| Birinin elini kaldırdığı an hariç, kâtip söylenen her şeyi kaydedecek. | Open Subtitles | سيسجل الموظف كل كلمة تقال عدا عندما يرفع شخص ما يده |
| Hepinizin, hakkınızda söylenen 3. kelimeyi düşünmesini istiyorum veya daha önce doğum yaptıysanız doğum yaptığınız kişiyle ilgili söylenen 3. kelimeyi düşünün. | TED | أريد منكم جميعاً أن تفكروا حول الكلمة الثالثة التي دائما ما تقال عنك أنت أو إن كنت تضعين مولوداً عن الشخص الذي أنجبتيه |
| Doğruyu söylemek gerekirse, senin eksikliğin en küçük hayal kırıklığım. | Open Subtitles | الحقيقة يجب أن تقال , غيابك كان الأقل من أحباطي |
| Sonra da kadından kaçtım, çünkü doğruyu söylemek gerekirse çok saldırgan bir görüntüsü var. | Open Subtitles | دافع اخر , الحقيقة تقال المرأة كانت تبدو مريبة بعض الشئ |
| Sekiz büyünün hepsi... doğru zamanda söylenmeli yoksa korkunç şeyler olacak. | Open Subtitles | كلّ التعاويذ الثمان يجب أن تقال في الوقت المناسب وإلا ستحدث أشياءً فظيعة |
| Henüz gerçekler söylenmedi, senden daha güçlü üç tane daha var. | Open Subtitles | لكن الحيقية يجب أن تقال هناك ثلاثة ساحرات أقوى منكِ |
| Evet, tek söylenmesi gereken Nexus'un bodrum katında olduğu. | Open Subtitles | نعم ، لكن يجب أن تقال قرب النيكزس في القبو |
| Çemberde söylenen şeyler şaşırtıcı şekilde gerçek olabilir. | Open Subtitles | أمور تقال في دائرة لديها طرق مفاجئة لتصبح حقيقية |
| Hakkımızda söylenen saçmalıkları durdurmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يحب أن نضع حدّاً لسماع الترهات التي تقال عنا. |
| Kulağına bir şeyler fısılda, otoriter bir tavırla söylenen rahatlatıcı bir cümle. | Open Subtitles | تهمسي بشيءٍ لهم , عبارة مريحة. تقال بحجة. |
| Bu, yüksek rakımlardan söylenen bir şaka değil mi? | Open Subtitles | أتعتبر مزحة تلك التي تقال من إرتفاع شاهق؟ |
| Açıkcasını söylemek gerekirse, polis kayıtlarında adım geçiyorduysa bile arabamda uyuyakaldığımdan ötesi değildir. | Open Subtitles | الحقيقة التي لابد أن تقال هي إنك إن رأيت اسمي على تقرير شرطة, فالإحتمالا هي أنني كنت في تلك السيارة, نائم ومنتهي |
| Gerçeği söylemek gerekirse ilk gün sinirlerim gerildi. | Open Subtitles | الحقيقة يجب أن تقال, اليوم العصيب الأول قد نال مني, |
| Ama doğruyu söylemek gerekirse ben bu gezegenden değilim millet. | Open Subtitles | ,لكن الحقيقة تقال .أنا لست من هذا الكوكب |
| Gerçekler söylenmeli. Gizli planlarımızı hiç umursamadın zaten. | Open Subtitles | الحقيقة تقال, انت لست مكترث بشأن خططنا الخاصة |
| Evet. Gerçekler söylenmeli. | Open Subtitles | أجل, الحقيقة تقال |
| Evet. Gerçekler söylenmeli. | Open Subtitles | أجل, الحقيقة تقال |
| Beni savunmak için tek kelime edilmedi ya da basında hakkımda tek güzel şey söylenmedi. | Open Subtitles | لم تقال أي كلمة في حق الدفاع عني ولا حتى أي كلمةٍ في الصحف |
| "Konu hakkındaki en büyük gerçeklik söylenmedi ve herhalde söylenemez de. | Open Subtitles | "أعلى حقيقة فى الموضوع تظل بدون أن تقال" وربما لا نستطيع قولها |
| Daha son söz söylenmedi. | Open Subtitles | الكلمات الحقة لا تقال أبداً. |
| Bu modeldeki problem söylenmesinde bir kazanç olmayan ama söylenmesi gereken bir çok büyüleyici mesajın olmasıdır. | TED | والمشكلة في هذا ان هناك الكثير من الرسائل المميزة سياسياً يجب ان تقال ولكنها لا تقال لعدم وجود الدعم المادي او انها مكلفة جداً |
| - Bunların söylenmesi gerekir. | Open Subtitles | لا داعى... جورج، هذه الأشياء يجب أن تقال |
| Bir insan tarafından yüzüme hiç beklemediğim sözler söylendi. | TED | قيل لي كلمات لم اتوقع ان تقال الي من قبل شخص آخر. |