajlarını, telefon kayıtlarını incele. | Open Subtitles | حسنا، عد الى مكتبك ودقق بريده الالكتروني الرسائل النصية، اتصالاته الهاتفية |