| Artık hammaddeleşme için bir panzehir var, o da özelleştirme. | TED | الآن ، هناك ترياق للسلع الإستهلاكية ، وذلك هو التخصيص. |
| Adrenalin vererek zehirlenmeyi yavaşlatabilirim fakat onu kurtarmak için panzehir hazırlamak gerek. | Open Subtitles | الآن، استطيع إبطاء تأثير السم بالادرينالين ،لكن لإنقاذها ،فسوفَ أحتاج إلى ترياق |
| Benim işim bittiğinde kahve gözlü kaltağını ölümsüzlüğe tedavi için alabilirsin. | Open Subtitles | بوسعك أن تنال عاهرتك بنيّة العينين لأجل ترياق الخلود لمّا أنتهي. |
| Ufak bir plan yapıp onları akşam yemeğine davet ettiniz. Her birinin yemeğine çok nadir bulunan kurt adam panzehiri karesi atacaksınız. | TED | قمت بدعوتهم للعشاء بخطّةٍ بسيطة: ستضع مربعاً من ترياق مستذئبٍ نادر بعشاء كلِّ واحدٍ منهم. |
| Onlar başarana kadar, bir Antidot elde etme şansı çok az. | Open Subtitles | و حتى يفعلوا هذا، الفرصة في تخليق ترياق شبه معدومة |
| Vampirizmin bir tedavisi var. Ve ona ulaşmak için gereken büyüyü yapabilirim. | Open Subtitles | ثمّة ترياق لمصّاصين الدماء وبوسعي إجراء التعويذة للوصول إليه |
| Tek yapmamız gereken biraz aşk iksiri bulmak. | Open Subtitles | كل ما علينا فعله هـو الحصول على ترياق الحُب. |
| Diğer Alec işler daha kötüleşirse diye panzehir üzerinde çalışıyor. | Open Subtitles | الآخر يعمل بالفعل للحصول على ترياق في حالة تفاقم الامور |
| İlk kurbandan kan örneği aldılar ve çoktan panzehir için çalışmaya başladılar. | Open Subtitles | لقد سحبوا دماءًا من الضحية الأولى وهم بالفعل يعملون على صُنع ترياق |
| İçinde yaşıyoruz Ve atmoferimizle olan bu içsel bağlantı bana bir panzehir hissi veriyor. | TED | وهذا الارتباط، هذا الارتباط بيننا وبين غلافنا الجوي أراه بمثابة ترياق. |
| Yani, daha önce ortak barınmanın tecrit için bir panzehir olduğunu söylediğimde söylemem gereken şey ortak barınmanın hayatınızı kurtarabilir olduğuydu. | TED | وكما قلت من قبل بأن السكن المشترك هو ترياق للإنعزال، ما كان يجب عليَ قوله هو أن السكن المشترك قد ينقذ حياتك. |
| Müdürüm bir panzehir üstünde çalışıyor. | Open Subtitles | لكن مدير المشروع كان يعمل على تعديل ترياق |
| Birkaç saate deneyebileceğimiz yeni bir panzehir var. | Open Subtitles | لدينا ترياق جديد يمكن إختباره بعد ساعات قليلة |
| Sadece bir doz tedavi olduğunu bunca zamandır biliyor muydun? | Open Subtitles | أكنت تعلم طيلة ذاك الوقت ألّا وجود سوى لجرعة ترياق واحدة؟ |
| Beni öldüremezdi. Sadece bir tedavi vardı. | Open Subtitles | كذبت، لم يمكنها قتلي، ثمّة جرعة ترياق واحدة فقط. |
| Bir tedavi bulmak için hastalığın nasıl değiştiğine bakarsak orijinal vebadan bir örnek olması gerek. | Open Subtitles | بُغية فهم طريقة تغيُّر المرض لإيجاد ترياق, نحتاج عينة من السلالة الأصلية. |
| Teslim olursanız, panzehiri de alacaksınız. | Open Subtitles | هؤلاء على إستعداد للإستسلام الهدية ستكون ترياق السم. |
| panzehiri kendi başıma üretmeye çalıştım onun etkilenmiş olmanın verdiği etkileri yaşamasını izlerken. | Open Subtitles | حاولت صنع ترياق بنفسي، وأنا أشاهدها تتألم من العدوى. |
| İnsan yarasa formülüne karşı Antidot yapabilir misin? | Open Subtitles | هل بامكانك صنع ترياق لصيغة الرجل الخفاش؟ |
| Babam bıraktığı kayıtta, virüsün için bir Antidot olduğunu söyledi | Open Subtitles | في تسجيل أبتي قال بأنَّ الفايروس له ترياق |
| Bir tedavi. Bir tedavisi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ترياق قال أنّه ترياق |
| Tüm çuha çiçeği yapraklarıyla aşk iksiri yapacak... | Open Subtitles | وستُفعل ترياق الحُب من كل هذه البتلات الصغيرة التي أنا.. |
| Bir antidotu var ama konuşmayı reddederseniz neden vereyim ki? | Open Subtitles | يوجد ترياق , لكن إذا رفضت الكلام فلماذا يجب أن اعطيه إليك ؟ |
| Sanatçının görevi umutsuzluğa düşmek değil, bilakis varlığın boşluğunun panzehirini bulmaktır. | Open Subtitles | لكن الفنان لا يجب أن يقع في فخ التشاؤم بل عليه أن يجد ترياق لملئ الفراغ |
| Sonra ikimiz de, yani sen de ben de, aşk iksirini kullanabilirdik. | Open Subtitles | عندهـا كلانا, أنا وأنت, نستطيع أستعمال ترياق الحب. |
| Tatlı, uyuşturucu bir ilaç vererek yüreğini sıkıştıran tehlikeli şeyden onu kurtaramaz mısın? | Open Subtitles | وبقليل من ترياق بارع يجلب النسيان تطهر الصدر الطافح بذلك الحمل الخطر الذى يعصر قلبها؟ |
| Akciğer ödemi olmuş. Kinin fazla gelmiş Kurt. | Open Subtitles | لديه إرتشاح رئويّ، لقد تناول جرعة زائدة من ترياق الملاريا يا (كارت). |
| Bir sürü yaratığın aşk iksirine kapıldığına dair haberler var. | Open Subtitles | هناك تقارير عن الكثير من المخلوقات... المتأثرة بغبار ترياق الحب! |
| Joshua için geliştirdiğin anti-serum ne durumda? | Open Subtitles | ماذا عن ترياق كنت تطورينه لجاشوا؟ |
| "Eğer üç günde bir şeker denilen panzehirden almazlarsa ölürler. " | Open Subtitles | إذا لم يأكولو على الأقل قطعة واحدة من الحلوى" "باعتبارها ترياق لمدة ثلاثة أيام، سيلقون حذفهم |