| kalmak ve bir artist olmakla, vazgeçmek ve insancıl olmak... arasında hangisini seçerdin? | Open Subtitles | بين أن تظلي هنا كي تكوني فنانة أو تغادري كي تكوني إنسانية أيهما ستختاري؟ |
| Bu yüzden kalmak istemediğin için aptal olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لأنك لا تريدين البقاء هنا يمكنك أن تظلي بجانب اشائي الجميلة طوال الوقت |
| Sonsuza dek bezli mi kalmak istiyorsun? | Open Subtitles | أتريدين أن تظلي مرتدية الحفاضات إلى الأبد؟ |
| - Haydi gidelim ve Dr. Hirsch'i görelim. - Benden uzak durman lazım. | Open Subtitles | دعنا نَذْهبُ ونَرى الدّكتورَ هيرش يجب ان تظلي بعيدة عني |
| Hayır, seninle olacak kadar güvenli değilim, benden uzak durman lazım. | Open Subtitles | لا لَست بأمان لتكوني معي يجب ان تظلي بعيدة عني |
| Eğer oyunda kalmak istiyorsan, demin gösterdiğinden çok daha fazla özgüven göstermen gerekecek. | Open Subtitles | لو أردتي أن تظلي في اللعبة عليكي إظهار المزيد من الثقة |
| Ölmüştün ama öyle kalmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | انت ميته ولكن لا يجب انت تظلي بهذه الحاله |
| Dünyanın sorunlu bir yer olduğuna ve bir parça mutluluk bulduğun yerde olabildiğince kalmak gerektiğine inanıyorum. | Open Subtitles | أنا مؤمن بأن هذا العالم مكان مشوه و إن تمكنت من إيجاد ذرة سعادة. فيجب أن تظلي فيها قدر ما إستطعت. |
| - Evet. Bu yüzden hayatta kalmak zorundasın. | Open Subtitles | ولهذا يجب أن تظلي على قيد الحياة |
| Benimle kalmak zorundasın. | Open Subtitles | يجب أن تظلي بجواري. |
| Kendimden geçmek ve öyle kalmak istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تخرجي و تظلي خارجاً |
| Olabildiğince sabit durman gerek. | Open Subtitles | يجب أن تظلي ثابتة جدّا |