Çöplüğe git. Kapıyı açma! Her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | إذهب إلي مخزن النفايات ولا تفتحه يا الهى لا عليك |
Hepsini aşağıya indirip burayı mühürle. Nefes alabildiğiniz sürece sakın açma, anladın mı? | Open Subtitles | و قم بقفله ومتى أصبح لا أحد هنا تفتحه موافق |
İşte ikramiyen, evlat. Lütfen burda açma. | Open Subtitles | ها هي علاوتك يا ابني، أرجوك لا تفتحه هنا |
Gece kapınızı kilitleyin ve kimseye açmayın. | Open Subtitles | اغلق الباب بليل ولا تفتحه لأى أحد |
Hemen aç. Noel'e kadar beklemez. | Open Subtitles | لا تحركه، سوف تفتحه الأن لن ننتظر لعيد الميلاد |
Hayır, şimdi açma. Utanırım. | Open Subtitles | أوه.لا ، لا تفتحه الآن ستحرجنى |
Onu Büyükelçiliğe götür ve sakın paketi açma. | Open Subtitles | قم بأخذه إلى السفارة ولا تفتحه |
Dur, dur! Sakın açma! | Open Subtitles | إنتظر إنتظر لا تفتحه |
Bekle dostun. Onu burda açma. | Open Subtitles | إنتظر يا رجل لا تفتحه هنا |
açma. Ayak masajı yaparım. | Open Subtitles | لا تفتحه ، سأقوم بتدليك قدميك |
Kutuyu açmanı isteyecek, fakat açma. | Open Subtitles | هو يريدك ان تفتحه لكن لا تفعل |
- Onu açma, Bay Locke. | Open Subtitles | ماذا قلت؟ لا تفتحه يا سيد "لوك". |
Güven bana, endişelenme. Sakın açma! Evde aç. | Open Subtitles | ثق بي، لا تقلق، لا تفتحه |
Biliyorum, açma sakın. | Open Subtitles | أعلم هذا، لا تفتحه |
Tanrım, sakın açmayın. O bir bomba. - Başka bir tane daha mı? | Open Subtitles | انتظر انتظر يا الهي لا تفتحه انها قنبلة |
Sıcak geliyorsa, açmayın. | Open Subtitles | لو ملمسه ساخن لا تفتحه. |
Bana güvenmiyorsan, aç. | Open Subtitles | إذا لم تكن واثقا فيَّ فيمكنك أن تفتحه |
Acaba şimdi kızın hakkında ne düşünüyordur? Daha Açmadın mı? | Open Subtitles | و أنا أتسائل بمَ تفكّر إبنتكَ حيالكَ الآن ؟ ألمْ تفتحه بعد ؟ |
Benim için onu açabilir misin, işte tam şurada. | Open Subtitles | هل بالإمكان أن تفتحه لي؟ ذلك صحيح، هو فقط هنا. |
Kapıya gitti, açtığında da yüzüne doğrultulmuş bir silahla karşılaştı. | Open Subtitles | فهى تقترب من الباب تفتحه لتجد مسدس مصوب الى وجهها |
Günün en kötü kısmı, ablamın kırmızı hikaye kitabıyla odama gelip rasgele bir sayfa açıp okumaya başlamasıydı. | Open Subtitles | أسوأ فترة في اليوم كانت عندما جاءت أختي إلي غرفتي حاملةً معها كتاب القصص الأحمر تفتحه و تبدأ بالقراءة من أي صفحة |
Kapıyı sizin ihtiyacınız açıyor. | Open Subtitles | إنها حاجتكِ التي تفتحه. |
Büyü dükkanını devraldın ve daha dükkanı Açmadan saldırıya uğradın. | Open Subtitles | لقد أشتريت متجر السحر وهوجمت قبل أن تفتحه |
Açmamışsın. Başkalarının postalarını açmam. | Open Subtitles | أنتَ لم تفتحه - أنا لا أفتح بريد الآخرين - |