Size 30 yıllık bir zamanda % 11.5 faizle ödemenizi önerebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا إقراضك بفائدة 11.5 بالمائة على ثلاثين عاما |
14.000 dolar istiyor, 10 binini ayda %1 faizle ödeyecek. Bence makul. | Open Subtitles | إنه يطلب 14 ألف دولار و10 منها بفائدة واحد بالمائة، أجد هذا معقولاً |
Hem de yüksek faizle borç aldın çünkü acelen vardı. | Open Subtitles | لقد أخترت قرضا بفائدة عالية لأنك كنتِ علي عجلة من أمرك |
Bu yakıt tüketimini yüzde 30 azalttı, hem para kazandırdı, hem de aynı zamanda, balinalara için çok önemli bir yararı oldu. | TED | مما ساعد على اقلال استغلال الوقود بنسبة 30% ووفر لها هذا مالا وفي نفس الوقت عاد هذا التصرف على الحيتان بفائدة كبيرة |
Borcumu ödedim ama bana parayı veren adam ona bu işi yaptığım sürece her ay faiz ödemem gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | سدّدتُ القرض، لكنّ مَن أدانني هذا المال يقول إنّي لا أزال أدين له بفائدة كلّ شهر ما دمتُ أملك محلّي |
Ama önemli olan şu... İşe yaradı. | Open Subtitles | . لكن الشئ المهم ، ان هذا جاء بفائدة معه |
- Sana yüzde sekiz faizle iki yüz pound vereceğiz. - Teşekkür ederim. | Open Subtitles | سنعطيكِ مئتي جنيه بفائدة مقدارها ثمانية بالمئة |
Yıllık yüzde yirmi faizle 500,000 önerebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا ان نقدم لك 500 ألف بفائدة 20٪ لمدة عام |
Bir adamı yüzde 40'lık faizle 12 aylık borca mı sokmak? | Open Subtitles | لأُضايقَ رجلًا مع قرض لمدة 12 شهراً و بفائدة 40% ؟ |
Yüzde beş faizle geri ödeyeceğim. | Open Subtitles | سوف أعيدهم لك بفائدة خمسة بالمائة |
Maaşlarımızın %25'ini 5 yıl boyunca 6,5 faizle ayrı bir hesaba yatıracaktık. | Open Subtitles | حيث سنضع 25% من كل أجر نتقاضاه بحساب بنكي مركب منفصل. بفائدة قدرها 6.25% لمدة خمس سنوات، فلِمَ لَمْ تخبر أمي بذلك؟ |
%20 faizle. | Open Subtitles | بفائدة 20 بالمئة. |
Eğer GG paranızı ödemezse, o zaman banka devreye girecek ve %2 faizle ödeme yapacak. | Open Subtitles | لو أن شركة (جي جي) لم تقوم بالدفع لكم، سيدفع البنك %سيفعل ذلك بفائدة 2. |
%20 faizle. | Open Subtitles | بفائدة 20 بالمئة. |
%20 faizle. | Open Subtitles | .بفائدة 20 بالمئة |
%20 faizle. | Open Subtitles | بفائدة 20 بالمئة. |
Size hiçbir yararı dokunmaz kahraman veya cani aramanın. | Open Subtitles | ولن يعود عليكم بفائدة البحث عن أبطال أو عن أشرار |
Size hiçbir yararı dokunmaz kahraman veya cani aramanın. | Open Subtitles | ولن يعود عليكم بفائدة البحث عن أبطال أو عن أشرار |
Korkunun sana bir yararı olmaz artık. | Open Subtitles | -فات الأوان ، هيهات أن يأتى عليكِ الخوف بفائدة . |
İronik bir şekilde, onların seslerini ödünç alarak, geçici bir geçerlilik biçimini koruyabiliyorum, çok yüksek faiz oranıyla borç almak gibi. | TED | والمثير للسخرية، باستعارة أصواتهم، أصبحت قادرةً على الحفاظ على الانتشار بشكل مؤقت، يشبه هذا تقريبا أخذ قرضٍ بفائدة مرتفعة. |
%15 faiz ve önümüzdeki 3 yıl boyunca sabahları tuvaleti senden önce kullanacağım. | Open Subtitles | %بفائدة 15 وسأدخل الحمام أولاً في الصباح للسنوات الثلاث القادمة |
İnsanlara eziyet etme yeteneğin bir kez daha işe yaradı doktor. | Open Subtitles | أنسانة. أيتها الطبيبة، هؤلاء الأشخاص تبعك جاءوا بفائدة هذه المرة. |
Bu kötü çocuk olayı ona yaradı. | Open Subtitles | تصرفه الأرعن أتى بفائدة له |