| Sanki 7. sınıftaymış gibi kız kardeşinin sevgilisiyle flört ediyor. | Open Subtitles | . تغازل صديق أختها مثل لو هى فى الصف السابعة |
| Sadece ben sanıyordum. Ama bence sen de flört ediyorsun. | Open Subtitles | لقد ظننت أني أنا فقط لكنّي أعتقد أنك تغازل أيضاً. |
| Sakın başka kızlarla flört edeyim deme, çok kıskancımdır. Etmem, Bayan O'Hara! | Open Subtitles | وحذارِِ أن تغازل أية فتاة لأني غيورة جداً |
| Jess, Bryce'a kur yaptığı için delirdi. | Open Subtitles | فقد أعصابه لأن جس كانت تغازل برايس |
| İkincisi, senin mihraba yürüyen bir geline asıldığını gördüm. | Open Subtitles | وثانياً,لقد رأيتك تغازل عروسة بينما تمشي في الممر الى المذبح |
| Sana değil kız kardeşinin eski kocasına asılıyor. | Open Subtitles | إنها ليست تغازلك، بل تغازل زوج أختها السابقة |
| Başka bir kızla flört ettiğini görmek sence ona nasıI hissettirir? | Open Subtitles | هل تعتقد بذلك انت لا تأذى مشاعرها , أنت تغازل البنت الأخرى ؟ |
| Yani, eğer üniforma giyip lazımlıklarla ve çıplaklıkla ilgileniyorsan galiba erkekler bu kadar teşhir olunca bunu üstesinden gelmek için kendilerini flört etmek zorunda hissediyorlar. | Open Subtitles | اعني , لو انك لبست الزي الرسمي اعتقد ان الرجال تشعر انها يجب ان تغازل للتعويض بشكل كبير عنهم |
| O haydut özenti bisikletçiyle flört ediyordun. | Open Subtitles | حسناًُ ، لقد كنتَ تغازل المجرم سائق الدراجة |
| Sanırım eski bi yıldızla sadece flört edip unutuyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أنه من المناسب أن تغازل نجمة فقدت بريقها، على أن لا تكون خامدة |
| İletişime geçtiğin her kahrolası kadınla flört ettiğini. Ne bileyim, onların hepsini becermiş de olabilirsin. | Open Subtitles | تعرف أنك تغازل كل امرأة تقابلها و قد تكون تضاجعها |
| Tanıştığın her kadınla flört ediyorsun, bu herkesle sevişebilirsin demek. | Open Subtitles | أنك تغازل كل امرأة تقابلها و قد تكون تمارس الرذيلة معها |
| Şimdi Celeste herhangi bir yerde, başka bir erkekle flört ediyor olsaydı, nasıl hissederdin? | Open Subtitles | تغازل رجل ما غيرك؟ كيف تعرف انها لاتقوم بـذلك؟ |
| Diger adamlarla flört etmese belki daha çok çikarirdim. | Open Subtitles | لربما فعلت لو لم تكن تغازل الرجال الاخرين |
| Ama senin sahte kız arkadaşını çok yakışıklı bir adamla flört edişini izliyordum. | Open Subtitles | ولكنني كنت مشغوله مشاهدة صديقتك الوهميه تغازل شخص وسيم اخر |
| Gruptaki güzel bir kızla kur yapmaya çalış. | Open Subtitles | حاول أن تغازل أقل فتاة جمالاً |
| Katherine'in Mike'a asıldığını da söyledin mi? | Open Subtitles | "صحيح ، وهل أخبرتهنّ عن أن "كاثرين تغازل "مايك"؟ |
| O adama asılıyor ve biliyorum ki çok güzel ve genç bir kız arkadaşı var. | Open Subtitles | ،إنها تغازل ذلك الرجل .. وأنا أعرف أن لديه حبيبة جميلة جداً وصغيرة جداً |
| Herkese asılırdı, ama bu gerçekten masumdu. | Open Subtitles | أنها كانت قد تغازل أى أحد ولكنها كانت برئية فعلا |
| Benim yanımda anneme asılmasan? | Open Subtitles | أجل، أيمكنك ان لا تغازل أمي أمامي؟ |
| Ona tecavüz etmekle suçlanan çocukla oynaşıyor. | Open Subtitles | انها تغازل الفتى الذي اتهمتهُ باغتصابها. |
| Sarhoştun ve buradaki her kıza asılıyordun. | Open Subtitles | لقد كنت مخمورا و تغازل كل الفتيات هنا |