| Ben de bilgi bankasına aylık hasta bilgilerini giriyorum. | Open Subtitles | الآن أنا أقوم بنسخ المجلة الطبية لأقوم بتحديث بياناته |
| Siteye girince sunucumuza yönlendirilecek, böylece bilgilerini alabiliriz. | Open Subtitles | عندما يقوم بتسجيل الدخول لهذا الموقع سيتم إعادة توجيهه إلى سيرفرنا عندها يمكننا الحصول على بياناته |
| bilgilerini kopyalamış olmalılar. Bilgisayarlarını bir kontrol edelim. | Open Subtitles | حسناً ، يمكن أن يكون استنسخ بياناته دعينا نتحقق من أجهزة كمبيوترتهم |
| Devletin algoritması genetik verilerini taramıştı ve DNA'sında kronik hastalık riski olduğunu saptadı. | TED | فقد فحصت خوارزمية الدولة بياناته الجينية ووجدت بعد فحص حمضه النووي احتمالية إصابته بمرض مزمن. |
| Her zaman verilerini korumak için en üst koruyucuları kullanırdı. | Open Subtitles | دائماً كان عنده أكثر برامج الحماية لحماية بياناته. |
| Hoke, verilerini, Amerikan Devlet İstatistik Enstitüsünün son on yıllık raporlarından toparlamış. | Open Subtitles | هوك سحبت بياناته الخروج من تعداد الولايات المتحدة تقارير المكتب على مدى السنوات ال 10 الماضية. |
| Onun bütün kayıtlarını inceledim. Bak, bu bizim zaten yapmış olduğumuz bir iş. | Open Subtitles | نعم ، و أنا راجعت جميع بياناته هنا انظر ، هذا العمل قد انجزناه بالفعل |
| - Kişisel bilgilerini gönderiyorlar ve bilgilerine işliyorlar. | Open Subtitles | سوف يرسلون بياناته الخاصة وأيضاً مخطط حالته عن طريق البريد الإلكتروني |
| Ulaşması biraz zordur, ama sana bilgilerini göndereceğim. | Open Subtitles | من الصعب الوصول إليه، لكن سأرسلك لكَ بياناته |
| Kimlik bilgilerini kontrol ettim. O gece'de buradaymış. | Open Subtitles | تم التحقق من بياناته بالفعل وكان هنا تلك الليلة. |
| Yükseklerde uçuş hakkındaki bilgilerini kullanarak astronotları Ay'a, Sovyetlerden daha önce gönderdik. | Open Subtitles | باستخدام بياناته العلمية عن آثار الطيران على ارتفاعات عالية ، كنا قادرين على وضع رواد الفضاء على سطح القمر قبل السوفيات. |
| Buraya onun bilgilerini girelim. İsmi ne? | Open Subtitles | لذا كل ما علينا هو وضع بياناته ما أسمه؟ |
| Onun bilgilerini bizimkilerle değiştirebiliriz. | Open Subtitles | -يمكننا مبادلة بياناته ببياناتنا |
| Meera bu evin müteahhitinin adını öğrenmek istiyor. Sana adamın bilgilerini vereyim. | Open Subtitles | ميرا) تريد أن تعرف) إسم المقاول الخاص بكِ. سوف اعطيها بياناته. |
| Yani onun verilerini ya da vaka incelemesini koymadığımız için öfkesini tahmin edebilirsiniz. | Open Subtitles | وهكذا، يُمكنك أنْ تتخيّل مدى غضبه... عندما لم نتمكّن من إدراج بياناته أو دراسة حالته. |
| Saunders'ı bulmamız lazım. Chappelle'e tüm verilerini Chloe'ye göndermesini isteyeceğim. Chloe'yi ve bu sınıflandırmayı her kim ayıklayabiliyorsa hazırlamanı istiyorum. | Open Subtitles | سأجعل (شابيل) يرسل بياناته الى (كلوى) اعدّها واعدّ مهمَن يمكنك توفيره لفرز هذه البيانات |
| Natasha bankanın verilerini gizleyen kodlarını yazdı, şimdi onları çözecek en uygun kişi. | Open Subtitles | (ناتاشا) هى من برمجت شفرة الدخول الذى يستخدمها المصرف لحماية بياناته لذا فهي الشخص المثالي لفعل ذلك |
| Senin yok oluşunla, Kripton'un oğlu, gezegenin tüm verilerini ele geçirmemi artık hiçbir şey engelleyemez. | Open Subtitles | بهزيمتك، يا ابن (كريبتون)... لا شيء يمكنه ايقافي... من تجفيف كوكبك من كل بياناته |
| Cep telefonu kayıtlarını ve hesaplarını incele. | Open Subtitles | إسحبي سجلات هاتفه و بياناته المالية |
| Mali durumunu ve telefon kayıtlarını inceleyin. | Open Subtitles | تحقق من بياناته الماليّة وسجلاّت هاتفه. |