| Biraz daha konuş. Yemekte hiç böyle güzel sohbet etmemiştik. | Open Subtitles | تحدث أكثر، لم نحصل على حديث طيب كهذا على العشاء |
| Sadece ara ve konuş. Her şey yoluna girecek tamam mı? | Open Subtitles | فقط اتصل بها , تحدث إليها وكل شئ سيكون علي مايرام |
| İyi. Devam et ve bu dondurmayı bitirene dek bu şekilde konuş. | Open Subtitles | حسناً ، تحدث بهذه الطريقة فقط حتى ننتهي من تناول الآيس كريم |
| olur böyle şeyler. Bir dahaki sefere herşeyine oynayalım istersen. | Open Subtitles | هذه الأشياء تحدث, ربما علينا أن نلعب على الضعف أحياناً |
| Yolculuğum için gerekli olan koşullar 200 yılda bir oluyor. | Open Subtitles | الشروط المتوفرة لرحيلي لا تحدث سوى مره كل 200 عام |
| Benim dillerle işim yok. İster İngilizce konuş ister Almanca. | Open Subtitles | أنا لا أفهم اللغات،أعني إذا كنت تستطيع تحدث الإنجليزية والألمانية |
| Talep bizden gelmediği sürece sorun yok. konuş onunla. Teşekkürler beyler. | Open Subtitles | طالما ليس صادراً منا نحن تحدث إليها, شكراً لكم أيها السادة |
| Sen Alman turistlerle konuş. Sor bakalım bunu hatırlıyorlar mı? | Open Subtitles | تحدث مع السياح الألمان واعرف ما اذا كانوا يتذكرون هذا |
| Anlayacağı bir şey hakkında konuş. Büyük hayvan avı mesela. | Open Subtitles | تحدث معه عن شئ يفهمه مثل الصيادين المحترفين , على سبيل المثال |
| Sadece konuş ve yürümeye devam et. Buradan çıkıyorsun. | Open Subtitles | فقط تحدث واستمر فى المسير حتى تخرج من هنا |
| - Lambert davası, White'la konuş. - Neden White'la konuşayım? | Open Subtitles | قضية لامبرت، تحدث الى وايت لم يجب ان اتحدث الى وايت؟ |
| konuş. Şarkı söyleyebiliyorsan konuşabilirsin de. | Open Subtitles | تحدث الآن، إن كنت تستطيع الإنشاد فلا بد أنك قادر على الحديث |
| Benim teorime göre iyi şeyler her zaman kötü şeylerle birlikte olur. | Open Subtitles | دائما ما أؤمن بهذه الفكرة أن الأشياء الجميلة تحدث مع الأشياء التعيسة |
| Hepinizin bildiği gibi okulda son zamanlarda garip olaylar oluyor. | Open Subtitles | كما تعلمون جميعاً، أشياء غريبة كانت تحدث هنا في المدرسة |
| Derdini Führer'e Anlat. Burayı terk etmek için zamanın çok daraldığını Söyle. | Open Subtitles | تحدث مع الفاهرر، و أخبره بأن هذه فرصته الأخيرة للهروب |
| Bayım! Bayım! Kadınla bir konuşun, aklının yerinde olmadığını anlarsınız. | Open Subtitles | سيدى, تحدث اليها وستعرف أنها ليست فى كامل قواها العقلية. |
| Kötü şeylerin çoğu bu adamın başına geliyormuş gibi gözüküyor. | Open Subtitles | من الواضح ان الاشياء السيئه تحدث كلها لهذا الرجل المسكين |
| Öyleyse sende anlatabilirsin Anlat bakalım. | Open Subtitles | حسنا , كذلك تستطيع أنت و الأن , تحدث أنت أيها الشاب |
| Tabi ki, günde çok fazla kelime yazdığımız için, komik şeyler olabiliyor. Bu gerçekten doğru çünkü insanlara rastgele seçilmiş | TED | والآن بالطبع، بما أننا نقوم بحل الكثير من الكلمات يومياً، فإن أموراً مضحكة قد تحدث. خاصة وأننا الآن نقدم للناس |
| Polisler dün şüpheliyle konuşmuş olabilecek bir çocuk daha bulmuş. | Open Subtitles | رجال الشرطة وجدوا طفلا اخر قد يكون تحدث للمشتبه البارحة |
| Michagan Üniversitesiyle konuştum, ve tam zamanlı bir profesör kadro açıkları varmış. | Open Subtitles | تحدث إلى جامعة ميشغان الشمالية ولديهم وظيفة شاغرة لأستاذ جامعي بدوام كامل |
| Bahse girerim öyledir. Beyni ölmüş bir vericinin seninle konuştuğunu iddia ettiğini söyledi. | Open Subtitles | هو يقول أنك زعمت أن المتبرع بالعضو ذو الدماغ الميتة تحدث إليك,أهذا صحيح؟ |
| Herhalde bugün konuşan en dürüst, en palavra savurmayan insan sendin. | Open Subtitles | على الأرجح أنكَ الشخص الوحيد الغير مملوء بالهراء الذي تحدث اليوم |
| On bin ila yüz binlerce yıllık sürelerde meydana gelen Dünya'nın yörüngesindeki küçük değişimler güneş ışığının Dünya'daki dağılımını değiştiriyor. | TED | تغيرات بسيطة في مدار الأرض تحدث على مدى العشرات إلى مئات الآلاف من السنين تغير توزيع ضوء الشمس على الأرض. |
| Çinlilerle beraber diğer temsilcilerle konuşuyor ve bir defa güç kullanmamaya karar verdiler, hayır dediler. | Open Subtitles | تحدث إلى الصينيين ومبعوثين آخرين وفي إحدى المرات قرر ألاّ يستحدم القوة وأخبرهم بذلك |
| Senden bahsetti, seni incitmek gibi bir isteği olmadığından yaşadıklarından dolayı. | Open Subtitles | تحدث عنك انه ليس لديه نية لايذائك بسبب ما مررت به |