"تخبئه" - Translation from Arabic to Turkish

• sakladığını
• saklıyorsun
• sakladığın
• saklıyor
• sakladığı
• söylemediğin

Oraya gidip, ne sakladığını bulmanızı istiyorum.
أريد منكم أن تقتحموا منزلها وتبحثوا عما تخبئه

Ne sakladığını düşündüğünü bilmiyorum.
لا أعلم ما تعتقد أنك تخبئه لقد رأينا ما تستطيع القيام بفعله

Benden başka ne saklıyorsun?
ما الذي تخبئه عني؟

Neden saklıyorsun?
لماذا تخبئه الآن؟

Ona vermek üzere sakladığın başka neyin var?
ما الذي تخبئه له في جعبتك علاوة على ذلك ؟

Lin muhtemelen onu bir yerlerde saklıyor.
على الارجح لين تخبئه في مكان ما

- Catherine'nin bunca zamandır sakladığı şeyleri o açığa çıkardı.
"لقد كشف لي ما كانت "كاثرين تخبئه منذ البداية

Hayatın ne sakladığını nereden bilebilirdim?
كيف أستطعت أن أعرف ما الذي تخبئه الحياة في جعبتها ؟

Lütfen beni arayıp kardeşinin onu nerede sakladığını söyler misin?
هل يمكنك من فضلك أن تعاود الأتصال بي وتخبرني بالمكان الذي تخبئه أختك فيه، حسناً؟

Eğer ne sakladığını sorarak bulabilecek olsaydık, "saklama" kelimesini yeniden tanımlamamız gerekirdi.
لو كان بالإمكان أن نكتشف ما تخبئه المريضة بمجرد سؤالها "عندئذٍ سيتوجب علينا إعادة تعريف "التخبئة

Ben fazlasıyla yalnız büyüdüm, bu nedenle ben bunca yıldır benden neyi sakladığını görmek istedim.
لقد كبرت وأنا وحيدة ...لذلك أريد أن أعرف ماكانت تخبئه عني طوال هذه السنوات

Kaderin sizler için neler sakladığını bilemezsiniz.
لا فكرة لديكما عما تخبئه لكما الحياة

Benden ne saklıyorsun?
مالذي تخبئه عنّي ؟

Ne saklıyorsun sen?
ما الذي تخبئه هنا ؟

Başka ne saklıyorsun?
هنالك شيئ تخبئه ايضاً؟

Bir yerlerde saklıyorsun.
حيث تخبئه

Benden sakladığın bir şey var mı, Darren?
انت هل لديك شي تخبئه تريد اخباري به دارين ؟

benden sakladığın buydu sen sapkınsın ben hayattayım.. sende öyle.
لقد تركونا لأنهم أعتقدونا وثننين لأنكم وثننين، كلكم هذا ما كنت تخبئه عني

Ve ayrıca arkanda sakladığın şeyi de alıyorum.
وأيضاً سآخذ أياً ما كنت تخبئه ورائك

- Burada, altta saklıyor.
إنها تخبئه تحت سريرها - ! ريمي -

Onu saklıyor!
إنها تخبئه

Gao'nun Rand'de sakladığı parayı kendi hesabına aktarıyormuş.
الذي كانت "غاو" تخبئه في "راند" إلى حساباته الشخصية.

Bana söylemediğin birşeyler var gibi.
احس ان هناك شئ تخبئه عنى