| Koşullar farklı olsaydı; benim kalmam gerekseydi ve tek vize olsaydı, sen alır mıydın? | Open Subtitles | لو كان الموقف مختلفاً، لو كنت مجبرة على البقاء، وتوجد تأشيرة واحدة، هل تأخذها؟ |
| Koşullar farklı olsaydı; benim kalmam gerekseydi ve tek vize olsaydı, sen alır mıydın? | Open Subtitles | لو كان الموقف مختلفاً، لو كنت مجبرة على البقاء، وتوجد تأشيرة واحدة، هل تأخذها؟ |
| Size vize vermeyi reddedeceklerini sanmıyorum. | Open Subtitles | من المؤكد أنهم لم يرفضوا إعطاء تأشيرة دخول الآن. هل فكرت حتى فى العودة؟ |
| Senyor Ferrari, sırf sana çıkış vizesi almanın mümkün olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | السيد فيراري يظن أنه من الممكن إحضار تأشيرة خروج لكِ. |
| Senyor Ferrari, sırf sana çıkış vizesi almanın mümkün olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | السيد فيراري يظن أنه من الممكن إحضار تأشيرة خروج لكِ. |
| Ali Waziri adına bir öğrenci vizen varmış. | Open Subtitles | لقد كفلت تأشيرة طالب باسم علي وزيري لقد أخبرتك بأني لا أعرف أحداً بهذا الاسم |
| Bay Navorski vize olmadan New York'a giremezsiniz. | Open Subtitles | سيد نافورسكى، لا تستطيع الدخول لنيويورك بدون تأشيرة |
| Pasaport olmadan vize alamazsınız ve bir ülkeniz olmadan da pasaport alamazsınız. | Open Subtitles | لا تستطيع الحصول على تأشيرة بدون جواز سفر ولا يمكنك الحصول على جواز سفر جديد بدون بلد |
| Bay Navorski vize olmadan New York'a giremezsiniz. | Open Subtitles | سيد نافورسكى، لا تستطيع الدخول لنيويورك بدون تأشيرة |
| Pasaport olmadan vize alamazsınız ve bir ülkeniz olmadan da pasaport alamazsınız. | Open Subtitles | لا تستطيع الحصول على تأشيرة بدون جواز سفر ولا يمكنك الحصول على جواز سفر جديد بدون بلد |
| Önce kötü haber. Fransa'ya girmek için vize gerekiyor. | Open Subtitles | أولاً الأخبار السيئة، للذهاب الى فرنسا نحتاج إلى تأشيرة. |
| Siz ikiniz bana Amerika vizesi için sponsor olacaksınız. | Open Subtitles | انتما الأثنين توعدانى بان تكونا ضامنين لى للحصول على تأشيرة الى امريكا |
| - Paris'e bir bilet lütfen. - Çıkış vizesi. | Open Subtitles | ـ رجاءً تذكرة واحدة إلى باريس ـ هل معك تأشيرة خروج؟ |
| Çalışma vizesi yok. Pasaportunuzun süresi yakında doluyor. | Open Subtitles | ليس لديك تأشيرة عمل سينتهى جواز سفرك قريباً |
| Çocuğunuz buraya geldiğinde vizesi var mıydı? | Open Subtitles | هل ابنكَ كان لديه تأشيرة دخول عندما جاء إلى هنا؟ |
| Ayrıca sen de öğrenci vizen iptal edilerek evine gönderileceksin. | Open Subtitles | وأنت ستكون على أول رحلة إلى الوطن، مع تأشيرة دراسة ملغاه |
| Hem iç işleri bakanından bir mektubum hem de Liberya vizem var. | Open Subtitles | لدي خطاب من وزير الداخلية و تأشيرة ليبيرية صالحة |
| Eyalet departmanı bir saatlik Visa almanı yasakladı | Open Subtitles | وزارة الخارجية ترفض السماح لك بإعطائك تأشيرة لساعة واحدة |
| Senin için Suudi Arabistan vizesine başvurdum bile. | Open Subtitles | لقد قدّمتُ للتو طلب تأشيرة لك للمملكة العربية السعودية |
| İç güvenlik, bu şehirde bulunan Mükemmel Eş adındaki küçük gelin ajansının, ufak bir ücret kaşlığı bir avukat bulup, nişanlı vizesini hızlandırdığını söylüyor... | Open Subtitles | أن تأشيرة الخطيبَ كَانتْ أصدرت مِن قِبل محامي على خادم،وأرسلت إلى وكالة زواج أصغرِ هنا موقع يدعى الزوجة المثالية |
| Şimdi, Ziyad Hamzi'nin ABD'ye girememesinin tek nedeni öğrenci vizesinin reddedilmesi. | Open Subtitles | السبب الوحيد عن ناثير ثبت انه من المستحيل ان يأتي الى الولايات المتحدة لان تأشيرة دراسته قد رفضت |
| Benim uzatılacağını sandığım geçici iznim var | Open Subtitles | عن نفسي ، عندي تأشيرة مؤقتة ـ واتمنى التمديد ـ هل هم معك؟ |
| Sarı saçları ve mavi gözleri ile Alman sayılabilir; ancak Arjantin pasaportu taşıyor ve Berlin'e gitmesi için Vizeye ihtiyaç duyuyor. | TED | بشعره الأشقر و عينيه الزرقاوتين، يبدو أودو ألمانيا، لكنه يحمل جواز سفر أرجنتيني، ويحتاج تأشيرة للعيش في برلين. |
| Bir vizeniz var mı, bayan Sherman? | Open Subtitles | هل لديك تأشيرة هنا يا انسة شيرمان ؟ |
| ABD'ye turist vizesiyle girmiş. | Open Subtitles | دخل الى الولايات المتحدة عن طريق تأشيرة زوار |
| Bir Fransız adamla bir Rus kızının... vizelerini sormak için Brezilya konsolosluğunu aradım. | Open Subtitles | لاحقاً , إتصلت .. علىالقنصليةالبرازيلية. لكّي أسأل عن تأشيرة لرجلٌ فرنسي وفتاةٌ روسية |
| Bana, onların isimlerini ve yerlerini söylerseniz, vizenizi alabilirsiniz. | Open Subtitles | لو قدمت لي أسماءهم وأماكنهم وتحركاتهم، تحصل على تأشيرة. |
| Ama bu sefer çitlerin altından değil ...vizeni alarak gel. | Open Subtitles | وهذه المرة لا الزحف تحت سياج. ولكن مع تأشيرة سليمة. |