Albert bir gangstere yakalandı, sen de bir kurşun yedin. | Open Subtitles | رجل العصابات أوسع ألبرت ضرباً، ثم تصاب أنت بطلق ناري. |
kurşun yarası olan kimliği belirsiz biri olacak ve sisteme kayıtlı değil. | Open Subtitles | سيصبح مريضاً بلا هوية مصاب بطلق ناري وهو ليس مدرجاً في السجلات |
Başında kurşun yarası olan 17 yaşında bir hasta var. | Open Subtitles | لدينا فتى في الـ 17 مصاب بطلق ناري في الرأس |
32 yaşında erkek, karnında mermi yaraları. | Open Subtitles | ذكر يبلغ 32 عام، مصاب بطلق ناري في البطن. |
Video kaydında komutan Swenson ve arkadaşının boynundan silahla yaralanmış bir askeri taşımasını gösteriyor. | TED | أظهرت الصور القائد سونسون ورفيقه وهما يحملان ذلك الجندي المجروح الذي أصيب بطلق ناري في رقبته. |
- Burda asıl sorun, katil boğuşma esnasında vuruldu mu | Open Subtitles | السؤال الآن هو : هل أصيب الجاني بطلق ناري ؟ |
Büyükbabam tüfekle vurularak öldürüldü. | Open Subtitles | جدي قد اصيب بطلق ناري حتى مات من خلال البندقية |
Ailemi korumak zorundayım. Hangi şekeri istediğime karar vermeye çalışırken, Silah sesi duydum. | Open Subtitles | كانت لدي مشكلة بأتخاذ القرار أي قطعة حلوى أريد ,ثم سمعت بطلق ناري |
Şimdi, ayağınıza uyluk atardamarınızı parçalayan bir kurşun isabet etti. | TED | الآن، قد أصبتم بطلق ناري في الساق، أدى إلى قطع شريان الفخذ. |
Burada Melissa Scully var. Kafasındaki kurşun sebebi ile ameliyatta. | Open Subtitles | كذلك ، كان لدينا فقط في سكالي ميليسا جراحة مع بطلق ناري في الجمجمة. |
Ama kurşun yarası olmadığını biliyoruz, demek ki... bunu durdurmak için hala bir şansımız var. | Open Subtitles | و لكننا نعرف ذلك بأنني لم أصاب بطلق ناري لذا هـذا يعني إنه لا يزال لدينا الفرصة لوقف هذا |
Ön çalışmaların gösterdiğine göre kurban, göğsüne kısa mesafeden tek kurşun alarak ölmüş. | Open Subtitles | الاختبار الأوّلي يُشير إلى أنّ الضحية مات بطلق ناري في الصدر مِن مسافة قريبة. |
Ama bu olmazsa onları anında öldürecek bir kurşun için dua ederler. | Open Subtitles | لكن إن لم يكن ذلك فإنهم يؤدون الصلاة لكي يقتلوا تماماً بطلق ناري |
Bizim kurban olamaz. kurşun yarası yoktu. | Open Subtitles | لا يعقل أن تكون ناتجة عن الضحية لأنه لم يصب بطلق ناري |
kurşun yarasıyla bölge hastanelerine başvuran kimse de olmamış. | Open Subtitles | ولم تدخل أية ضحية مصابة بطلق ناري إلي أي مستشفي بالمنطقة |
Son 12 saatte mermi yarasıyla gelen olmamış. | Open Subtitles | لم تظهر أي اصابة بطلق ناري خلال الاثني عشر الساعة الماضية |
Çoğunuzda mermi yarası olduğunu da hesaba katarsak filmin çok işe yaradığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | حسنـًا، لقد نسبت إليه كافة الجرائم تقريبـًا بما في ذلك إصابات معظمكم بطلق ناري |
Aslında karımı silahla yaralamaktan suçlanıyorum. Bu nasıl oldu? | Open Subtitles | في الحقيقية أنا متهم بجرح زوجتي بطلق ناري |
Kayıtlara göre ölüm sebebi göğsünden silahla yaralanması. | Open Subtitles | وتقرير أولى جرائمه تقول: بأنه قتل شخص بطلق ناري على صدر الضحية. |
50 Cent dokuz kere vuruldu. Hâlâ ortalıkta dolaşıyor. | Open Subtitles | ففتي سنت أصيب بطلق ناري تسع مرات ومازال على قيد الحياة |
Üçüncüsü, mahkum polis gözetiminde vuruldu ve sonra son durumuyla ilgili bir şeyler. | Open Subtitles | الثالثة، أن السجين أُصيب بطلق ناري وهو تحت حراسة الشرطة ونذكر شيئًا عن حالته. |
Yani diyorsun ki sahte kimlikle Hawaii'ye gelen bir adam düğüne davetsiz girip vurularak hayatını kaybediyor. | Open Subtitles | رجل سافر الى هاواي تحت اسم مستعار اقتحم زفاف وانتهى ميت بطلق ناري هل هذا صحيح ؟ |
Yaşı 21. Göğüste ateşli Silah yarası var. | Open Subtitles | لدينا أنثي بيضاء 21 سنة مصابة بطلق ناري في الصدر |
Hatırlatayım dört numaradaki vurulan hastaya Percocet vereceksin. | Open Subtitles | للتذكير وحسب دواء بيركوسيت للمصابة بطلق ناري |
Bacağınızdan kurşunla vuruldunuz ve kanama yerine üç dakika olmadan kemerindeki paketten jeli aldın ve düğmesine bastın kendi kanamanı durdurabilirsin ve kurtulmak için kendi kendine yetersin. | TED | وقد أصبتم بطلق ناري في الساق، وبدلًا من أن تنزفوا لآخر قطرة خلال ثلاث دقائق، تسحبون حزمة صغيرة من الهلام من حزامكم، وبالضغط على زرّ واحد، ستتمكنون من إيقاف نزيفكم وتصبحون على طريق التعافي. |