"تفتحه" - Traduction Arabe en Turc

    • açma
        
    • açmayın
        
    •   
    • Açmadın
        
    • açabilir
        
    • açtığında
        
    • açıp
        
    • açıyor
        
    • Açmadan
        
    • Açmamışsın
        
    Çöplüğe git. Kapıyı açma! Her şey yoluna girecek. Open Subtitles إذهب إلي مخزن النفايات ولا تفتحه يا الهى لا عليك
    Hepsini aşağıya indirip burayı mühürle. Nefes alabildiğiniz sürece sakın açma, anladın mı? Open Subtitles و قم بقفله ومتى أصبح لا أحد هنا تفتحه موافق
    İşte ikramiyen, evlat. Lütfen burda açma. Open Subtitles ها هي علاوتك يا ابني، أرجوك لا تفتحه هنا
    Gece kapınızı kilitleyin ve kimseye açmayın. Open Subtitles اغلق الباب بليل ولا تفتحه لأى أحد
    Hemen . Noel'e kadar beklemez. Open Subtitles لا تحركه، سوف تفتحه الأن لن ننتظر لعيد الميلاد
    Hayır, şimdi açma. Utanırım. Open Subtitles أوه.لا ، لا تفتحه الآن ستحرجنى
    Onu Büyükelçiliğe götür ve sakın paketi açma. Open Subtitles قم بأخذه إلى السفارة ولا تفتحه
    Dur, dur! Sakın açma! Open Subtitles إنتظر إنتظر لا تفتحه
    Bekle dostun. Onu burda açma. Open Subtitles إنتظر يا رجل لا تفتحه هنا
    açma. Ayak masajı yaparım. Open Subtitles لا تفتحه ، سأقوم بتدليك قدميك
    Kutuyu açmanı isteyecek, fakat açma. Open Subtitles هو يريدك ان تفتحه لكن لا تفعل
    - Onu açma, Bay Locke. Open Subtitles ماذا قلت؟ لا تفتحه يا سيد "لوك".
    Güven bana, endişelenme. Sakın açma! Evde . Open Subtitles ثق بي، لا تقلق، لا تفتحه
    Biliyorum, açma sakın. Open Subtitles أعلم هذا، لا تفتحه
    Tanrım, sakın açmayın. O bir bomba. - Başka bir tane daha mı? Open Subtitles انتظر انتظر يا الهي لا تفتحه انها قنبلة
    Sıcak geliyorsa, açmayın. Open Subtitles لو ملمسه ساخن لا تفتحه.
    Bana güvenmiyorsan, . Open Subtitles إذا لم تكن واثقا فيَّ فيمكنك أن تفتحه
    Acaba şimdi kızın hakkında ne düşünüyordur? Daha Açmadın mı? Open Subtitles و أنا أتسائل بمَ تفكّر إبنتكَ حيالكَ الآن ؟ ألمْ تفتحه بعد ؟
    Benim için onu açabilir misin, işte tam şurada. Open Subtitles هل بالإمكان أن تفتحه لي؟ ذلك صحيح، هو فقط هنا.
    Kapıya gitti, açtığında da yüzüne doğrultulmuş bir silahla karşılaştı. Open Subtitles فهى تقترب من الباب تفتحه لتجد مسدس مصوب الى وجهها
    Günün en kötü kısmı, ablamın kırmızı hikaye kitabıyla odama gelip rasgele bir sayfa açıp okumaya başlamasıydı. Open Subtitles أسوأ فترة في اليوم كانت عندما جاءت أختي إلي غرفتي حاملةً معها كتاب القصص الأحمر تفتحه و تبدأ بالقراءة من أي صفحة
    Kapıyı sizin ihtiyacınız açıyor. Open Subtitles إنها حاجتكِ التي تفتحه.
    Büyü dükkanını devraldın ve daha dükkanı Açmadan saldırıya uğradın. Open Subtitles لقد أشتريت متجر السحر وهوجمت قبل أن تفتحه
    Açmamışsın. Başkalarının postalarını açmam. Open Subtitles أنتَ لم تفتحه - أنا لا أفتح بريد الآخرين -

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus