| İspanyolca biliyor, sörf yapabiliyor. | Open Subtitles | حسنا ، انها تتحدث الأسبانية و هى تجيد التزلج على الماء |
| Hanginiz 30'a kadar saymayı biliyor? | Open Subtitles | أي واحده منكم أيتها الفتيات تجيد العد لـ 30 ؟ |
| Sen bulmacada iyisin, değil mi? | Open Subtitles | هيه, انت تجيد لعب الكلمات المتقاطعه, أليس كذلك؟ ؟ |
| biliyorsun, artık mahkemeler görevini yerine getirmiyor olabilir ama insanlar birbirlerini filme çektikleri sürece adalet yerini bulacaktır. | Open Subtitles | ربما المحاكم لا تجيد عملها بعد الآن لكن طالما صوّر الناس بعضهم البعض فالعدالة ستأخذ مجراها |
| Fakat beni en çok şaşırtan şey, beni neden bu denli rahatsız ettiği; küçücük, mini minnacık bu kızın çok iyi heceleyebilmesi... | TED | لكن ما حيّرني أكثر كان لماذا أزعجني جدّا كون تلك الفتاة الصغيرة، تلك الفتاة الصغيرة جدا، تجيد التهجئة جيّدا؟ |
| Ben olsam bunu annene göstermezdim, çünkü o Fransızca'dan pek anlamaz. Tanrım. | Open Subtitles | لا يجب أن نريها لوالدتك لإنها لا تجيد الفرنسية |
| Herkes bilir dilin kemiği yoktur! | Open Subtitles | الجميع يعلم أنك كذاب طليق اللسان تجيد الإقناع |
| Herkes kadar iyi atış yapabiliyor, İndian hariç. | Open Subtitles | تجيد إطلاق النار كأي واحد منا ما عدا الهندي. |
| Almanca konuşabiliyor musun? | Open Subtitles | هل تجيد الألمانية؟ |
| Yeni kız arkadaşın cidden şehri.. ..nasıl taşkınlaştıracağını biliyor. | Open Subtitles | خليلتك الجديدة حتمًا تجيد إضرام الجنون في المدينة. |
| Kamuflajlı ve kızaklı Fin birlikleri, araziyi çok iyi biliyor; Rus hatlarının gerisine sarkıp ikmal yollarını kesiyorlardı. | Open Subtitles | أستطاعت القوات الفنلنديه التى تجيد التزحلق على الجليد و ترتدى زياً مموهاً أن تستخدم الظروف البيئيه لحسابها متحركين باستمرار خلف خطوط الروس عازلين أياهم عن خطوط أمداداتهم |
| 10 defa falan izledim. Bu kadın dövüşmeyi biliyor. | Open Subtitles | شاهدته نحو 10 مرات، المرأة تجيد القتال. |
| Fransız öpücüğünü biliyor musun? | Open Subtitles | هل تجيد القيام بالقبلة الفرنسية؟ |
| Dikkat et çünkü taekwondo biliyor. | Open Subtitles | كن حذراً، لأنه تجيد التيكواندو. |
| İşin var, ve bu işe bağlısın, ve bu işte iyisin. | Open Subtitles | لقد حصلتَ على عمل ٍ وتمكنتَ من الحفاظ عليه كما أنكَ تجيد القيام به |
| Emlakçılık umurunda bile değil ama bu işte iyisin. | Open Subtitles | أنت لا تهتم ببيع العقارات حتى وأنت تجيد العمل بها |
| Eğer öyle bir şey olursa, bunlarla ne yapacağını biliyorsun. | Open Subtitles | اذا حدث هذا اظنك تجيد التصرف حيال هذه الاوراق |
| T sizin de çok iyi olduğunuzu söyledi. | Open Subtitles | حسناً ، لقد أخبرتني تيفاني انك تجيد اللعب أيضا |
| Gördün mü? Senin uçuşundan o da pek hoşnut değil. | Open Subtitles | هل رأيت هي لا تعتقد أنك تجيد الطيران أيضاً |
| Sörf bilir misin? | Open Subtitles | هل تجيد التزلج على الماء ؟ |
| Rusça konuşabiliyor musun? Swoboda. | Open Subtitles | هل تجيد اللغة الروسية؟ |
| Endişelenmeyin. Ortağımın çocuklarla arası iyidir. | Open Subtitles | لا تقلق شريكتى تجيد التعامل مع الأطفال |
| Kutsal bir adama göre, insanları kızdırma konusunda uzman gibisin. | Open Subtitles | بالنسبه لرجل متدين تجيد إثاره حنق الجميع |
| Başka bir iş bulursun.Her işte iyisindir. | Open Subtitles | ستعثر على عمل آخر أنت تجيد عمل العديد من الأشياء |
| Yorgunsun. Bütün gece arandın durdun. Görünüşe göre beceremiyorsun da. | Open Subtitles | بحثت عنه طوال الليل ومن الواضح أنك لا تجيد البحث |